Bankacılıkta “Sürdürülebilirlik Düzenlemelerine Uyum” 2024’te Öne Çıkacak!
Bilindiği üzere uluslararası arenada meydana gelen gelişmelere bağlı olarak ülkemizde 2022 yılında 7408 sayılı Kanun kapsamında Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan düzenleme ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK); belirlediği işletmeler ve kuruluşlar için uygulamada birliği ve sürdürülebilirliğe dair raporlamaların uluslararası sahada geçerliliğini sağlamak amacıyla uluslararası standartlarla uyumlu olacak şekilde Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını belirlemeye ve yayımlamaya yetkili kılınmıştır. Bu doğrultuda Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu’nca (ISSB) yayımlanan standartlar ışığında hazırlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın taslak metinleri KGK internet sitesinde 23.11.2023 itibariyle kamuoyu görüşüne açılmıştır. Baktığımızda anılan standartlarda; tüm şirketlerin açıklaması gereken ortak açıklamaların yanı sıra şirketlerin faaliyet gösterdiği sektör özelinde yapması gereken ek açıklamaları içeren bankacılık dahil 68 sektör için oluşturulmuş sektör spesifik açıklama gereklilikleri de bulunmaktadır.
Bahse konu taslak standartların, 2024 yılı birinci çeyrek içerisinde yayımlanması beklenmektedir. Söz konusu standartlar uyarınca kapsama giren şirketler, 1 Ocak 2024 tarihinde veya sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri için sürdürülebilirlik raporlama standartlarına ve açıklama gerekliliklerine uymakla yükümlü olacaklardır. Bağımsız denetime tabi olma kriterleri ışığında raporlama yükümlülüğü kapsamına girecek şirketlere dair kuralları içeren KGK Kurul Kararı’nın da 2023 yılı sonuna kadar yayımlanması beklenmekte olup, Bankalar açısından ise söz konusu kriterlere bakılmaksızın kapsama girmelerinin yüksek bir ihtimal olduğu söylenebilecektir. Baktığımızda global standartlarla uyumlu “Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları” şirketler için yeni bir dönemin başlangıcı olacak diyebiliriz.
Bununla birlikte Bankacılık Düzenleme ve Denetle Kurumu’nun (BDDK) yeşil varlık oranı, iklimle ilgili finansal risklerin etkin yönetimine dair taslak düzenlemelerinin 2023 yılı bitmeden yayımlanması ve 2024 yılı 1. yarıyılına kadar uyum için geçiş süresi tanınması beklenmektedir. Uzun soluklu yapısal değişim gerektiren bu düzenlemeler; küresel düzeyde de yeni gelişmekte ve şekillenmekte olan uygulamalardır. Düzenlemelerin; bankalar bünyesinde yeni görevlerin adreslenmesi, fiili iş akışlarındaki değişikliklerin tasarımı, sistemsel yatırım, oluşacak operasyonel yükler gibi doğuracağı gereksinimlerin yanında bir uygulama değişikliğinden ziyade esaslı bir kültür değişikliğini de beraberinde getireceği öngörülmektedir.
Dolayısıyla 2024 yılında sürdürülebilirlik; BDDK, KGK vd. otoritelerin düzenlemelerine uyum açısından Bankalar için önemli bir gündem maddesi olacaktır. Bu doğrultuda sürdürülebilirlik ile ilgili köklü bir dönüşümün habercisi niteliğinde olan mevzuattaki son gelişmeler ve istikametinin seyrini dikkate alarak Bankalar açısından;
- “Erken kalkan yol alır” anlayışıyla hazırlıklı olunması için 2024 yılı iş planlamalarında göz önünde bulundurulması,
- İleride ilave sermaye yükümlülüğü gibi olumsuzluklarla karşı karşıya kalınmaması için lüzumlu tedbirleri (kurumsal yönetişim yapılarını oluşturmak, iklimle bağlantılı risklerin yönetimine dair kapasitelerini artırmakvb.) devreye almaları gerekliliği öne çıkmaktadır.
Not: Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın taslak metinler hakkındaki görüşlerinizi 11/12/2023 tarihine kadar elektronik ortamda surdurulebilirlik@kgk.gov.tr adresine bildirebilirsiniz.
Saygılarımızla,
Vahdet Deniz AKÇAOĞLU
“UYARI: Bu çalışmada yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleri olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir. Ayrıca, bilgiler yazının hazırlandığı tarihteki mevzuat göz önünde bulundurularak verilmiş olup, yazı içeriği aradan geçen zaman içerisinde mevzuat değişiklikleri ve ilgili kurumların konu hakkındaki görüşleri çerçevesinde güncelliğini yitirmiş olabilir.”