Varlık Barışına İlişkin Bazı Süreler Bitim Tarihlerinden İtibaren 6 Ay Süre ile Uzatıldı
23 Mayıs 2018 tarihli yazımızda, 18.05.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” (Kanun)’un 10 uncu maddesinin 13 üncü fıkrasında yapılan ve kamuoyunda “Varlık Barışı” olarak bilinen düzenlemenin yürürlüğe girmesi hakkında bilgi vermiştik.
17 Temmuz 2018 tarihli yazımızda da, 7143 sayılı Kanunla yürürlüğe giren Varlık Barışı uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirleyen “Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 3)” (Tebliğ) hakkında bilgi vermiştik.
Bu defa 30 Kasım 2018 tarihli ve 30611 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan “405 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı” ile Varlık Barışı’na ilişkin Kanun maddesinde yer alan bazı süreler bitim tarihlerinden itibaren 6 Ay süre ile uzatıldı. Bu kapsamda, ilgili Tebliğ’de yer alan hükümlerde henüz değişen sürelere göre bir değişiklik yapılmamakla birlikte, 17 Temmuz 2018 tarihli yazımızda yer alan Varlık Barışı’na ilişkin uygulama usul ve esaslarını, uzatılan süreler çerçevesinde güncelleyerek aşağıda tekrarlıyoruz.
VARLIK BARIŞINA KONU EDİLEBİLECEK VARLIKLAR
7143 sayılı Kanun uyarınca,
1) Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile,
2) Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar,
3) Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların yurt dışında elde ettikleri bazı kazançları
varlık barışına konu edilebiliyor.
Ancak, banka ve aracı kurumlar ilgili mevzuat uyarınca, Varlık Barışı’na konu edilebilecek yukarıdaki varlıklardan sadece 1 numaralı başlık altında yer alan yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bildirimi ve yurda getirilmesi süreçlerinde yer alabildiği için bu yazının konusunu bu varlıkların bildirim, beyan ve yurda getirilmesi ve bu süreçte banka ve aracı kurumlarca yapılacaklar oluşturuyor.
YURT DIŞINDA BULUNAN VARLIKLARA İLİŞKİN BİLDİRİM
7143 sayılı Kanun uyarınca yurt dışında bulunan
– para,
– altın,
-döviz,
-menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını,
31.05.2019 tarihine (bu tarih dahil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecekler.
Bu bildirimlerde “Vergi veDiğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 3)” (Tebliğ)’in Ek-1’inde yer alan formun kullanılması gerekiyor. Bildirim bankalara veya (menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına münhasır olmak üzere) aracı kurumlara yapılacak. Bu bildirimlerin, yetkili kılınmış vekiller veya kanuni temsilciler tarafından da yapılabilmesi mümkün.
Öte yandan, gerçek ve tüzel kişilerce, banka ve aracı kurumlara bildirilen söz konusu varlıklara ilişkin olarak ayrıca vergi dairelerine herhangi bir beyanda bulunulması gerekmiyor.
Tebliğ’in 14/1 fıkrası uyarınca ilgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin 7143 sayılı Kanun uyarınca yapılacak Varlık Barışı’na ilişkin işlem taleplerini yerine getirmekle yükümlüler. Ancak, banka veya aracı kurumlara bildirimi yapılan varlıklara ilişkin bildirim değeri üzerinden %2 oranında hesaplanan tutarın ödenmemesi durumunda, banka veya aracı kurumların söz konusu bildirimi alma zorunlulukları bulunmuyor.
BİRDEN FAZLA BİLDİRİM / BİLDİRİMLERDE DÜZELTME
Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan varlıklar için tek bir bildirim verilmesi esas olmakla birlikte, 31.05.2019 tarihine kadar birden fazla bildirimde bulunulması da mümkün. Bu çerçevede,
a) Bildirimde bulunduktan sonra, bu bildirime konu edilen varlıkları artırıcı bir bildirimde bulunmak istenilmesi halinde, ilave olarak bildirilmek istenilen varlıklar için yeni bir bildirimde bulunulması gerekiyor.
b) Bildirimde bulunduktan sonra, yapılan hataların düzeltilmesi ya da bildirime konu edilen varlıkların azaltılması amacıyla yeni bir bildirimde bulunmak istenilmesi halinde ise, 31.05.2019 tarihine kadar söz konusu bildirimin düzeltilmesi mümkün bulunuyor.
c) Düzeltme kapsamı dışında verilen tüm bildirimler yeni bir bildirim olarak kabul edilecek ve önceki bildirimle ilişkilendirilmeyecek.
ŞİRKETLERİN KANUNİ TEMSİLCİLERİ, ORTAKLARI VEYA VEKİLLERİ ADINA GÖRÜNEN VARLIKLARIN DURUMU
Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına Kanun kapsamına giren varlıkları 18.05.2018 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden değerlendirmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla sahip oldukları ve yurt dışında bulunan varlıklarının, Tebliğ’de yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına bildirime konu edilerek Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi ya da Türkiye’de bulunan ancak 18.05.2018 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklarının Tebliğ’de yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına beyan edilmek suretiyle Kanun hükümlerinden yararlandırılabilmesi mümkün.
BANKA VE ARACI KURUMLARA BİLDİRİLEN VARLIKLARIN TÜRKİYE’YE GETİRİLME ŞARTI
Yurt dışında bulunan ve Türkiye’deki banka ve aracı kurumlara bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekiyor. Bu şartın yerine getirilmemesi halinde ilgili varlıklar için Kanun’da yer alan “bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamaz” hükmünden faydalanılması mümkün bulunmuyor.
Tebliğ’de Türkiye’ye getirilmekten maksadın;
– Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya bu varlıkların Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,
– Fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi mümkün olmayan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara bildirilmesi olduğu açıklanıyor.
Bildirime konu edilen varlıkların, bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi koşuluyla, bu varlıklara yurt dışında hangi tarih itibarıyla sahip olunduğunun herhangi bir önemi bulunmuyor (Tebliğ md. 3/3).
Yurt dışında bulunan ancak kapsama girmeyen varlıkların ise (örneğin taşınmazların) 31.05.2019 tarihine kadar kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle Türkiye’ye getirilmesi mümkün bulunuyor (Tebliğ md. 4/4).
TÜRKİYE’YE GETİRME ŞARTININ TEVSİKİNDE KULLANILACAK BELGELER
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi durumunda, banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formları, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecek (Tebliğ md. 4/6).
31.05.2019 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilmesi kaydıyla, yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon / bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgeler de, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecek (Tebliğ md. 4/7).
TÜRKİYE’YE GETİRİLME ŞARTINA TANINAN İSTİSNA
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 18.05.2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31.05.2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecek. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmıyor. Bu hükümden yararlananların, kredilerini kapattıklarına dair yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan alacakları tevsik edici belgelerin bir örneğini bildirimlerine eklemeleri gerekiyor. Bu bildirimi alan banka veya aracı kurumun ise, defter kayıtlarından düşme işlemine ilişkin kontrol yükümlülüğü bulunmuyor (Tebliğ md. 4/2).
YURT DIŞINDA BULUNAN VARLIKLARIN BİLDİRİMİ ÜZERİNE BANKA VEYA ARACI KURUMLARCA YAPILACAK İŞLEMLER VE VERGİNİN ÖDENMESİ
1- Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan varlıklarını, iki nüsha olarak hazırlayacakları Tebliğ’in Ek-1’inde yer alan form ile bankalara veya aracı kurumlara bildirmeleri gerekiyor. Bildirimi alan banka veya aracı kurumun ise formun bir nüshasını, varsa bildirim nedeniyle açılan hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra, düzenlenen banka dekontları veya işlem sonuç formlarıyla birlikte ilgilisine geri vermeleri gerekiyor.
2- Bildirimin gerçek veya tüzel kişinin vekili ya da kanuni temsilcisi tarafından yapılması halinde ise, bankalar veya aracı kurumlarca söz konusu vekil veya kanuni temsilcinin yetkili olup olmadığı hususunun kontrol edilmesi gerekiyor.
3- Bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak banka veya aracı kurumlar tarafından, bildirimde bulunanlardan herhangi bir belge istenilmesi gerekmiyor.
4- Banka ve aracı kurumların, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları vergiyi, 30.06.2019 tarihine (bu tarih dahil) kadar vergi sorumlusu sıfatıyla ve Tebliğ’in Ek-2’sinde yer alan beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine 340 ve 346 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda beyan etmeleri gerekiyor. Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince %2 oranında tarh edilen vergi, 30.06.2019 tarihine kadar banka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecek.
5- Banka veya aracı kurumlardan, bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerince herhangi bir belge istenilmeyecek.
VARLIKLARIN BİLDİRİM VEYA BEYAN DEĞERİ
Gerek yurt dışında bulunan varlıkların banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde gerekse de yurt içinde bulunan varlıkların vergi dairelerine beyan edilmesinde, bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla varlıklar, aşağıdaki değerleme ölçütleri ile değerlenecek (Tebliğ md. 9):
a) Türk lirası cinsinden para, itibari (nominal) değeriyle.
b) Altın, rayiç bedeliyle.
c) Döviz, bildirildiği veya beyan edildiği tarihteki TCMB döviz alış kuruyla.
ç) Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından;
– Hisse senedi gibi pay senetleri, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.
– Tahvil, bono, eurobond gibi borçlanma araçları, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.
– Yatırım fonu katılma belgeleri, ilgili piyasasında belirlenmiş kapanış fiyatıyla.
– Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi türev araçlar, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.
Bildirim veya beyanlarda, söz konusu varlıkların Türk Lirası karşılığı bedellerinin esas alınması gerekiyor.
Tebliğ’in uygulanmasında rayiç bedel olarak, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla belirlenen alım-satım bedelinin esas alınması ve bu bedelin gerçek durumu yansıtması gerekiyor. Borsa rayiciyle değerlenecek varlıkların borsa rayicinin belirlenmesinde ise, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarihte işlem gördüğü yurt içi veya yurt dışındaki borsalarda oluşan değerler dikkate alınacak.
Bildirimde bulunulduktan sonra, yapılan hataların düzeltilmesi ya da bildirime konu edilen varlıkların azaltılması amacıyla 31.05.2019 tarihine kadar yapılacak düzeltmelerde de varlıkların ilk bildirim tarihindeki değerleri esas alınacak.
İNCELEME VE TARHİYAT YAPILMAYACAK HALLER (md. 13)
7143 sayılı Kanun uyarınca getirilen Varlık Barışı uygulaması kapsamında, bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şartıyla, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak.
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilmesi için, bildirilen veya beyan edilen varlıklara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi; bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekiyor.
Bildirilen varlıkların, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 18.05.2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31.05.2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılması halinde ise, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilecek.
18.05.2018 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının anılan tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde de, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilecek.
TÜRKİYE’DE BULUNAN VARLIKLARIN BEYANI
Tebliğ’in 6 ncı maddesi uyarınca gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31.05.2019 tarihine (bu tarih dahil) kadar Tebliğ’in Ek-3’ünde yer alan beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine doğrudan beyan edilebileceği gibi 340 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda da beyan edilebilecek. Dolayısıyla, Türkiye’de bulunan varlıkların banka ve aracı kurumlara beyan edilerek Varlık Barışı uygulamasından yararlandırılması mümkün bulunmuyor, bu varlıkların, Varlık Barışı kapsamına alınması için yapılacak beyanın bağlı olunan vergi dairelerine yapılması gerekiyor.
Saygılarımızla,
Hamdi GİRGİN
“NOT: Bu çalışmada yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleri olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir.”
7143 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 3) EKLERİ
VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN 30 Kasım 2018 Tarihli ve 30611 Sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de Yayımlanmıştır |
|
ESKİ DÜZENLEME |
YENİ DÜZENLEME |
Diğer hükümler MADDE 10- … (13) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar ve tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların yurt dışında elde ettikleri bazı kazançları hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır. a) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu fıkradaki hükümler çerçevesinde, 30/11/2018 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler. b) Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları vergiyi, 31/12/2018 tarihine kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler. c) (a) bendi kapsamına giren varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu fıkranın yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30/11/2018 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu fıkra hükümlerinden yararlanılır. ç) Bu fıkranın yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu fıkranın yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu fıkra hükümlerinden yararlanılır. d) 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükellefler, bu fıkra kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilirler. e) Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30/11/2018 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir. Beyan edilen sözkonusu varlıklar, 30/11/2018 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, sözkonusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, 31/12/2018 tarihine kadar ödenir. f) Bu fıkra kapsamında ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez, Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez. g) 31/7/2018 tarihine kadar; (a) bendi kapsamında bildirilerek Türkiye’ye getirilen veya (c) ya da (ç) bentleri kapsamında işleme tabi tutulan varlıklar ile (e) bendi kapsamında beyan edilerek kanuni defterlere kaydedilen varlıklara ilişkin olarak, (b) veya (e) bendi uyarınca vergi tarh edilmez. ğ) (a) ve (e) bentleri kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve (a) bendi uyarınca bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır. h) 1) Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların; (aa) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları, (bb) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları, (cc) Yurt dışında bulunan iş yeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları, 31/10/2018* tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak üzere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31/12/2018* tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi kaydıyla gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. 2) Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançları, 31/12/2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır. ı) Bakanlar Kurulu, bu fıkrada yer alan süreleri, bitim tarihlerinden itibaren altı aya kadar uzatmaya; Maliye Bakanlığı, fıkra kapsamına giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi, bildirim ve beyanı ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirim veya beyana esas değerlerin tespiti, bildirim ve beyanların şekli, içeriği ve ekleri ile yapılacağı yeri, fıkranın uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. |
Diğer hükümler MADDE 10- … (13) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar ve tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların yurt dışında elde ettikleri bazı kazançları hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır. a) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu fıkradaki hükümler çerçevesinde, 31/05/2019 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler. b) Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları vergiyi, 30/06/2019 tarihine kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler. c) (a) bendi kapsamına giren varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu fıkranın yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/05/2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu fıkra hükümlerinden yararlanılır. ç) Bu fıkranın yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu fıkranın yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu fıkra hükümlerinden yararlanılır. d) 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükellefler, bu fıkra kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilirler. e) Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/05/2019 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir. Beyan edilen sözkonusu varlıklar, 31/05/2019 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, sözkonusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, 30/06/2019 tarihine kadar ödenir. f) Bu fıkra kapsamında ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez, Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez. g) 31/7/2018 tarihine kadar; (a) bendi kapsamında bildirilerek Türkiye’ye getirilen veya (c) ya da (ç) bentleri kapsamında işleme tabi tutulan varlıklar ile (e) bendi kapsamında beyan edilerek kanuni defterlere kaydedilen varlıklara ilişkin olarak, (b) veya (e) bendi uyarınca vergi tarh edilmez. ğ) (a) ve (e) bentleri kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve (a) bendi uyarınca bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır. h) 1) Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların; (aa) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları, (bb) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları, (cc) Yurt dışında bulunan iş yeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları, 30/04/2019* tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak üzere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30/06/2019* tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi kaydıyla gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. 2) Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançları, 31/12/2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır. ı) Bakanlar Kurulu, bu fıkrada yer alan süreleri, bitim tarihlerinden itibaren altı aya kadar uzatmaya; Maliye Bakanlığı, fıkra kapsamına giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi, bildirim ve beyanı ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirim veya beyana esas değerlerin tespiti, bildirim ve beyanların şekli, içeriği ve ekleri ile yapılacağı yeri, fıkranın uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. |
* Kanun’un 10 uncu maddesinin 13 üncü fıkrası (h) bendindeki süreler 31.08.2018 tarihli ve 30521 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “7143 Sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 10 uncu Maddesinin Onüçüncü Fıkrasının (h) Bendinde Yer Alan Sürelerin, Bitim Tarihinden İtibaren 6 Ay Uzatılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 48)” ile uzatılmıştır.