TCMB Zorunlu Karşılıklarda Yaptığı Değişiklikle Bankalar ve Finansman Şirketlerine YP’de Uzun Vadeli Borçlanın Dedi
Zorunlu Karşılıklara İlişkin Tebliğ’de 29 Ağustos 2015’de yapılan değişiklikle bankaların ve finansman şirketlerinin mevduat dışında kalan yabancı para yükümlülükleri (kullanılan krediler, ihraç edilen menkul kıymetler, sermaye benzeri borçlar (özkaynak hesaplamasında dikkate alınanlar hariç)) için ayırdıkları zorunlu karşılıklar yükseltildi. Ayrıca, yine aynı tarihte TCMB tarafından alınan karar ile “Küresel Para Politikalarının Normalleşme Sürecinde Yol Haritası” kapsamında TL cinsinden zorunlu karşılıklara ödenecek faizlerde artışa gidildi.
Yapılan değişikliklere genel olarak bakıldığında; Mevduat Dışı Yabancı Para Yükümlülükler için geçerli olan zorunlu karşılık oranlarının özellikle bir yıla kadar ve iki yıla kadar vadeli yükümlülüklerde yüksek bir oranda artırıldığı görülmektedir. Buna ilave olarak, bankaların TL cinsinden zorunlu karşılıklarının desteklenmesi amacıyla, TL cinsinden zorunlu karşılıklara yapılan faiz ödemelerinin yıl sonuna kadar kademeli olarak 150 baz puan (%1,5) oranında artırılmaktadır.
Değişiklikler daha yakından değerlendirildiğinde; TCMB’nin Mevduat Dışı Yabancı Yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranlarını aktif bir politika aracı olarak kullanmaya başladığı, bu kapsamda 2015 yılında yılı içerisinde söz konusu oranları üçüncü kez artırdığı görülmektedir. Son yapılan düzenleme ile bir önceki zorunlu karşılıkların karşılaştırmalı tablosu aşağıda görülmektedir.
TABLO 1: ZORUNLU KARŞILIKLARDA 29.08.2015 TARİHİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Yabancı Para Mevduat/Katılım Fonu Dışı Yükümlülükler | Mevcut Oranlar (%) | Yeni Oranlar (%) |
1 yıla kadar (1 yıl dâhil) vadeli | 20 | 25 |
2 yıla kadar (2 yıl dâhil) vadeli | 14 | 20 |
3 yıla kadar (3 yıl dâhil) vadeli | 8 | 15 |
5 yıla kadar (5 yıl dâhil) vadeli | 7 | 7 |
5 yıldan uzun vadeli | 6 | 5 |
Düzenlemeye göre, yeni oranlar 28 Ağustos 2015 tarihinden sonra oluşacak yükümlülükler için 23 Ekim 2015 tarihli tesis döneminde uygulanacaktır. 28 Ağustos itibari ile halihazırda mevcut olan yükümlülükler için ise vadeye kadar eski oranlarda zorunlu karşılık tesis edilmesine imkan tanınmıştır.
Yapılan değişiklik sürecini daha iyi değerlendirebilmek adına 1 yıla kadar vadeli yükümlülüklerin zorunlu karşılık oranlarının nasıl geliştiğini irdelediğimizde, 2014 yıl sonunda %13 olan oranın, 2015 yılında başında (03.01.2015) yapılan ilk değişiklik ile %18’e, daha sonra %20’ye ve yukarıda yer verilen son değişiklikle %25’e kadar yükseltildiği görülmektedir. Basit bir örnekle açıklamak gerekirse; bir bankanın yurtdışından sağladığı 1 yıldan kısa vadeli bir kredinin dörtte birini Merkez Bankası zorunlu karşılık hesaplarında tutması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Tablodan anlaşılacağı gibi, vade uzadıkça zorunlu karşılık oranları azalmakta, özetle TCMB daha uzun vadeli kaynak kullanımını teşvik etmektedir.
TABLO 2: ZORUNLU KARŞILIKLARDA 03.01.2015 TARİHİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Yabancı Para Mevduat/Katılım Fonu Dışı Yükümlülükler |
03.01.2015’ten önce mevcut Oranlar (%) |
03.01.2015’te Belirlenen Oranlar (%) |
1 yıla kadar (1 yıl dâhil) vadeli | 13 | 18 |
2 yıla kadar (2 yıl dâhil) vadeli | 11 | 13 |
3 yıla kadar (3 yıl dâhil) vadeli | 11 | 8 |
5 yıla kadar (5 yıl dâhil) vadeli | 6 | 7 |
5 yıldan uzun vadeli | 6 | 6 |
TABLO 3: ZORUNLU KARŞILIKLARDA 12.03.2015 TARİHİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Yabancı Para Mevduat/Katılım Fonu Dışı Yükümlülükler | 12.03.2015’ten önce mevcut Oranlar (%) | 12.03.2015’te Belirlenen Oranlar (%) |
1 yıla kadar (1 yıl dâhil) vadeli | 18 | 20 |
2 yıla kadar (2 yıl dâhil) vadeli | 13 | 14 |
3 yıla kadar (3 yıl dâhil) vadeli | 8 | 8 |
5 yıla kadar (5 yıl dâhil) vadeli | 7 | 7 |
5 yıldan uzun vadeli | 6 | 6 |
Yapılan düzenlemelerin etkisini daha sağlıklı değerlendirebilmek ve piyasalara etkisini öngörebilmek adına TCMB tarafından yapılan diğer önemli değişikliklerin bir arada değerlendirilmesi gerekmekte. TCMB Zorunlu Karşılıklara İlişkin Tebliğ’de daha önce yaptığı düzenlemelerle, Rezerv Opsiyon Mekanizması kapsamında TL cinsinden yükümlülükler için USD olarak zorunlu karşılık tutulmasına imkan tanıyan oranlarda indirimlerde bulunmuştu. Bu şekilde, bankaların TCMB’de tutması gereken USD zorunlu karşılıklar azalmış ve piyasaya bankalar kanalı ile döviz sağlanmıştı.
Bir yandan Mevduat Dışı Yabancı Yükümlülüklerde zorunlu karşılıklar artırılırken diğer taraftan Rezerv Opsiyon Mekanizması ile düşürülen karşılık oranları ile TCMB hem kendi rezervlerinde hem de piyasada döviz bazında önemli bir dalgalanma yaratmadan bankaların yükümlülüklerinin kompozisyonunda etkin olmaktadır. Bu şekilde, toplam döviz varlıklarında dalgalanma yaratılmadan daha uzun vadeli borçlanmanın teşvik edildiği görülmektedir. Son dönemde, kredi derecelendirme kuruluşları ve yabancı yatırımcılar tarafından kısa vadeli döviz borçlarından kaynaklanabilecek risklerin sıkça vurgulandığı bir ortamda bu adımın bankaların pasif yapısı üzerinden genel borç yapısına olumlu bir katkıda bulunması beklenebilir.
Değerlendirmelerimizi tamamlamadan önce son olarak TL cinsinden zorunlu karşılıklar için ödenecek faizleri irdelemekte fayda var. TCMB daha önce bankaları desteklemek amacıyla TL cinsinden zorunlu karşılıklara faiz ödemeye başlamıştı. Söz konusu ödemeleri de yine inovatif bir yaklaşımla kaldıraç oranına benzer bir oranı dikkate alarak yapmaya başlamıştı. Diğer taraftan, rezerv opsiyon mekanizması sayesinde bankalar zorunlu karşılıkların büyük bölümünü zaten USD olarak tuttuklarından TL zorunlu karşılıkların desteklenmesi pek anlamlı sonuçlar üretmedi. Zaten, TCMB brüt döviz rezervlerinde hızlı bir gerileme olmaması için TL zorunlu karşılıklara ödediği faizin çok cazip seviyelerde olmamasına dikkat etmekteydi. Bu durum ve son düzenlemeler bir arada değerlendirildiğinde, TCMB’nin brüt rezervlerinde bir erimeye sebebiyet vermeden ve TL zorunlu karşılıkları daha fazla destekleyerek bankaların karlılıklarına olumlu katkıda bulunabileceği bir yapı ortaya çıkmaktadır. Bu yapı aynı zamanda uzun vadeli yabancı para cinsinden yükümlülükleri destekleyerek bankaların borçlanma kompozisyonunu da ülkemizin makro ekonomik yapısını olumlu etkileyebilecek temele yönlendirmeyi amaçlamaktadır.
Saygılarımızla,
PROCOMPLIANCE