TCMB Sermaye Hareketleri Genelgesi Yayımlandı
25 Ocak 2018 tarihli ve 30312 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” (32 Sayılı Karar / Karar) ve bu Karar’a ilişkin Tebliğ değişikliği‘ne ilişkin bilgilere 25 Ocak 2018 tarihli yazımızda yer vermiştik.
Söz konusu mevzuat değişikliği çerçevesinde yurt dışından ve yurt içinden döviz kredisi kullanımlarına ilişkin bankalar ve finansal kuruluşlarca takip edilecek usul ve esasları düzenleyen TCMB’nin “2 Mayıs 2018 tarihli Sermaye Hareketleri Genelgesi” (Genelge / Sermaye Hareketleri Genelgesi)’de 27.04.2018 tarihinde Kurum’un internet sitesinde yayımlanarak 02.05.2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdi. Bu Genelge’nin yayımlanması ile birlikte aynı konuda daha önce yayımlanmış olan 2/1/2002 tarihli ve 2002/YB-1 sayılı Sermaye Hareketleri Genelgesi ile bu Genelge’ye bağlı yayımlanan münferit TCMB genelgeleri de 02.05.2018 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırıldı. Böylece, döviz kredilerine ilişkin yaklaşık 16 yıldır yürürlükte olan kurallarda önemli değişiklikler gerçekleşmiş ve 25.01.2018 tarihinde yayımlanan mevzuat değişikliklerine ilişkin uygulamada tereddüt yaratan bazı hususlar çözüme kavuşmuş oldu.
Genelge, sermaye hareketleri kapsamında, sermaye ve menkul kıymetlerin Türkiye’ye ithaline ve Türkiye’den ihracına, gayrimenkul kıymetlere ilişkin gelir ve satış bedellerinin transferine ilişkin hususları da düzenlemekle birlikte bu yazıda sadece Genelge’nin yurt dışından ve yurt içinden döviz kredisi kullanımına ilişkin hükümleriyle ilgili bilgi vereceğiz.
I- DÖVİZ KREDİLERİNE İLİŞKİN GENEL HÜKÜMLER
1- Gerçek Kişilere Döviz Kredisi Yasağı
Genelge’de, 32 sayılı Karara paralel olarak Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin yurt dışından ve yurt içinden döviz kredisi kullanamayacağı belirtiliyor (md. 14/1). Bu yasak kapsamına Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin ticari ve esnaf işletmeleri de giriyor.
2– DEK Kredi Kullandırımı Yasağı
Yine 32 sayılı Karara paralel olarak Genelge’de Türkiye’de yerleşik kişilerin (gerçek ve tüzel) yurt içinden ve yurt dışından dövize endeksli kredi (DEK) kullanamayacağı belirtildi (md. 14/2).
3- Döviz Geliri Olmayan Türkiye’de Yerleşik Kişilerin Döviz Kredisi Kullanımı
25 Ocak 2018 tarihli yazımızda da belirttiğimiz üzere, 2 Mayıs 2018 tarihinden itibaren firmaların döviz kredisi kullanma imkanı esas itibariyle döviz gelirine sahip olmaları şartına bağlandı. Döviz geliri olmayan firmaların döviz kredisi kullanımı imkanları ise istisnalarla sınırlandırıldı. Genelge’de de bu hususa atıf yapılarak döviz geliri olmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin, Genelge’nin 21 inci ve 40 ıncı maddelerinde yer alan istisnalar dışında döviz kredisi kullanamayacakları belirtiliyor (md. 14/3).
4- Döviz Geliri Olan Türkiye’de Yerleşik Kişilerin Döviz Kredisi Kullanımı
Döviz geliri olan Türkiye’de yerleşik kişilerden kredi kullanımı tarihinde nakdi döviz kredileri bakiyesi 15 milyon USD’nin altında olanlar, kullanmak istedikleri kredi tutarı ile mevcut kredi bakiyeleri toplamı son 3 mali yılın döviz gelirleri toplamını aşmaması kaydıyla döviz kredisi kullanabilecekler (md. 14/4).
5- Döviz Kredisi Kullandırılması İçin VRHİB veya DİİB Gerekecek mi?
Döviz kredisi kullanılması için VRHİB veya DİİB bulunması zorunlu değil. İlgili mevzuat hükümleri uyarınca vergi, resim ve harç istisnasından yararlanabilmek için VRHİB veya DİİB alması gerekli olan firmaların, bu belgeler olmadan kullanacakları krediler için vergi, resim ve harç istisnası uygulanmayacak (md. 14/5). Öte yandan, bu belgeler döviz geliri olmayan kişilere döviz kredisi kullanabilme imkanı veren kurallardan biri olan muhtemel döviz gelirine dayalı döviz kredisi kullanımında kullanılabilecek. Firmanın, VRHİB veya DİİB sahibi olması durumunda bu belgelerde belirtilen tutar muhtemel döviz geliri olarak kabul edilecek (md. 21/9, 40/9). VRHİB veya DİİB ile yapılan kredi kullanımlarında kullanılan toplam kredi tutarının belgede belirtilen faaliyet tutarı ile sınırlı olması (md. 21/13, 40/13) ve kredi vadesinin en çok belge süresi kadar olması gerekiyor (md. 21/11, 40/11).
6- Döviz Kredilerinin Yeniden Yapılandırılması Halinde Yeni Mevzuata Uygunluk Gerekecek mi?
Genelge’nin 14/6 maddesinde, bankaların, BDDK’ca yayımlanan “Kredilerin Sınıflandırılması ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” (Karşılıklar Yönetmeliği) hükümlerine uygun yeniden yapılandırma işlemlerinin, yalnızca geri ödeme sıkıntısı çeken bir borçluya tanınacak olan imtiyazları kapsaması nedeniyle 32 sayılı Kararın uygulanması kapsamında yenileme olarak değerlendirilmeyeceği belirtiliyor. Diğer bir ifadeyle, döviz kredilerinin döviz olarak yapılandırılmasına imkan tanınıyor. Genelge’nin taslak halinde aynı hükümde, yeniden yapılandırma işlemlerinde kredi kullanıcısının döviz kredisi kullanım koşullarına uygunluğunun yeniden kontrol edileceği ve talep edilen yeniden yapılandırma sonucunda bahse konu koşullara uygunsuzluk oluşacağının belirlenmesi durumunda döviz üzerinden yeniden yapılandırma talebinin kabul edilmeyeceği belirtiliyordu. Genelge’nin TCMB sitesinde yayımlanan nihai halinde bu hükümde olumlu yönde bir düzeltme yapılarak döviz kredilerinin BDDK mevzuatına uygun olarak yapılan yeniden yapılandırma işlemlerinde döviz olarak yapılandırılmasına imkan tanındığı görülüyor.
Ancak, 2 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla DEK kredi kullanımı ortadan kalktığı için dövize endeksli kredilerin yapılandırılmasının tekrar dövize endeksli olarak yapılmasına izin verilmedi (md. 14/6).
7- Temerrüde Düşen Kredilerin Kanuni Takip Hesaplarına Aktarımı İşlemi Yeni Bir Döviz Kredisi Kullandırımı Sayılmayacak
Genelge’nin 14 üncü maddesinin 7 nci fıkrasında, temerrüde düşen kredilerde kredi hesabının kapatılarak kanuni takip için kredi bakiyesinin yeni açılacak tahsili gecikmiş alacak hesabına aktarılması işleminin yeni bir döviz kredisi tesisi olarak değerlendirilmeyeceği hüküm olunuyor. Diğer bir ifadeyle, döviz kredilerinin kanuni takip hesaplarına aktarım işleminin döviz üzerinden yapılmasında sakınca bulunmuyor.
8- Döviz Kredilerinin Döviz Olarak Kullandırılabilmesi İmkanı Sağlandı
Genelge’nin 14/11 fıkrası hükmü ile döviz kredilerinin doğrudan döviz olarak veya kredi tutarının Türk Lirası (TL)’na dönüştürülmesi suretiyle kullanılabileceği hüküm olundu. Yürürlükten kalkan Genelge’de dövize döviz kullandırımlara sadece belirli tür krediler için izin verilmekteydi. Bu açıdan bu hüküm önemli bir değişiklik oldu.
9- Döviz gelirlerinin kapsamı
1- ihracat,
2- transit ticaret,
3- ihracat sayılan satış ve teslimler ile
4- döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerden elde edilen gelirler firmanın döviz gelirleri olarak kabul edilecek (md. 15/1).
10- Döviz Geliri Olarak Kabul Edilecek İhracat Sayılan Satış ve Teslimler ile Döviz Kazandırıcı Hizmet ve Faaliyet Gelirleri
Genelge kapsamında döviz geliri olarak kabul edilen ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyet gelirleri; 2017/4 sayılı Tebliğ’in 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan işlemlerden elde edilen gelirler ile yurt dışı yerleşiklerden tahsil edildiğinin tevsiki kaydıyla Bakanlıkça uygun görülen diğer ticari faaliyetlerden elde edilen gelirler olarak tanımlanıyor (md. 15/2).
Yukarıda sayılan ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerden elde edilen gelirler hariç olmak üzere yurt içinde yerleşiklerden elde edilen dövizler, döviz geliri olarak kabul edilmiyor (md. 15/3).
11- Aracı İhracatçı Aracılığıyla Elde Edilen Döviz Geliri
Aracı ihracatçı, acente, yurt dışında yerleşik firma temsilciliği gibi üçüncü bir firma aracılığıyla gerçekleştirilen ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin gelirler ile ihraç kayıtlı satış yapan firmaların yaptıkları satışlara ilişkin gelirler;
a) İhracatı gerçekleştiren firmanın yazılı muvafakatının,
b) İlgili gümrük beyannamesinin veya SMMM/YMM onaylı faturanın bir örneğinin,
c) İhracatçıya yapılan satışa ilişkin SMMM/YMM onaylı faturanın ya da e-faturanın bir örneğinin
ibrazı kaydıyla ve bu faturadaki tutarı aşmamak üzere ilgili firmaların döviz geliri olarak kabul edilebilecek (md. 15/4).
12- Serbest Bölgelerden Elde Edilen Gelirler
Serbest bölgelere yapılan ihracat ve transit ticaretten elde edilen gelirler, ancak, serbest bölgeye satılan malın buradan üçüncü bir ülkeye satıldığının tevsiki kaydıyla, döviz geliri olarak kabul edilebiliyor (md. 15/5).
13- Yurt dışı Yerleşiklerden Elde Edilen TL cinsi Gelirlerin Döviz Gelirlerine Dahil Edilmesi
Yurt dışında yerleşiklerden elde edilen Türk Lirası (TL) cinsi ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin gelirler döviz gelirlerine dâhil edilebiliyor (md. 15/6).
14- Döviz gelirlerinin beyanı
Genelge’nin 16 ncı maddesi uyarınca firmalarca banka ve finansal kuruluşlara yapılan döviz geliri beyanlarında aşağıdaki hükümler uygulanacak:
(1) Son üç mali yılın döviz gelirleri; son üç yıla ait konsolide olmayan finansal tablolar esas alınarak SMMM veya YMM tarafından hazırlanan ve onaylanan bir raporla birlikte Genelge’nin 2 numaralı ekinde yer alan Döviz Gelirleri Beyan Formu’nun (Ek: 2) bankalara ve finansal kuruluşlara ibrazı ile belgelenecek. Dolayısıyla, döviz gelirlerinin beyanında banka ve finansal kuruluşlara iki belge sunulması gerekiyor. Bu belgeler: SMMM veya YMM tarafından doldurulan ve onaylanan Döviz Gelirleri Beyan Formu ile bu formdaki tutarların Genelge’de belirtilen döviz gelirleri kapsamında olduklarının tespit edildiğini belirten ve bu tespitin dayandırıldığı belgeler hakkında özet bilgi veren SMMM veya YMM tarafından hazırlanan ve onaylanan bir rapor.
(2) Döviz geliri beyanlarının, aynı grup veya holding bünyesinde bulunan firmalar da dâhil olmak üzere, firma bazında yapılması gerekiyor.
(3) SMMM’ler ve YMM’ler tablolarda yer alan döviz gelirlerinin yukarıdaki kapsamda düzenlenen döviz geliri kapsamıyla uyumunu kontrol etmekle yükümlüler.
(4) Her yıl yıllık hesap dönemini takip eden dördüncü ayın (Nisan) son iş gününden itibaren döviz geliri beyanlarına bir önceki yılın dâhil edilmesi ve eski döviz geliri beyanlarının üçüncü yıla ait olan bölümünün dikkate alınmaması gerekiyor. Örneğin, 2017 yılına ait hesap dönemlerinin döviz geliri beyanlarına dâhil edilmeye başlandığı tarihten itibaren 2014 yılına ait döviz geliri beyanlarının dikkate alınmaması gerekiyor.
(6) Genelgenin 21 inci ve 40 ıncı maddelerinde yer alan istisnalar kapsamındaki kredi kullanımlarında döviz geliri şartı aranmadığından kullanıcı firmadan döviz geliri beyanı istenmesine gerek bulunmuyor. Firmanın kendiliğinden döviz geliri beyanında bulunması halinde ise bu bilginin Risk Merkezi (RM)’ne iletilmesi gerekiyor (md. 17/2).
15- Türkiye’de yerleşik kişi tanımı
Yeni mevzuat kapsamında en önemli hususlardan biri kimlerin Türkiye’de yerleşik sayılacağı konusu. Çünkü döviz kredisi kullanımına getirilen kısıtlamalar Türkiye’de yerleşik kişiler için geçerli, dışarıda yerleşik kişiler bu kısıtlamalara tabi değil.
Bu tanımda Genelge’nin 18 inci maddesinde yapılarak Türkiye’de yerleşiklik kavramına ilişkin 32 sayılı Karar’da yapılan tanımlara atıf yapılıyor. Buna göre; 32 Sayılı Kararın 2 nci maddesinin (b) bendinde yer alan tanım kapsamına giren kişilerin Genelge kapsamında Türkiye’de yerleşik kişi olarak kabul edilmesi gerekiyor. Dışarıda yerleşik kişiler içinde 32 sayılı Karar’ın 2 nci maddesinin (c) bendinde yer alan tanımın esas alınması gerekiyor. 32 sayılı Karar’ın ilgili bentlerinde;
Madde 2 – Bu Karar’ın uygulanmasında, …
b) Türkiye’de yerleşik kişiler: Yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişileri,
c) Dışarıda yerleşik kişiler: Türkiye’de yerleşik sayılmayan gerçek ve tüzel kişileri, …
ifade eder.”
şeklinde tanımlanıyor.
16- Serbest Bölge Firmaları Yurt dışı Yerleşik Sayılacak
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun 6 ncı maddesi uyarınca serbest bölgeler kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında kabul edildiklerinden, serbest bölgede yerleşik firmalar Genelge kapsamında yurt dışında yerleşik kişi olarak kabul edilecek (md. 18/3). Bu tanım serbest bölge kullanıcılarına herhangi bir kısıtlama olmadan döviz kredisi kullanma imkanı sağlamış oluyor.
Nitekim Genelge’nin 29/3 fıkrasında da; serbest bölgelerdeki banka ve finansal kuruluş şubelerinin, serbest bölge kullanıcılarına, serbest bölge faaliyetleriyle ilgili işlemleri için döviz kredisi kullandırabilecekleri; serbest bölgelerdeki banka ve finansal kuruluş şubelerinin, serbest bölge kullanıcısına açacakları kredinin serbest bölge faaliyetleri ile ilgili olduğunun tespiti amacıyla, kullanıcıdan “Şubeniz ile imzalanan genel kredi sözleşmesi hükümleri dairesinde, tarafınızca tesis edilen kredilerin kuruluşumuzun serbest bölge faaliyetleri ile ilgili olduğunu, bu beyanın aksinin tespiti halinde, doğacak her türlü mali, hukuki ve cezai sorumluluğun şirketimize ait olduğunu beyan, kabul ve taahhüt ederiz.” şeklinde yazılı bir taahhütname alarak krediyi doğrudan kullanıcıya ödeyebileceği belirtiliyor.
Ancak, serbest bölgelerdeki banka ve finansal kuruluş şubelerinden Türkiye’ye aktarılmak üzere temin edilen kredilerin, yurt içinden sağlanan döviz kredisi olarak kabul edilmesi ve bu kredilere ilişkin düzenleme ve yükümlülüklere tabi olarak kullandırılması gerekiyor (md. 29/2).
17- Risk Merkezi Bildirimleri
Yeni mevzuatın en önemli sac ayaklarından birini de Türkiye’de yerleşik kişilerce yurt içinden ve yurt dışından kullanılan döviz kredileri ile firmalarca yapılan döviz geliri beyanları hakkında banka ve finansal kuruluşlarca Risk Merkezi’ne yapılacak bildirimler oluşturuyor. Değişen mevzuat uyarınca Türkiye’de yerleşik kişilerin döviz kredisi taleplerinde kredi kullanım tarihindeki yurt içi ve yurt dışı tüm kuruluşlardan kullandıkları nakdi döviz kredileri bakiyesine bakılması gerektiğinden, bu konuda anlık ve güncel bilgi sağlayan bir uygulama kurulması gereği ortaya çıktı. Bu uygulamada TBB Risk Merkezi bünyesinde oluşturuldu. Risk Merkezi’ne bu mevzuat kapsamında yapılacak bildirimlerde Genelge’nin 17 nci maddesinde düzenleniyor.
Buna göre, Türkiye’de yerleşik kişilerce yurt içinden ve yurt dışından kullanılan tüm döviz kredileri ile firmalarca yapılan döviz geliri beyanlarının kredi kullandıran veya kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlar tarafından Risk Merkezi Genelgesi’nde belirtilen esas ve usullere uygun olarak Risk Merkezi’ne bildirilmesi gerekiyor. Firmaların, bankalar ve finansal kuruluşlar dışında yurt dışında yerleşik kişilerden aldıkları krediler de firma kredi bakiyesine dâhil edilecek (md. 19/10). Firmaların Genelge’nin 21 inci ve 40 ıncı maddelerinde yer alan istisnalar kapsamında kullandıkları kredilerinde firmaların kredi bakiyelerine eklenerek Risk Merkezi’ne bildirilmesi gerekiyor. Geri ödenen kredi tutarları da firma kredi bakiyesinden düşülerek Risk Merkezi’ne bildirilecek.
II- YURT DIŞINDAN KULLANILAN DÖVİZ KREDİLERİ
18- Türkiye’de Yerleşik Kişilere Ait DTH hesaplarına Yurt Dışından Gönderilen Bedellere İlişkin SWIFT Mesajlarında Bedelin Kredi Olduğuna Dair Bir Açıklama Olup Olmadığının Kontrol Edilmesi
Genelge’nin 19/5 maddesi uyarınca bankaların, nezdlerinde bulunan Türkiye’de yerleşik kişilere ait döviz tevdiat hesapları (DTH)’na yurt dışından gönderilen bedellere ilişkin SWIFT mesajlarında Türkçe veya yabancı bir dilde söz konusu bedelin kredi olduğuna dair herhangi bir ibare bulunup bulunmadığını kontrol etmeleri ve bu kontrol sonucunda transfer edilen bedelin kredi olduğunu tespit etmeleri durumunda, kredi borçlusundan kredinin vadesi, faiz oranı ve benzeri bilgileri içeren kredi sözleşmesini istemeleri gerekiyor. İlgili koşulları sağlaması şartıyla bu bedeller yurt dışından temin edilen kredi olarak işleme alınacak.
19- Yurt dışından Firma Hesabına Transfer Edilen 50.000 USD veya üzerindeki transfer sebebi belirlenemeyen tüm döviz tutarlarının kredi olup olmadığının tespiti amacıyla ilgili firmadan yazılı beyan alınması
Genelge’nin 19/6 maddesi uyarınca, bankalar, yurt dışından firma hesabına transfer edilen 50.000 USD veya üzerindeki transfer sebebi belirlenemeyen tüm döviz tutarlarının kredi olup olmadığının tespiti amacıyla ilgili firmadan yazılı beyan almaları gerekiyor. Yurt dışından gelen transfere ilişkin firmanın yanıltıcı yazılı beyanda bulunduğunun tespiti halinde ise Hazine Müsteşarlığı’na bildirimde bulunulması gerekiyor.
Yurt dışından alınan kredinin kullanımına aracılık eden bankanın kredi sözleşmesi ile geri ödeme planının bir örneğini kredi kullanıcısı firmadan talep etmesi ve yurt dışından kullanılan kredilerin Genelge’nin 14 üncü maddesinde belirtilen genel kurallara uyumunu kontrol etmesi yükümlülüğü bulunuyor.
20- Yurt dışından alınan kredinin kullanımına aracılık edilmesi halinde geri ödemelerin bankalarca takip yükümlülüğü
Yurt dışından alınan kredinin kullanımına aracılık eden bankanın kredinin geri ödenip ödenmediğini izleme yükümlülüğü bulunuyor (md. 19/8). Ayrıca, yurt dışından temin edilen kredilerin geri ödemesi için borçlunun kredinin vadesi, faiz oranı vb. bilgileri içeren kredi sözleşmesini geri ödemeye aracılık eden bankaya sunması gerekiyor (md. 19/9).
21- Yurt dışından döviz gelirine dayalı kredi kullanımı
Döviz geliri olan ve kullanım tarihindeki kredi bakiyesi 15 milyon USD’nin altında bulunan Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışından döviz kredisi kullanabilmeleri için, kullanılmak istenen kredi tutarı ile mevcut kredi bakiyesi toplamının son üç mali yılın döviz gelirleri toplamını aşmaması gerekiyor (md. 20/1).
Bu kapsamdaki işlemlerde, firmanın döviz geliri olma şartı aranmadan (örn. YTB kapsamında) kullandığı döviz kredilerinin de firma kredi bakiyesine dâhil edilmesi gerekiyor.
Yurt dışından kullanılan kredi tutarının yukarıdaki sınırı aştığının sonradan tespit edilmesi halinde Hazine Müsteşarlığı’na bildirimde bulunulması gerekiyor. Aşıma neden olan kredilerin Türkiye’deki bankaların ve finansal kuruluşların yurt dışındaki şubeleri (off-shore şubeleri dâhil, serbest bölge şubeleri hariç) tarafından kullandırılmış olması halinde ise, kullanılan kredilerin aşıma neden olan kısmının, tespitin yapılmasını müteakip 10 iş günü içerisinde geri çağrılması veya TL krediye dönüştürülmesi ve bu kredilerle ilgili olarak Hazine Müsteşarlığı’na bildirim yapılması gerekiyor.
22- Yurt dışından döviz geliri olma şartı aranmadan kullanılabilecek krediler
Genelge’nin 21 inci maddesinde, 32 Sayılı Kararın 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca aşağıda sayılan hallerde döviz geliri şartına bağlı olmaksızın döviz kredisi kullanılabileceği belirtiliyor:
a) Kamu kurum ve kuruluşları, bankalar ile Türkiye’de yerleşik finansal kuruluşların kullanacakları döviz kredileri.
b) Kullanım tarihinde kredi bakiyesi 15 milyon USD veya üzerinde olan Türkiye’de yerleşik kişilerce kullanılacak döviz kredileri.
c) Yatırım teşvik belgesi kapsamında kredi almaları öngörülen Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından kullanılacak döviz kredileri ile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın eki (I) sayılı listenin 17 nci sırasında sayılan gümrük tarife istatistik pozisyonlarında yer alan makine ve cihazların (kullanılmış olanları ile aksam, parça, aksesuar ve teferruatları hariç) finansmanı için kullanılacak döviz kredileri
Yukarıda belirtilen gümrük tarife istatistik pozisyonlarında (http://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/yararli-bilgiler/kdv-oranlari) yer alan makine ve cihazların (kullanılmış olanları ile aksam, parça, aksesuar ve teferruatları hariç);
a) İthali için kullanılan döviz kredilerinde ithalata konu malın söz konusu gümrük tarife istatistik pozisyonları (GTİP) kapsamında olduğunun aracı bankaya tevsik edilmesi, mükerrer kullanımın önlenmesi amacıyla krediyi kullanan firmanın 24 ay içerisinde ithalata ilişkin ilgili gümrük beyannamesini aracı bankaya ibraz etmesi ve aracı bankaca bu beyanname üzerine şerh düşülmesi,
b) Yurt içinden alımı için kullanılan döviz kredilerinde ise satın alınan malın söz konusu GTİP kapsamında olduğunun aracı bankaya tevsik edilmesi, söz konusu alıma ilişkin fatura aslı üzerine aracı banka tarafından şerh konulması, bir örneğinin kredi dosyasında muhafaza edilmesi ve aslının firmaya iade edilmesi gerekiyor.
Yukarıdaki çerçevede gerçekleştirilecek YTB kapsamındaki döviz kredisi kullanımlarında ise en çok YTB’de belirtilen yabancı kaynak tutarı kadar döviz kredisi kullanılabilmesi imkanı bulunuyor. YTB’de kredi tutarının TL olarak gösterilmesi nedeniyle döviz kredilerinin TL karşılığının hesaplanmasında bankalar tarafından, bu kredilerin kullanım tarihindeki TCMB döviz satış kurlarının esas alınması gerekiyor.
ç) Uluslararası ilana çıkılan yurt içi ihalelere ilişkin faaliyetlerle ilgili olarak ihaleyi kazanan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya Savunma Sanayii Müsteşarlığınca onaylanan savunma sanayii projelerini üstlenen Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri.
Yukarıdaki kapsamda yurt dışından yapılan döviz kredisi kullanımlarında; uluslararası ihale kapsamındaki projeye veya Sanayii Müsteşarlığı’nca onaylanan savunma sanayii projesine ilişkin sözleşmenin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarının asıllarının ve ilgili kamu kuruluşundan alınacak bir onay yazısının aracı bankaya ibraz edilmesi gerekli olup, aracılık edilecek kredi tutarı sözleşme bedelini geçememektedir (md. 21/5).
Bu kapsamda kullanılacak kredilerde mükerrer kullanımın önlenebilmesi amacıyla, aracı bankaca sözleşmelerin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarının asıllarına ve ilgili kamu kurumlarından alınacak onay yazılarının aslı üzerine şerh düşülmesi gerekmektedir (md. 21/7)
d) Kamu özel işbirliği modeli kapsamında gerçekleştirilecek projeleri yürütmekle görevli olan Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri.
Yukarıdaki kapsamda yurt dışından yapılan döviz kredisi kullanımlarında kamu özel işbirliği projesini yürütmek üzere kurulan görevli şirketin kuruluşuna ilişkin Ticaret Sicili Gazetesinin bir örneği ile uygulama sözleşmesinin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarının asıllarının ve sözleşme tutarını içerecek şekilde ilgili kamu kuruluşundan alınacak bir onay yazısının aracı bankaya ibraz edilmesi gerekli olup, aracılık edilecek kredi tutarı sözleşme bedelini geçmemelidir.
Bu kapsamda kullanılacak kredilerde mükerrer kullanımın önlenebilmesi amacıyla, aracı bankaca sözleşmelerin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarına ve ilgili kamu kurumlarından alınacak onay yazılarının aslı üzerine şerh düşülmelidir.
e) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin bağlantılarını ve muhtemel döviz gelirlerini tevsik etmek kaydıyla, son üç mali yılda döviz geliri olmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin tevsik ettikleri muhtemel döviz gelirleri toplamını aşmayacak şekilde kullanacakları döviz kredileri.
Bu kapsamda döviz kredisi kullanılabilmesi için son üç mali yılda döviz geliri olmadığının firmaca aracı bankaya beyan edilmesi zorunludur. Muhtemel döviz gelirlerinin tevsikinde sözleşme, ödeme şekli peşin olmayan gümrük beyannamesi veya proforma fatura esas alınacaktır. Ancak, firmanın VRHİB veya DİİB sahibi olması durumunda bu belgelerde belirtilen tutar muhtemel döviz geliri olarak kabul edilecektir.
Muhtemel döviz gelirlerine dayalı olarak döviz kredisi kullanıldıktan sonra takip eden 3 mali yıl boyunca aynı firma tarafından bu kapsamda döviz kredisi kullanılamayacaktır. Muhtemel döviz gelirlerine dayalı olarak kullanılan döviz kredilerinin vadesi en çok 24 aydır. Muhtemel döviz geliri olarak VRHİB veya DİİB’deki faaliyet tutarının beyan edildiği durumlarda döviz kredilerinin vadesi en çok belge süresi kadardır.
Muhtemel döviz gelirine dayalı döviz kredilerinde en az kredi tutarı kadar muhtemel döviz gelirinin kredi kullanım tarihinden itibaren 24 ay, belgeli kullanımlarda belge süresi içerisinde elde edildiğinin aracı bankaya belgelenmesi gerekir. Bu krediler bankalarca, ihracat taahhütlü kredilere ilişkin ilgili mevzuatta belirtilen taahhüt kapatma esaslarına uygun olarak takip edilecek ve muhtemel döviz gelirini elde edemeyen firmalar hakkında Hazine Müsteşarlığı’na bildirimde bulunulacaktır.
Muhtemel döviz gelirleri kapsamında aynı mali yıl içerisinde ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin bağlantıların tevsiki kaydıyla birden fazla kredi kullanılabilir. Bu durumda, belgesiz kullanımlarda her bir kredi için farklı tevsik belgelerinin ibrazı gerekir. VRHİB veya DİİB ile yapılan kredi kullanımlarında ise kullanılan toplam kredi tutarı belgede belirtilen faaliyet tutarı ile sınırlıdır. Her bir kredi için yukarıda belirtilen şekilde belgeleme yapılacaktır.
Muhtemel döviz gelirleri kapsamında birden fazla kredi kullanılması halinde, mükerrer belge kullanımının önlenmesi amacıyla krediyi kullandıran bankaca VRHİB veya DİİB üzerine kullandırılan kredi tutarına ilişkin şerh düşülecektir. Belgesiz kullanımlarda firmadan ibraz edilen belgelerin başka bir kredi için kullanılmadığına ilişkin yazılı beyan alınmalıdır.
Yukarıdaki kapsamdaki kredilerin mevzuata aykırı bir biçimde kullanıldığının tespit edilmesi halinde, mevzuata aykırı kullanılan kısım ile ilgili olarak Hazine Müsteşarlığı’na bildirimde bulunulacaktır. Mevzuata aykırı kullanılan kısım ile ilgili olarak Genelge’nin 20 nci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkra hükümleri uygulanır.
f) Bakanlıkça belirlenecek esaslar dâhilinde Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri.
Genelge’nin nihai halinde daha önce belirlenen kullandırım şekillerine ilave olarak aşağıda belirtilen hallerde Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışından kullanacakları döviz kredileri için döviz geliri olması şartının aranmayacağı Bakanlıkça kararlaştırıldı. Böylece döviz geliri olmadan döviz kredisi kullandırılabilecek kişilerin kapsamı genişletilmiş oldu.
a) 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun çerçevesinde, devletin alım garantisi kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin yatırımların finansmanında kullanılmak üzere Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri (Bu kredilerde Enerji Piyasası Denetleme Kurulu tarafından verilen “Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi” (YEK Belgesi)’nin veya bu kapsamda verilen lisansın aracı bankaya ibraz edilmesi gerekli olup, aracılık edilecek kredi tutarı lisanslarına derç edilmiş olan yıllık üretim miktarlarının yerli katkı bedeli dâhil YEK Destekleme Mekanizması kapsamındaki konu fiyat ile çarpımının 8 yıl için hesaplanmış toplamını geçemeyecektir)
b) 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamındaki ihaleler ile bedeli döviz olarak belirlenen kamu ihalelerini kazanan Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri (söz konusu ihalelere ilişkin sözleşmelerin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarının asıllarının ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı veya ilgili kamu kuruluşundan 15 alınacak bir onay yazısının aracı bankaya ibraz edilmesi gerekli olup aracılık edilecek kredi tutarı ihale tutarını geçemeyecektir)
c) Yeni bir şirket payı alımı amacıyla kurulan ve bu amacı gerçekleştirmek haricinde herhangi bir faaliyeti olmayan (Özel amaçlı şirket / SPV) Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri (söz konusu pay alımına ilişkin sözleşmelerin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarının asıllarının aracı bankaya ibraz edilmesi gerekli olup aracılık edilecek kredi tutarı alımı öngörülen şirket paylarına ilişkin toplam tutarı geçemeyecektir)
23- Yurtdışından Kullanılan Kredilerin geri ödenmesi (md. 31)
Yurt dışından temin edilen ancak kullanımına Türkiye’de yerleşik bankalarca aracılık edilmeyen döviz kredilerinin, geri ödemesine aracılık eden bankanın, kredinin kullanım anında kredinin mevzuata uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını firmadan alacağı krediye ilişkin bilgi ve belgeler ile birlikte değerlendirmesi ve uygun olarak kullanılmayan krediler hakkında Hazine Müsteşarlığı’na bildirimde bulunması gerekmektedir.
Bankalarca, Genelge’nin 22 nci maddesi uyarınca yurda getirilmeden kullanılan krediler haricinde yurt dışından sağlanan kredilerin geri ödemesi sırasında, kredinin Türkiye’deki bir banka aracılığı ile kullanılıp kullanılmadığının tespit edilebilmesini teminen firmalardan krediye ilişkin bilgi ve belgeler istenecektir. Kredinin, Türkiye’de yerleşik bir banka aracılığı olmaksızın doğrudan yurt dışında kullanıldığının tespit edilmesi halinde, bu kredileri kullanan firmalar haklarında yasal işlemin yapılmasını teminen, bankaların genel müdürlükleri tarafından Hazine Müsteşarlığı’na bildirimde bulunulacaktır.
Ayrıca kredinin geri ödemesine aracılık eden banka ile kredinin kullanımına aracılık eden bankanın farklı olması halinde, kredi geri ödemesine aracılık eden banka tarafından kullanıma aracılık eden bankaya transfere ilişkin yazılı olarak bildirimde bulunulacaktır.
Kredi geri ödemesine aracılık eden banka, kredi geri ödemesini gerçekleştirecek ve güncel kredi bakiyesini Risk Merkezi’ne bildirecektir.
Yurt dışından temin edilen ve Türkiye’de yerleşik bir banka aracılığıyla kullanılan kredinin geri ödemesinin kredi borçlusunun yurt dışındaki kaynaklarından yapılması durumunda, firma tarafından bu ödemeye ilişkin bilgi ve belgelerin Türkiye’de kredi kullanımına aracılık eden bankaya bildirilmesi gerekmektedir.
24- Yurt dışından alınacak nakit kredilerde damga vergisi ve harç mükellefiyeti (md. 32)
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca yurt dışındaki bankalardan, uluslararası kurumlardan ve yurt dışı kredi kuruluşlarından sağlanan kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kağıtlar ile bu kağıtlar üzerine konulan şerhler ve teminatlar damga vergisi ve harçtan müstesna tutuluyor.
Yurt dışı kredi kuruluşları ifadesinden; bu kuruluşların mukimi bulundukları ülkenin mevzuatına göre mali kaynak sağlamaya yetkili olan ve esas faaliyet konularından birisi kredi vermek olan kuruluşların; uluslararası kurumlar ifadesinden ise Dünya Bankası (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), Uluslararası Para Fonu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarının veya bir ülkenin yeniden yapılandırılmasının finansmanının temini amacıyla bu ülkelere kredi veren benzeri kuruluşların anlaşılması gerekiyor (md. 32/2).
Kredi kuruluşunun yurt dışı kredi kuruluşu olup olmadığı konusunda tereddüt oluşması halinde ise, kredi kullanıcısının, kredi aldığı kuruluşun ilgili ülke mevzuatına göre kredi vermeye yetkili kuruluş olduğunu tevsik etmesini istemesi ve kredi veren kuruluşun ilgili ülke resmi makamlarından aldığı kredi kullandırmaya yetkili olduğunu gösteren belgeyi, ilgili ülkede bulunan Türkiye diplomatik temsilciliğine ya da ekonomi müşavirliğine onaylatarak ilgili bankaya ibraz etmesi gerekiyor.
III- YURT İÇİNDEN DÖVİZ KREDİSİ ALINMASI
Yurt dışından döviz kredisi teminine ilişkin kurallar hemen hemen aynı şekilde yurt içinden kullanılan döviz kredileri içinde uygulanıyor. Burda bir fark olarak yurt içinden döviz geliri olmadan temin edilebilecek istisna kapsamındaki döviz kredilerinde iki ilave istisnaya yer verildiğini söyleyebiliriz. Bu ilave istisnalarda 32 sayılı Karar’ın 17/A maddesinin 3 üncü fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde yer verilen istisnalar:
(3) Döviz geliri olmayan Türkiye’de yerleşik kişiler yurt içinden döviz kredisi temin edemezler. Ancak, aşağıda sayılan hallerde döviz geliri olması şartı aranmaz:
…
d) Bankaların Türkiye’deki şubelerinde teminat olarak bulundurulan döviz ve/veya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatına (OECD) üye ülkelerin merkezi yönetimleri ile merkez bankalarınca ya da bunların kefaletiyle ihraç edilen yabancı para menkul kıymet tutarını geçmemek üzere Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri.
…
g) Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın eki (I) sayılı listenin 17 nci sırasında sayılan gümrük tarife istatistik pozisyonlarında yer alan makine ve cihazların (kullanılmış olanları ile aksam, parça, aksesuar ve teferruatları hariç) alımına ilişkin döviz üzerinden gerçekleştirilen fınansal kiralama işlemleri.
Yurt içinden kullanılan kredilerde bir başka farklılık, firmaların yurt dışında banka ve finansal kuruluş dışındaki diğer şirketlerden de döviz kredisi temin edebilmesi imkanı bulunurken yurt içinde bir şirketin başka bir şirkete döviz kredisi vermesi imkanının bulunmaması. Bir diğer farklılık ise firmaların yurt içinden rotatif döviz kredisi temini serbest iken, bankalar ve finansal kuruluşlar dışında Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışından rotatif döviz kredisi temin etmelerinin mümkün olmaması. Bunlar dışındaki kurallar yurt dışından kullanılan kredilere ilişkin kurallarla hemen hemen aynı olmakla birlikte detayları aşağıda yer alıyor.
25- Yurt içinden döviz gelirlerine dayalı kredi kullanımı (md. 39)
Döviz geliri olan ve kullanım tarihindeki kredi bakiyesi 15 milyon USD’nin altında bulunan Türkiye’de yerleşik kişiler, kullanılmak istenen kredi tutarı ile mevcut kredi bakiyesi toplamı son 3 mali yılın döviz gelirleri toplamını aşmamak kaydıyla yurt içinden döviz kredisi kullanabilirler.
Bu şekilde kullandırılacak döviz kredisi bakiyesi hesaplanırken, firmanın varsa döviz geliri olma şartı aranmayan döviz kredilerinin de firma kredi bakiyesine dâhil edilmesi gerekiyor.
Bankalar ile finansal kuruluşlar, döviz geliri olma şartı bulunan kredilerin mevzuata uygunluğunu kontrol etmekle yükümlüler. Kredi bakiyesinin son 3 mali yılın döviz gelirleri toplamını aştığının sonradan tespit edilmesi durumunda yurt içinde bankalardan ve finansal kuruluşlardan (serbest bölge şubeleri dâhil) kullanılan kredilerin aşıma neden olan kısmının, tespitin yapılmasını müteakip 10 iş günü içerisinde geri çağrılması veya TL krediye dönüştürülmesi gerekiyor. Bu kredilerle ilgili olarak ayrıca Hazine Müsteşarlığı’na bildirimde bulunulması ve kredinin geri çağrılan veya TL’ye dönüştürülen kısmının firmanın kredi bakiyesinden düşülerek Risk Merkezi’ne bildirilmesi gerekiyor.
26- Yurt içinden döviz geliri olma şartı aranmadan kullandırılabilecek krediler (md. 40)
32 Sayılı Kararın 17/A maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca aşağıda sayılan hallerde döviz geliri şartına bağlı olmaksızın yurt içinden döviz kredisi kullanılabilecek:
a) Kamu kurum ve kuruluşları, bankalar ile Türkiye’de yerleşik finansal kuruluşların kullanacakları döviz kredileri.
b) Kullanım tarihinde kredi bakiyesi 15 milyon USD veya üzerinde olan Türkiye’de yerleşik kişilerce kullanılacak döviz kredileri.
c) Yatırım teşvik belgesi kapsamında kredi almaları öngörülen Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından kullanılacak döviz kredileri ile 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın eki (I) sayılı listenin 17 nci sırasında sayılan gümrük tarife istatistik pozisyonlarında yer alan makine ve cihazların (kullanılmış olanları ile aksam, parça, aksesuar ve teferruatları hariç) finansmanı için kullanılacak döviz kredileri.
YTB kapsamında en çok YTB’de belirtilen yabancı kaynak tutarı kadar döviz kredisi kullanılması imkanı bulunuyor. YTB’de kredi tutarının TL olarak gösterilmesi nedeniyle döviz kredilerinin TL karşılığının hesaplanmasında bankalar tarafından, bu kredilerin kullanım tarihindeki TCMB döviz satış kurlarının esas alınması gerekiyor.
Yukarıda belirtilen gümrük tarife istatistik pozisyonlarında yer alan makine ve cihazların (kullanılmış olanları ile aksam, parça, aksesuar ve teferruatları hariç), (TBB’nin 30.04.2018 tarihli yazısı ile söz konusu gümrük tarife istatistik pozisyonlarında yer alan makine ve cihazların güncel listesine http://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/yararli-bilgiler/kdv-oranlari sayfasından ulaşılabildiği bilgisi edinilmiştir).
a) İthali için kullanılan döviz kredilerinde ithalata konu malın söz konusu GTİP kapsamında olduğunun krediyi kullandıracak olan banka ya da finansal kuruluşa tevsik edilmesi, mükerrer kullanımın önlenmesi amacıyla krediyi kullanan firmanın 24 ay içerisinde ithalata ilişkin ilgili gümrük beyannamesini kullandırımı yapan banka veya finansal kuruluşa ibraz etmesi ve kullandırımı yapan banka veya finansal kuruluş tarafından bu beyanname üzerine şerh düşülmesi,
b) Yurt içinden alımı için kullanılan döviz kredilerinde satın alınan malın söz konusu GTİP kapsamında olduğunun kullandırımı yapan banka veya finansal kuruluşa tevsik edilmesi, söz konusu alıma ilişkin fatura aslı üzerine kullandırımı yapan banka veya finansal kuruluş tarafından şerh konulması, bir örneğinin kredi dosyasında muhafaza edilmesi ve aslının firmaya iade edilmesi gerekiyor.
ç) Uluslararası ilana çıkılan yurt içi ihalelere ilişkin faaliyetlerle ilgili olarak ihaleyi kazanan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nca onaylanan savunma sanayi projelerini üstlenen Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri.
Yukarıdaki kapsamdaki döviz kredisi kullanımlarında; uluslararası ihale kapsamındaki projeye veya Sanayi Müsteşarlığı’nca onaylanan savunma sanayi projesine ilişkin sözleşmenin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarının asıllarının ve ilgili kamu kuruluşundan alınacak bir onay yazısının kullandırımı yapan banka veya finansal kuruluşa ibraz edilmesi gerekli olup kullandırımı yapılacak kredi tutarının sözleşme bedelini geçmemesi gerekiyor.
Ayrıca, kullandırımı yapan banka veya finansal kuruluş tarafından sözleşmenin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarına ve ilgili kamu kurumlarından alınacak onay yazılarının aslı üzerine şerh düşülmesi gerekiyor.
d) Bankaların Türkiye’deki şubelerinde teminat olarak bulundurulan döviz ve/veya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatına (OECD) üye ülkelerin merkezi yönetimleri ile merkez bankalarınca ya da bunların kefaletiyle ihraç edilen yabancı para menkul kıymet tutarını geçmemek üzere Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri.
e) Kamu özel işbirliği modeli kapsamında gerçekleştirilecek projeleri yürütmekle görevli olan Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri.
Yukarıdaki kapsamdaki döviz kredisi kullandırımlarında kamu özel işbirliği projesini yürütmek üzere kurulan görevli şirketin kuruluşuna ilişkin Ticaret Sicili Gazetesinin bir örneği ile uygulama sözleşmesinin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarının asıllarının ve sözleşme tutarını içerecek şekilde ilgili kamu kuruluşundan alınacak bir onay yazısının kullandırımı yapacak banka veya finansal kuruluşa ibraz edilmesi gerekiyor. Bu kapsamda kullandırımı yapılacak kredi tutarı sözleşme bedelini geçmemeli.
Ayrıca, yukarıdaki kapsamda kullanılacak kredilerde mükerrer kullanımın önlenebilmesi amacıyla, kullandırımı yapan banka veya finansal kuruluş tarafından uygulama sözleşmesinin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarına ve ilgili kamu kurumlarından alınacak onay yazılarının aslı üzerine şerh düşülmesi gerekiyor.
f) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin bağlantılarını ve muhtemel döviz gelirlerini tevsik etmek kaydıyla, son üç mali yılda döviz geliri olmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin tevsik ettikleri muhtemel döviz gelirleri toplamını aşmayacak şekilde kullanacakları döviz kredileri.
Yukarıdaki kapsamda döviz kredisi kullanılabilmesi için son 3 mali yılda döviz geliri olmadığının firmaca kullandırımı yapacak banka veya finansal kuruluşa beyan edilmesi zorunluluğu bulunuyor.
Muhtemel döviz gelirlerinin tevsikinde sözleşme, ödeme şekli peşin olmayan gümrük beyannamesi veya proforma fatura esas alınır. Ancak, firmanın VRHİB veya DİİB sahibi olması durumunda bu belgelerde belirtilen tutar muhtemel döviz geliri olarak kabul edilmeli.
Muhtemel döviz gelirlerine dayalı olarak bir kez döviz kredisi kullanıldıktan sonra takip eden 3 mali yıl boyunca aynı firma tarafından bu kapsamda döviz kredisi kullanılamıyor.
Muhtemel döviz gelirlerine dayalı olarak kullanılan döviz kredilerinin vadesi en çok 24 aydır. Muhtemel döviz geliri olarak VRHİB veya DİİB’deki faaliyet tutarının beyan edildiği durumlarda döviz kredilerinin vadesinin en çok belge süresi kadar olması gerekiyor.
Muhtemel döviz gelirine dayalı döviz kredilerinde en az kredi tutarı kadar muhtemel döviz gelirinin kredi kullanım tarihinden itibaren 24 ay, belgeli kullanımlarda belge süresi içerisinde elde edildiğinin kullandırımı yapacak banka veya finansal kuruluşa belgelenmesi gerekiyor.
Bu kredilerin ihracat taahhütlü kredilere ilişkin ilgili mevzuatta belirtilen taahhüt kapatma esaslarına uygun olarak takip edilerek muhtemel döviz gelirini elde edemeyen firmalar hakkında Hazine Müsteşarlığı’na bildirimde bulunulması gerekiyor.
Muhtemel döviz gelirleri kapsamında aynı mali yıl içerisinde ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin bağlantıların tevsiki kaydıyla birden fazla kredi kullanılabilmesi imkanı bulunuyor. Bu durumda, belgesiz kullanımlarda her bir kredi için farklı tevsik belgelerinin ibrazı gerekiyor. VRHİB veya DİİB ile yapılan kredi kullanımlarında ise kullanılan toplam kredi tutarının belgede belirtilen faaliyet tutarı ile sınırlı olması ve her bir kredi için yukarıdaki şekilde belgeleme yapılması gerekiyor.
Muhtemel döviz gelirleri kapsamında, mükerrer belge kullanımının önlenmesi amacıyla kredi kullandırımını yapan banka veya finansal kuruluş tarafından VRHİB veya DİİB üzerine kullandırılan kredi tutarına ilişkin şerh düşülmesi; belgesiz kullanımlarda firmadan ibraz edilen belgelerin başka bir kredi için kullanılmadığına ilişkin yazılı beyan alınması gerekiyor.
g) Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın eki (I) sayılı listenin 17 nci sırasında sayılan gümrük tarife istatistik pozisyonlarında yer alan makine ve cihazların (kullanılmış olanları ile aksam, parça, aksesuar ve teferruatları hariç) alımına ilişkin döviz üzerinden gerçekleştirilen finansal kiralama işlemleri.
Güncel listeye http://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/yararli-bilgiler/kdv-oranlari sayfasından ulaşılabilmektedir.
ğ) Bakanlıkça belirlenecek esaslar dâhilinde Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri.
Genelge’nin 27.04.2018 tarihinde TCMB internet sitesinde yayımlanan son halinde 32 sayılı Karar’dan alınan (md. 17/A/3/ğ) yetki uyarınca Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı bulunduğu Bakanlık döviz geliri olmadan döviz kredisi kullandırılabilecek durumlara üç yeni ilave yaptı. Bu çerçevede, döviz geliri olma şartı aranmadan döviz kredisi kullanabilecek Türkiye’de yerleşik kişilerin kapsamı aşağıdaki şekilde genişletilmiş oldu.
a) 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun çerçevesinde, devletin alım garantisi kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin yatırımların finansmanında kullanılmak üzere Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri.
Yukarıdaki kapsamdaki döviz kredisi kullanımlarında, 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun çerçevesinde, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu tarafından verilen “Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi” (YEK Belgesi)’nin veya bu kapsamda verilen lisansın kullandırımı yapacak banka veya finansal kuruluşa ibraz edilmesi gerekiyor. Bu çerçevede, kullandırılacak kredi tutarı ilgili şirketlerin lisanslarına derç edilmiş olan yıllık üretim miktarlarının yerli katkı bedeli dâhil YEK Destekleme Mekanizması kapsamındaki konu fiyat ile çarpımının 8 yıl için toplamını geçemiyor.
b) 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamındaki ihaleler ile bedeli döviz olarak belirlenen kamu ihalelerini kazanan Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri.
Yukarıdaki kapsamdaki döviz kredisi kullanımlarında, söz konusu ihalelere ilişkin sözleşmelerin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarının asıllarının ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı veya ilgili kamu kuruluşundan alınacak bir onay yazısının kullandırımı yapacak banka veya finansal kuruluşa ibraz edilmesi gerekiyor. Bu şekilde kullandırılacak kredi tutarı ihale tutarını geçmemelidir.
c) Yeni bir şirket payı alımı amacıyla kurulan ve bu amacı gerçekleştirmek haricinde herhangi bir faaliyeti olmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları (özel amaçlı şirketler) döviz kredileri.
Yukarıdaki kapsamdaki döviz kredisi kullanımlarında, söz konusu pay alımına ilişkin sözleşmelerin taraflar, konu, tutar, tarih ve imza sayfalarının asıllarının kullandırımı yapacak banka veya finansal kuruluşa ibraz edilmesi gerekli olup kullandırılacak kredi tutarı alımı öngörülen şirket paylarına ilişkin toplam tutarı geçmemelidir.
Yukarıdaki kapsamdaki kredilerin mevzuata aykırı bir biçimde kullanıldığının tespit edilmesi halinde, mevzuata aykırı kullanılan kısım ile ilgili olarak kredilerin aşıma neden olan kısmının, tespitin yapılmasını müteakip 10 iş günü içerisinde geri çağrılması veya TL krediye dönüştürülmesi gerekiyor. Ayrıca, bu kredilerle ilgili olarak Hazine Müsteşarlığı’na bildirimde bulunulması ve kredinin geri çağırılan veya TL’ye dönüştürülen kısmının Risk Merkezine bildirilmesi gerekiyor.
27- Bir firmanın başka bir firmaya yurt içinde döviz kredisi kullandırmasının yasak olması
Kambiyo mevzuatı uyarınca Türkiye’de yerleşik kişiler ancak 32 sayılı Karar’da yer alan şekliyle bankalar ve finansal kuruluşlardan döviz kredisi temin edebilecekleri için yurt içinde bir firmanın başka bir firmaya döviz kredisi kullandırması imkanı bulunmuyor. Bankalar veya finansal kuruluşlar köprü kredi ve benzeri uygulamalarla bu şekilde hareket ettiğini tespit ettikleri şirketleri Hazine Müsteşarlığı’na bildirmekle yükümlüler (md. 38/2).
28- Türkiye’deki şirket tarafından yurt dışındaki grup şirketlerine kullandırılacak kredilerde yapılacak kontrol (md. 48)
Türkiye’de yerleşik kişilerce yurt dışında pay sahibi olduğu ortaklıklara, yurt dışındaki ana şirkete ve grup şirketlerine döviz veya TL kredi açılabilecektir. Bu kredilerin yurt dışına bankalar aracılığıyla transfer edilmesi zorunlu bulunuyor. Bu kredi bedellerinin transferi öncesinde Türkiye’de yerleşik firmalar tarafından ilgili kredi sözleşmesinin bir örneğinin ve yurt dışındaki kredi lehtarının, firmanın iştiraki, grup şirketi veya ana şirketi olduğuna ilişkin ilgili ticaret sicil kayıtları aracı bankaya ibraz edilmesi gerekiyor. Bu krediler borçlusuna farklı tarihlerde kredi çekme ve geri ödeme olanağı sağlayan, belirli bir vadesi bulunmayan ve genellikle değişken faizli olan borçlu cari hesap veya rotatif kredi şeklinde kullandırılamaz.
Bankaların bu kredilerin transfer işlemleri sırasında; firmalar arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin bir örneğini ve yurt dışındaki kredi lehtarının krediyi kullandıran firmanın iştiraki, grup şirketi veya ana şirketi olduğuna ilişkin ilgili ticaret sicil kayıtlarının ibraz edilmesini istemeleri ve bu belgelerin kontrolünü yapmaları gerekiyor.
Türkiye’deki şirket tarafından, yurt dışındaki grup şirketlerine serbest havale olarak aktarılan tutarın, yurt dışındaki grup şirketlerinden Türkiye’deki grup şirketine kredi geri ödemesi açıklaması ile geri gelmesi durumunda ise, ilgili bankaca kredinin yukarıdaki prosedüre uygun olarak kullandırılıp kullandırılmadığının değerlendirilmesi ve kredinin yukarıdaki prosedüre aykırı kullandırıldığının tespit edilmesi halinde, Hazine Müsteşarlığı’na bildirimde bulunulması gerekiyor.
29- Yurt içinden Rotatif kredi kullanımı (md. 41)
Genelge’nin 41 inci maddesinde, bir sözleşmeyle tespit edilen kredi limiti dâhilinde, borçlusuna farklı tarihlerde kredi çekme ve geri ödeme olanağı sağlayan, belirli bir vadesi bulunmayan ve genellikle değişken faizli olan borçlu cari hesap şeklinde (yenilenebilir/rotatif) yurt içinden kredi kullanılabileceği belirtilmiştir.
Bu tür döviz kredisini kullandıran banka, firmaca talep edilen her bir kullanım öncesinde firma kredi bakiyesinin mevzuata uygunluğunu kontrol etmek ve bakiyenin uygun olması durumunda firmanın kullanımına izin vermekle yükümlü kılınmıştır. Bu limitten firmaca kullanım ve geri ödeme yapıldıkça, güncel kredi bakiyesi Risk Merkezine bildirilmelidir.
2 Mayıs tarihinden önce açılmış rotatif krediler kapsamında 2 Mayıs tarihinden sonraki kredi kullanımları da yukarıda belirtilen esaslara uygun olarak yapılacaktır.
Öte yandan, bankalar ve finansal kuruluşlar hariç olmak üzere Türkiye’de yerleşik kişilerce, yurt dışından borçlu cari hesap şeklinde (yenilenebilir/rotatif) kredi kullanılması mümkün bulunmamaktadır (Firmalarca yurt dışından rotatif kredi kullanılması engellenmiştir).
30- Yurt dışında yerleşik kişilere açılacak döviz kredileri (md. 43)
32 sayılı Karar’ın değişen hükümlerindeki kurallar Türkiye’de yerleşik kişilerin döviz kredisi kullanımına kısıtlama amacını taşıdığı için yurt dışında yerleşik sayılan kişilerin Türkiye’de döviz kredisi kullanımları serbest. Bu husus 32 sayılı Karar’ın 17/A maddesinin 9 uncu fıkrasında,
Bankalar ile Türkiye’de yerleşik finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri ve Bakanlıkça belirlenecek diğer kişiler tarafından yurt dışında yerleşik kişilere döviz ve Türk Lirası kredisi açılması serbesttir.”
şeklinde ifade edilmiştir.
Genelge’nin 43 üncü maddesi hükümlerinde yukarıdaki hususa ilave olarak,
– Bankaların yurt dışında yerleşik kişilere rotatif döviz kredisi kullandırabileceği,
– Yurt dışında yerleşik olan Türk sermayeli şirketlere de bu madde kapsamında döviz kredisi açılabileceği,
– Türkiye’deki büyükelçilik tüzel kişiliklerinin, bankalardan döviz kredisi temin edebileceği,
– Yurt dışında yerleşik gerçek kişilerin, Türkiye’deki bireysel ihtiyaçları (konut alımlarının finansmanı dâhil) için döviz kredisi kullanabileceği,
– Türkiye’deki yabancı diplomatik temsilciliklerde çalışan Türkiye’de yerleşik sayılmayan personelin yurt içinde tüketici ihtiyaçlarının finansmanı amacıyla, döviz kredisi kullanabileceği
belirtilmiştir.
Öte yandan, burada eski uygulamaya göre değişen husus yürürlükten kalkan Genelge’nin 2.1.7 numaralı maddesinde yer alan,
Türkiye’de yerleşik kişiler tanımında yer almakla birlikte yurt dışında çalışan ve ikamet eden, ayrıca gelirlerini döviz üzerinden elde eden Türk vatandaşlarına, karşılığının Türk Lirası olarak ödenmesi kaydıyla Türkiye’deki konut alımlarının finansmanı amacıyla döviz kredisi kullandırılması mümkün bulunmaktadır”
hükmüne yeni Genelge’de yer verilmemesidir. Böylece, yurt dışında çalışan ya da ikamet eden Türk vatandaşlarının, Türkiye’deki konut alımlarının finansmanı amacıyla döviz üzerinden konut kredisi kullanma imkanının kalmadığı anlaşılmaktadır.
31- Holding Şirketleri ve Holding Şirketi Bünyesindeki Şirketler İçin Yapılacak Uygulama
Genelge’nin TCMB sitesinde yayımlanan nihai halinde döviz kredisi kullanımına ilişkin ilave bir kolaylık da Holding şirketleri için geldi.
Genelge’ye eklenen “GEÇİCİ MADDE 1” ile konu hakkında yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar başlıca amacı başka işletmelere katılmak olan anonim şirket statüsündeki holding şirketleri ve söz konusu holding şirketi bünyesindeki şirketler için aşağıdaki hükümlerin uygulanması kararlaştırıldı:
a) Holding şirketi veya bünyesindeki şirketlerin kredi bakiyeleri ve döviz gelirleri hesaplanırken, tüm şirketlerin kredi bakiyeleri ve döviz gelirleri toplamı dikkate alınacaktır (Normalde bu uygulama Holding yapısı dışındaki şirketler için şirket bazında yapılıyor).
b) Son 3 mali yılın döviz gelirleri; son 3 yıla ait konsolide olmayan finansal tablolar esas alınarak SMMM veya YMM tarafından her bir şirket için hazırlanan ve onaylanan bir raporla birlikte Döviz Gelirleri Beyan Formunun (Ek: 2) bankalara ve finansal kuruluşlara ibrazı ile belgelenecek.
c) Holding şirketi veya bünyesindeki şirketler tarafından döviz kredisi kullanılırken holding bünyesinde faaliyet gösterildiğine ilişkin tevsik edici belgeler, holding ve bünyesindeki tüm şirketleri belirten şirketin yazılı beyanı ile birlikte kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlara ibraz edilecek.
ç) Şirketin yazılı beyanında belirttiği ve tevsik edici belgeleri ibraz ettiği holding ve bünyesindeki tüm şirketlerin kredi bakiyelerinin, kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlarca Risk Merkezindeki kayıtlardan kontrol edilerek toplamı alınacak.
d) Kredi bakiyeleri toplamının 15 milyon USD veya üzerinde olması durumunda Genelge’nin 21 inci ve 40 ıncı maddelerinin birinci fıkralarının (b) bentleri kapsamında döviz kredisi kullandırılabilecek veya döviz kredisine aracılık edilebilecek (Kredi kullandırım tarihinde mevcut nakdi döviz kredi bakiyesi 15 milyon USD’nin üzerinde olan şirketlerin döviz kredisi kullanabilme serbestisinden yararlanarak).
e) Kredi bakiyeleri toplamının 15 milyon USD’nin altında olması durumunda ise Genelge’nin 20 inci ve 39 uncu maddeleri kapsamında döviz kredisi kullandırılabilecek veya döviz kredisine aracılık edilebilecek.
f) Kullandırılan/aracılık edilen döviz kredisi sadece krediyi kullanan şirketin kredi bakiyesine dahil edilerek kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlarca Risk Merkezine bildirimde bulunulacaktır.
Bu madde kapsamındaki holding şirketlerinin ve holding bünyesindeki şirketlerin döviz gelirleri ve kredi bakiyeleri Risk Merkezi sisteminde bireysel olarak yer alacak. Bu bakımdan bu şirketlerin kayıtları diğer firmaların kayıtlarından farklı olmayacak.
Bu çerçevede, örnek bir döviz kredisi kullandırımı aşağıdaki şekilde olacak:
Holding’in A, B, C, D ve E şirketlerinden oluştuğunu varsayalım. A şirketi, Genelge’nin geçici maddesini işleterek kredi kullanmak istediğinde öncelikle ilgili bankaya, holding ve holdingi oluşturan şirketlerle ilişkisini belgelemesi gerekecek. Daha sonra kredi talebinde bulunduğu banka Risk Merkezi sisteminden A, B, C, D ve E şirketlerinin döviz gelirlerini toplayarak toplam döviz geliri tutarına; kredi bakiyelerini toplayarak toplam kredi bakiyesi tutarına ulaşacak. Bu işlem sonunda ilgili şirketlerin toplam kredi bakiyesi 15 milyon USD’ni aşarsa, ilgili istisna maddesi kapsamında, aşmazsa toplam döviz geliri – toplam kredi bakiyesi tutarı kadar kredi kullanabilecek. Kullandırılan kredi tutarının kredi talep eden A şirketinin kredi bakiyesine ilave edilmesi gerekiyor. Örneğin;
Şirket | Döviz geliri (milyon USD) | Kredi Bakiyesi (milyon USD) |
A | 1 | 1 |
B | 5 | 3 |
C | 2 | – |
D | 4 | 4 |
E | 10 | 10 |
Yukarıdaki tabloya göre holding firmalarının kredi bakiyeleri toplamı 15 milyon USD’ni aştığından A şirketi ilgili istisna maddesine dayanarak döviz kredisi kullanabilecektir.
Holding sadece A, B, C ve D şirketlerinden oluşsaydı, o zaman A firması en fazla toplam döviz geliri (12 milyon) – toplam kredi bakiyesi (8 milyon) = 4 milyon USD tutarında döviz kredisi kullanabilecekti.
Bu kapsamda kullanılan krediler kullanıcı firmanın kredi bakiyesine yansıtılacak. Bu durumda kullanıcı firmanın kredi bakiyesi döviz gelirini aşabilecek, ancak, bu işlem için geri çağırma veya TL’ye çevirme yapılmayacak. Uygulamada herhangi bir yanlışlığa yol açılmaması için geçici madde kapsamındaki kullanımlarla ilgili bildirimlere ilişkin yeni bir kod kullanılması konusunda Risk Merkezi nezdinde çalışma yapılmaktadır.
Mevzuatta holding şirketlerinin ve holdingin açık bir tanımı bulunmuyor. Ancak, Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 519/4 fıkrasındaki “başlıca amacı başka işletmelere katılmaktan ibaret olan holding şirketler” ifadesinden yola çıkılarak Geçici Madde’nin 1 inci fıkrasında holding şirketlerinin niteliği belirlenmiş.
Geçici maddede yer alan “Kullanım tarihinde kredi bakiyesi 15 milyon ABD Doları veya üzerinde olan şirketler için ilgili kurumlarca yapılacak düzenleme yürürlüğe girene kadar” ifadesi ile 15 milyon USD’nin üzerinde kredi bakiyesine sahip firmalara yönelik olarak yapılması planlanan düzenleme (kur riskinden korunulmasına yönelik düzenleme) kastediliyor. Bu düzenleme yürürlüğe girdiğinde geçici madde yürürlükten kalkmış olacak.
Son olarak Bankacılık Kanunu veya 2017/4 sayılı Tebliğ kapsamında bir Risk Grubu içinde sayılan firmaların geçici madde 1’den yararlanması mümkün bulunmuyor. Geçici madde 1’den yararlanabilmek için ilgili şirketlerin Holding çatısı altında yapılanmış olmaları zorunlu.
32- Gayrinakdi Krediler
32 Sayılı Karar’da 25 Ocak 2018 tarihinde yapılan değişiklikler nakdi döviz kredisi kullanımlarını kapsamıyordu. Ancak, TCMB Sermaye Hareketleri Genelgesi’nin bu değişiklikler kapsamında güncellenmesi ile Genelge’nin gayrinakdi kredilere ilişkin hükümlerinde de değişiklikler oldu.
Bu çerçevede, yürürlükten kaldırılan Genelge’nin 5.2 maddesinde yer alan,
“…amiri ve alacaklısı (lehtarı) Türkiye’de yerleşik kişiler arasında açılacak yurt içi akreditiflerin tarafların belirleyeceği yabancı para tutarı karşılığı Türk Lirası olarak açılması ve akreditif bedellerinin amir ile alacaklısının (lehtarın) karşılıklı olarak belirleyecekleri bir kur üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak ödenmesi mümkün bulunmaktadır”
hükmüne yeni Genelge’de yer verilmedi. Bunun yerine,
(3) Türkiye’de yerleşik kişiler arasında taraflarca belirlenecek bir dövizin Türk lirası karşılığı olarak yurt içi akreditif açılamaz ve akreditif bedelleri taraflarca belirlenecek bir kur üzerinden Türk Lirası karşılığı ödenemez”
hükmüne yer verildi.
Önceden olduğu gibi Genelge’nin 50 nci maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen istisnalar dışında alacaklısı ve borçlusu Türkiye’de yerleşik kişiler olan yabancı para üzerinden düzenlenmiş poliçelere, bankalarca aval verilemiyor.
Türkiye’de yerleşik mal veya hizmet ihracatçısı firmalar lehine düzenlenen akreditif, poliçe ve çeklerin yurt içinde veya yurt dışında gayrikabili rücu olarak iskonto ettirilmesi işlemleri döviz kredisi kullanımı olarak kabul edilmiyor (md. 45/1).
Akreditif, poliçe ve çeklerin kabili rücu olarak iskonto veya iştira ettirilmesi ve tahsile alınan kıymetler karşılığında bu kıymetlerin tahsiline kadar geçen süre için fon kullandırılması işlemleri ise kredi işlemi olarak kabul ediliyor ve bu işlemlerde firmaların döviz kredisi kullanma koşullarını taşıyıp taşımadığının ilgili bankaca veya finansal kuruluşça kontrol edilmesi ve firmanın kredi bakiyesine eklenerek Risk Merkezi’ne bildirilmesi gerekiyor (md. 45/2).
Saygılarımızla,
Hamdi GİRGİN
“NOT: Bu çalışmada yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleri olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir.”
TCMB SERMAYE HAREKETLERİ GENELGESİ, 2 MAYIS 2018