SPK’dan Yatırım Fonları Tebliği ve Rehberinde Önemli Değişiklikler
23.06.2016 tarih ve 29751 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “III-52.1.a sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği (III-52.1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ve eş zamanlı olarak SPK web sitesinde yayınlanarak kamuya duyurulan 23.05.2016 tarih ve 17/573 sayılı Kurul Kararı ile yatırım fonları ve portföy yönetim şirketleri açısından önemli değişiklikler getirildi.
Yapılan değişiklikleri aşağıda özetlemeye çalıştık:
Yurt dışı bankalara yatırım serbest
Yurt dışı bankalar da Tebliğ hükümleri çerçevesinde yurt içi bankalar ile aynı sayıldı. Buna göre artık, fon toplam değerinin en fazla %10’u yurt dışı bankalar nezdinde açılan, 12 aydan uzun vadeli olmayan, mevduat/katılma hesaplarında ve mevduat sertifikalarında da değerlendirilebilecek.
Para piyasası fonları ve değişken fonlara para piyasası işlem kısıtlaması yok
Fonlara Takasbank para piyasası dışındaki yurt içindeki organize para piyasalarından Fon toplam değerinin en fazla %20’sine kadar işlem yapılmasına imkan tanındı. Bir diğer önemli değişiklik ise, para piyasası fonları ve değişken fonlar için bu sınırlama tamamen kaldırıldı.
Döviz cinsinden alım satımı yapılabilecek yatırım fonlarının kapsamı genişletildi
Daha önce yalnızca fon toplam değerinin en az %80’i oranında yabancı para ve sermaye piyasası araçlarına yatırım yapan fonların katılma belgeleri yabancı para cinsinden alınıp satılabiliyorken yapılan değişiklik ile unvanı “Döviz” ibaresi içeren yatırım fonlarının katılma paylarının da TCMB tarafından günlük alım satım kurları ilan edilen yabancı para birimleri üzerinden alınıp satılabileceği hükmü Tebliğ’e işlendi. Ancak bunun için TCMB ve Hazine Müsteşarlığının görüşü ve Kurulun onayının alınması şartı devam ediyor.
Bilindiği üzere 13.11.2015 tarih ve 31/1437 sayılı Kurul Kararı’na göre, Fon toplam değerinin en az %80’inin devamlı olarak yerli ve yabancı ihraççıların döviz cinsinden ihraç edilmiş para ve sermaye piyasası araçlarından oluşması halinde, anılan fonların unvanında “(Döviz)” ibaresine yer verilir.
15.09.2015 tarih ve 26/1184 sayılı Kurul Kararı ile Rehber’e eklenen 6.10 maddesinde fon toplam değerinin en az %80’i oranında yabancı para ve sermaye piyasası araçlarına yatırım yapan fonlarda ve unvanında “(Döviz)” ibaresi yer alan fonlarda katılma payı alım satımının TL’nin yanı sıra pay grubu oluşturulmak suretiyle TCMB tarafından günlük alım satım kurları ilan edilen yabancı para birimleri üzerinden de gerçekleştirileceği, bu durumda, katılma payı fiyatının bağlı olduğu pay grubuna göre TL veya yabancı para birimi cinsinden açıklanacağı hükmü yer almakta idi.
Bu kapsamda fon toplam değerinin en az %80’i oranında yerli ihraççıların döviz cinsinden ihraç edilmiş para ve sermaye piyasası araçlarına yatırım yapan Fonlar da döviz cinsinden satılabiliyor olacak.
Grup riski hesaplamasında kira sertifikalarına teşvik
Tebliğ’in 17. Maddesinde yer alan ve Fon toplam değerinin %20’sinden fazlasının aynı grubun para ve sermaye piyasası araçlarına yatırılamayacağı yönündeki kısıtlama, kira sertifikaları için genişletildi. Buna göre, Kurul’un finansal raporlama standartlarına ilişkin düzenlemeleri kapsamında, kurucu ve/veya yönetici ile aynı grubun para ve sermaye piyasası araçlarına Fon toplam değerinin %35’ine kadar yatırım yapılması artık mümkün. Burada %20’yi aşan kısmın kira sertifikası olması gerekmektedir.
Eurobondlara borsa dışından ulaşım
Özel sektör dış borçlanma araçlarının da borsa dışında yapılacak işlemler ile fon portföyüne alınması ve borsa dışında yapılacak işlemler ile fon portföyünden çıkarılmasına imkan tanındı. Daha önce yalnızca kamu dış borçlanma araçları için geçerli olan bu avantajın kapsamı genişledi ve özel sektör dış borçlanma araçlarını da kapsadı. Ek olarak, Fon portföyünde alım satım amaçlı borsa dışında yapılacak işlemlerin, borsada işlem gören borçlanma araçlarına ilişkin olma zorunluluğu kaldırılmış oldu. Artık yatırım fonları, özel sektör dış borçlanma araçlarını da borsa dışında alabilir veya borsa dışı işlemlerle portföylerinden çıkarabilirler. Ayrıca bu işlemlerin, borsada işlem gören araçlara ilişkin olması da şartı da söz konusu değil.
Bununla birlikte, Rehber’in 4.1.5 maddesinde ‘Yurt dışında ihraç edilen borçlanma araçlarının ve kira sertifikalarının, tabi olduğu otorite tarafından yetkilendirilmiş bir saklayıcı kuruluş nezdinde saklanması, fiyatının veri dağıtım kanalları vasıtasıyla ilan edilmesi ve fonun fiyat açıklama dönemlerinde Finansal Raporlama Tebliği düzenlemeleri çerçevesinde gerçeğe uygun değeri üzerinden nakde dönüştürülebilecek nitelikte likiditasyona sahip olması şartlarıyla, yurtdışında borsa dışından fon portföyüne dahil edilmesi mümkündür.’ hükmü korunmakta olup yurt dışında ihraç edilmiş borçlanma araçlarının borsada işlem görmese bile Fon portföyüne alınacak yüksek likiditeye sahip olması zorunluluğu devam etmektedir. Bu çerçevede Fonların, yurt dışında ihraç edilmiş borçlanma araçlarını portföylerine alırken bu varlıkların kolayca nakde dönüştürülebilir olmalarına dikkat etmeleri gerekmektedir.
Hisse senedi yoğun fon tanımında değişiklik
“Hisse senedi yoğun fon” kontrolünün “fon toplam değeri” yerine “fon portföy değeri” esas alınarak yapılmasını teminen anılan hisse senedi yoğun fon tanımı değiştirildi. Ek olarak , hisse senedi yoğun fonların serbest şemsiye fona bağlı olarak da ihraç edilmesi mümkün kılındı. Buna göre katılma payları sadece nitelikli yatırımcılara satılmak üzere hisse senedi yoğun fon kurmak artık mümkün.
Tebliğ değişikliğinden bağımsız ancak buna ek olarak belirtmek gerekir ki, Kurul’un 23.05.2016 tarih ve 17/573 sayılı kararı ile ayrıca;
– Yatırım Fonlarına İlişkin Rehber’in 4.2.7. Borsa Dışı Türev Araç ve Swap Sözleşmelerine İlişkin Esaslar başlıklı bölümünün (e) bendinde yapılan değişiklik ile yatırım fonları tarafından opsiyon satıcısı olarak opsiyon sözleşmesine taraf olunamayacağı hükme bağlandı.
– Rehber’in 6.6. Nemalandırma başlıklı bölümünün (b) bendinde yapılan değişiklik ile faizsiz yatırım araçlarına yönelik tercihte bulunan yatırımcılara satılacak fonlar tarafından pay alım talimatı karşılığında yatırımcılardan tahsil edilen tutarların nemalandırılması, ihtiyari olmaktan çıkarılıp zorunlu tutuldu. Buna göre, nemalandırma zorunluluğu ancak nemalandırmak için uygun araç mevcut değilse ortadan kalkıyor.
Saygılarımızla.