Sermaye Hareketleri Genelgesinde 2. Değişiklik – Adi Ortaklıklara Kredi Kullandırımı, SMMM/YMM Raporlarına İlişkin Değişiklikler
8 Mayıs 2018 tarihli yazımıza konu edilen ve döviz kredilerine ilişkin usul ve esasları belirleyen “TCMB Sermaye Hareketleri Genelgesi” (Genelge)’nin 5 inci, 6 ncı, 15 inci, 16 ncı, 31 inci maddeleri ile Geçici Madde 1’inde ve EK-2’sinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından 07.06.2018 tarihinde değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler çerçevesinde Genelge’ye ayrıca “Adi Ortaklıkların Kredi Kullanımı” başlıklı 53 üncü madde de ilave edildi. Söz konusu değişiklikler Genelge’de 16.05.2018 tarihinde yapılan değişikliklerle birlikte 2. değişikliği oluşturuyor.
GENELGE’NİN 5 İNCİ MADDESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Genelge’nin “Şirkete kurucu olarak iştirak edilmesinde sermaye payının ödenmesi” başlıklı 5 inci maddesinde yapılan değişiklikle şirket kuruluşlarında, kuruluş sözleşmesinin ve imza beyanlarının hazırlanmasında noter onayı zorunluluğunun kaldırılması ve bu sözleşmenin ve imza beyanlarının bir ticaret sicili müdürlüğünde yetkilendirilmiş personelin huzurunda atılabilmesine yönelik Türk Ticaret Kanunu’nda 10 Mart 2018 tarihinde yapılan düzenlemeler Genelge’ye yansıtıldı.
GENELGE’NİN 15 İNCİ MADDESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Genelge’nin “Döviz gelirlerinin kapsamı” başlıklı 15 inci maddesinde yapılan değişiklikle, aracı ihracatçı, acente, yurt dışında yerleşik firma temsilciliği gibi üçüncü bir firma aracılığıyla ihracat gerçekleştiren veya ihraç kayıtlı satış yapan firmalarca, ihracatçıya yapılan satışa ilişkin SMMM/YMM onaylı faturanın ya da e-faturanın bir örneğinin ibrazının firmalarca SMMM/YMM’ye yapılacağı hususu açıklığa kavuşturuldu.
DÖVİZ GELİRLERİNİN BEYANINA İLİŞKİN YMM / SMMM’LERCE HAZIRLANAN RAPORLARA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİK
Genelge’nin “Döviz gelirlerinin beyanı” başlıklı 16 ncı maddesinde yapılan değişiklikle firmalarca son 3 mali yılın döviz gelirlerinin, banka ve finansal kuruluşlara ibrazında SMMM veya YMM’ler tarafından hazırlanacak raporun içeriğine ilişkin açıklama yapıldı.
Buna göre, firmaların döviz gelirlerinin; son 3 yıla ait konsolide olmayan finansal tablolar esas alınarak SMMM veya YMM tarafından hazırlanan ve onaylanan Döviz Gelirleri Beyan Formları (Ek: 2) ile birlikte bankalara ve finansal kuruluşlara ibrazında, SMMM veya YMM’ler tarafından düzenlenecek raporlar, bu formlarda işlenen tutarların döviz gelirleri kapsamı ile uyumlu olduğunun tespitini ve bu durumun tespitine dayanak oluşturan belgeler hakkında bilgileri içerecek.
YURT DIŞI KAYNAKLI KREDİLERDE KREDİNİN GERİ ÖDEMESİNE ARACILIK EDEN BANKA İLE KREDİNİN KULLANIMINA ARACILIK EDEN BANKANIN FARKLI OLMASI
Genelge’nin 31 inci maddesinde yapılan değişiklikle yurt dışından temin edilen kredilerde, kredinin geri ödemesine aracılık eden banka ile kredinin kullanımına aracılık eden bankanın farklı olması halinde, kredi geri ödemesine aracılık eden banka tarafından kullanıma aracılık eden bankaya kredi geri ödemesine aracılık edildiğine ve güncel kredi risk bakiyesinin Risk Merkezine bildirildiğine ilişkin yazılı olarak bildirimde bulunulacağı düzenlendi.
Bu düzenlemeyle birlikte maddeye eklenen “kredi geri ödemesine aracılık edildiğine ve güncel kredi risk bakiyesinin Risk Merkezine bildirildiğine” ibaresi ile yurt dışı kredilerin geri ödemelerinin, kullanıma aracılık eden bankadan farklı bir banka tarafından yapıldığı durumlarda Risk Merkezi (RM) güncel kredi risk bakiyesi bildirimlerinin geri ödemeyi yapan bankaca yapılacağı açıklığa kavuşmuş oldu. Ayrıca, geri ödemeyi yapan bankanın , bu konuda kullandırıma aracılık eden bankaya geri ödemeye aracılık edildiğine ve RM bildirimlerinin yapıldığına dair bilgi vereceği hususu düzenlenmiş oldu.
ADİ ORTAKLIKLARA DÖVİZ KREDİSİ KULLANDIRIMI
Genelge’ye yeni eklenen 53 üncü madde ile adi ortaklıklara döviz kredisi kullandırımı hususu düzenlendi. Buna göre ortaklarının tamamı tüzel kişi olan adi ortaklıklar aşağıdaki kurallar dahilinde döviz kredisi kullanabilecekler:
1- Adi ortaklığın, ortaklarının tamamının tüzel kişi olması gerekiyor.
2- Adi ortaklıklara verilen döviz kredileri sorumlulukları oranında ortaklara kullandırılmış sayılacak. Ancak, bu konuda adi ortaklıkların hukuksal durumundan kaynaklı bir sorun bulunuyor. Bu sorunda, adi ortaklıkların, ortaklarının Türk Borçlar Kanunu hükümlerinden ötürü ortaklığın borçlarından müteselsilen sorumlu bulunmasından kaynaklanıyor.
Adi ortaklıklar, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) hükümleri uyarınca tüzel kişiliğe sahip olmayıp, TBK’nun 638 inci maddesinin son fıkrasındaki “Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar” hükmü uyarınca adi ortaklığa kredi açılırken aksine bir hüküm olmadığı sürece her ortağın ayrı ayrı adi ortaklığa verilen kredi miktarınca kredilendirilmesi (kredi limiti tanınması) gerekiyor. Başka bir ifadeyle, adi ortaklığa verilen kredinin, adi ortaklığı oluşturan her bir ortağın bankadaki mevcut kredi limitlerinden ayrı ayrı düşülerek adi ortaklığa kullandırılan kredinin her bir ortağa kullandırılmış bir kredi gibi muamele edilmesi gerekiyor. Konuyu daha net anlatmak açısından bir örnek vermek gerekirse, adi ortaklığa 1 milyon TL nakdi kredi verilmesi halinde, nakde dönüşen kredi riski için adi ortaklığı oluşturan her bir ortağın bankadaki kredi limitlerinden ayrı ayrı 1 milyon TL düşülmesi gerekiyor. Bu şekilde Borçlar Kanunu’ndaki müteselsil sorumluluk hükümlerinden kaynaklı olarak her bir ortak ayrı ayrı açılan kredi tutarı kadar yükümlülük altına girmiş olacaktır.
Toplam kredinin her bir ortak arasında dağıtılması suretiyle her bir ortağın kendine düşen miktar kadar yükümlülük altına sokulmak istenmesi durumunda ise, genel kredi sözleşmesinin buna uygun olarak (her bir ortağı kendine düşen miktar kadar yükümlülük altına sokacak şekilde) düzenlenmesi gerekiyor. Adi ortaklığa açılan kredi, ancak bu suretle her bir ortağa kendi imzaladığı sözleşme tutarı kadar açılmış kredi tutarına dönüşebilecektir.
Üçüncü kişilere olan borçlarla ilgili olarak her bir ortağın sorumluluk oranının yazılı olarak belirlendiği bir ortaklık sözleşmesinin varlığı halinde de, kredi tahsisi ve kullandırımı yine bir önceki paragrafta belirtilen şekilde her bir ortağın sorumluluk payı gözetilerek gerçekleştirilebilecektir.
Yukarıdaki iki durum dışındaki durumlarda TBK hükümlerinden dolayı kullandırılan kredinin toplam tutarı üzerinden her bir ortağın banka nezdindeki kullandırılabilir kredi risk limitlerinden düşüm yapılması gerekiyor.
3- Adi ortaklıklar tarafından kullanılan döviz kredilerinde adi ortaklık bünyesindeki tüm şirketlerin payları oranında döviz gelirleri toplamı dikkate alınacak. Örneğin, adi ortaklığın A ve B şeklinde 2 ortağı bulunması ve bu ortakların, ortaklık borçlarından eşit sorumluluğu olduğunun kabul edilmesi durumunda 10 milyon USD döviz geliri olan A’nın döviz gelirlerinin yarısı, 15 milyon USD’lik döviz geliri olan B’nin döviz gelirlerinin yarısı dikkate alınarak adi ortaklığa 12,5 milyon USD döviz kredisi kullandırılabilecek (Bu ortaklarca daha önceden kullanılmış başkaca bir döviz kredisi olmadığı varsayımı ile).
4- Döviz gelirlerinin tevsikinde son 3 yıla ait konsolide olmayan finansal tablolar esas alınarak SMMM veya YMM tarafından adi ortaklık bünyesindeki her bir şirket için hazırlanan ve onaylanan Döviz Gelirleri Beyan Formları (Ek: 2) ile birlikte bu formlarda işlenen tutarların döviz gelirleri kapsamı ile uyumlu olduğuna ilişkin tespiti ve bu durumun tespitine dayanak oluşturan belgeler hakkında bilgileri içeren raporlar her bir ortaktan ayrı ayrı alınacak.
5- Döviz kredisi kullanılırken ortaklık sözleşmesinin noter onaylı bir örneği kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlara ibraz edilecek (Söz konusu sözleşmenin hesap açılışında alınmış olması MASAK Tedbirler Yönetmeliği uyarınca da zorunlu olan bir husus).
6- Adi ortaklıklar tarafından kullanılan döviz kredilerinde kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlarca Risk Merkezindeki kayıtlar kontrol edilerek adi ortaklık bünyesindeki tüm şirketlerin payları oranında kredi bakiyeleri toplamı dikkate alınacak.
Bu şekilde hesaplanan toplam kredi bakiyesinin 15 milyon USD veya üzerinde olması durumunda döviz geliri şartına bağlı olmaksızın adi ortaklığa döviz kredisi kullandırılabilecek veya kullanımına aracılık edilebilecek. Bu şekilde hesaplanan toplam kredi bakiyesinin 15 milyon USD’nin altında olması durumunda ise kullanılmak istenen kredi tutarı ile mevcut kredi bakiyesi toplamı son 3 mali yılın döviz gelirleri toplamını aşmamak kaydıyla döviz kredisi kullandırılabilecek veya yurt dışından kullanımına aracılık edilebilecek.
7- Kullandırılan / kullanımına aracılık eden kredi tutarı, payları oranında ortakların kredi bakiyesine dahil edilecek ve banka ve finansal kuruluşlarca Risk Merkezi’ne bildirimde bulunulacak.
HOLDİNG ŞİRKETLERİ VE SÖZ KONUSU HOLDİNG ŞİRKETİ BÜNYESİNDEKİ ŞİRKETLERİN KENDİ TÜZEL KİŞİLİKLERİ ADINA KULLANACAKLARI KREDİLER
Genelge’nin, holding şirketleri ve söz konusu holding şirketi bünyesindeki şirketlerin kendi tüzel kişilikleri adına kullanacakları kredilerde, kredi bakiyeleri ve döviz gelirleri hesaplanırken, tüm şirketlerin kredi bakiyeleri ve döviz gelirleri toplamı dikkate alınarak döviz kredisi kullandırımı yapılmasını düzenleyen Geçici Madde 1’inde yapılan değişiklikle her bir şirket için SMMM veya YMM tarafından hazırlanan ve onaylanan Döviz Gelirleri Beyan Formu ile birlikte sunulacak raporun, Döviz Gelirleri Beyan Formu’na işlenen tutarların döviz gelirleri kapsamı ile uyumlu olduğuna ilişkin tespiti ve bu durumun tespitine dayanak oluşturan belgeler hakkında bilgileri içereceği hususu düzenlendi (Genelge’nin 16 ncı maddesindeki değişikliğe paralel bir değişiklik yapılmış).
DÖVİZ GELİRLERİ BEYAN FORMUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİK
Genelge’nin 2 numaralı ekinde yer alan Döviz Gelirleri Beyan Formu’nun “Gelirin Devralındığı Firma Bilgileri” kısmında yer alan “DEVREDİLEN TUTAR (TÜRK LİRASI)” ve “DEVREDİLEN YIL” başlıkları, “DEVRALINAN TUTAR (TÜRK LİRASI)” ve “DEVRALINAN YIL” olarak değiştirildi. Burada form başlıklarında yapılan bir hatanın düzeltildiği anlaşılıyor.
Saygılarımızla,
Hamdi GİRGİN
“NOT: Bu çalışmada yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleri olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir.”
2 MAYIS 2018 TARİHLİ SERMAYE HAREKETLERİ GENELGESİ (GENELGE’DE 07.06.2018 TARİHİNDE YAPILAN 2. DEĞİŞİKLİĞİN İŞLENDİĞİ HALİ)
2 MAYIS 2018 TARİHLİ SERMAYE HAREKETLERİ GENELGESİ Genelge’de 07 Haziran 2018 Tarihinde Yapılan Değişiklikler |
|
ESKİ DÜZENLEME |
YENİ DÜZENLEME |
Şirkete kurucu olarak iştirak edilmesinde sermaye payının ödenmesi MADDE 5 – (1) Şirkete kurucu ortak olarak iştirak edilmesi sırasında sermaye pay bedeline ilişkin ödeme yükümlülüğünün gerçekleştirilmesinde aşağıda açıklanan şekilde işlem yapılır. Gerek anonim şirket ve gerekse limited şirket kuruluşunda, kuruluş yazılı bir sözleşme ile yapılır ve kurucu ortakların imzaları noterce onaylanır. a) Anonim şirket kuruluşunda nakden taahhüt edilen payların itibari değerlerinin en az yüzde yirmi beşi tescilden önce, Türkiye’de yerleşik bir bankada, kurulmakta olan şirket adına açılacak özel bir hesaba, sadece şirketin kullanabileceği şekilde yatırılır. b) Taahhüt edilen payların, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda veya esas sözleşmede öngörülmüş bulunan ve bu Kanunda yazılı olandan daha yüksek tutarların ödendiğini gösteren bankadan alınacak bir yazı, mevzuatın öngördüğü diğer belgelerle birlikte ticaret sicili müdürlüğüne ibraz edilir ve şirket kuruluşu tescil ettirilir. c) Şirketin tüzel kişilik kazandığını bildiren ticaret sicili müdürlüğünden alınacak bir yazı bankaya sunulur ve söz konusu tutarlar banka tarafından sadece şirkete ödenir. ç) Kurucu ortakların imzalarının noterce onaylandığı tarihten itibaren, üç ay içinde kuruluşa ilişkin tescil işleminin yapılmaması durumunda ise bu hususu doğrulayan ticaret sicili müdürlüğünden alınacak bir yazının bankaya sunulması üzerine, söz konusu bedeller banka tarafından sahiplerine geri verilir. (2) Yabancı ortağa geri verilecek bloke hesaptaki tutarlar kredi olarak değerlendirilmez. (3) Nakden taahhüt edilen payların itibari değerinin tescilden önce şirketin banka hesabına yatırılmayan kısmı şirketin tescilini izleyen yirmi dört ay içinde birinci fıkrada belirtilen işlem sürecine tabi olmaksızın ödenir. Bu tutar bankaya yatırıldığı andan itibaren şirket tarafından serbestçe kullanılabilir.
|
Şirkete kurucu olarak iştirak edilmesinde sermaye payının ödenmesi
MADDE 5 – (1) Şirkete kurucu ortak olarak iştirak edilmesi sırasında sermaye pay bedeline ilişkin ödeme yükümlülüğünün gerçekleştirilmesinde aşağıda açıklanan şekilde işlem yapılır. Gerek anonim şirket ve gerekse limited şirket kuruluşunda, kuruluş yazılı bir sözleşme ile yapılır. Anonim şirketlerde kurucuların imzaları noterce onaylanır veya esas sözleşme ticaret sicili müdürü yahut yardımcısı huzurunda imzalanır. Limited şirketlerde ise şirket sözleşmesi ticaret sicili müdürlüğünde yetkilendirilmiş personelin huzurunda imzalanır. a) Anonim şirket kuruluşunda nakden taahhüt edilen payların itibari değerlerinin en az yüzde yirmi beşi tescilden önce, Türkiye’de yerleşik bir bankada, kurulmakta olan şirket adına açılacak özel bir hesaba, sadece şirketin kullanabileceği şekilde yatırılır. b) Taahhüt edilen payların, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda veya esas sözleşmede öngörülmüş bulunan ve bu Kanunda yazılı olandan daha yüksek tutarların ödendiğini gösteren bankadan alınacak bir yazı, mevzuatın öngördüğü diğer belgelerle birlikte ticaret sicili müdürlüğüne ibraz edilir ve şirket kuruluşu tescil ettirilir. c) Şirketin tüzel kişilik kazandığını bildiren ticaret sicili müdürlüğünden alınacak bir yazı bankaya sunulur ve söz konusu tutarlar banka tarafından sadece şirkete ödenir. ç) Kurucu ortakların imzalarının noterce onaylandığı veya sözleşmenin ticaret sicili müdürü yahut yardımcısı huzurunda imzalandığı tarihten itibaren, üç ay içinde kuruluşa ilişkin tescil işleminin yapılmaması durumunda ise bu hususu doğrulayan ticaret sicili müdürlüğünden alınacak bir yazının bankaya sunulması üzerine, söz konusu bedeller banka tarafından sahiplerine geri verilir. (2) Yabancı ortağa geri verilecek bloke hesaptaki tutarlar kredi olarak değerlendirilmez. (3) Nakden taahhüt edilen payların itibari değerinin tescilden önce şirketin banka hesabına yatırılmayan kısmı şirketin tescilini izleyen yirmi dört ay içinde birinci fıkrada belirtilen işlem sürecine tabi olmaksızın ödenir. Bu tutar bankaya yatırıldığı andan itibaren şirket tarafından serbestçe kullanılabilir. |
Sermaye artırımında pay bedellerinin ödenmesi MADDE 6 – (1) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 459 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre yabancı ortaklı şirketin sermaye artırımı bedellerinin ödenmesinde, 5 inci maddenin birinci fıkrası hükümleri doğrultusunda işlem yapılır. (2) Mevcut ortakların yeni pay alma hakkını (rüçhan hakkı) kullanması veya mevcut ortaklar dışındaki gerçek veya tüzel kişilerin şirkete iştirak etmesi yoluyla sermaye artırımında bulunulabilir. Sermaye artırımında aşağıda açıklanan şekilde işlem yapılır: a) Sermaye artırımına katılım sağlayan gerçek veya tüzel kişilerce anonim şirketlerde nakden taahhüt edilen payların itibari değerlerinin en az yüzde yirmi beşi tescilden önce şirket adına açılmış olan banka hesabına, sadece şirketin kullanabileceği şekilde yatırılır. b) Söz konusu tutarların ödendiğini gösteren bankadan alınacak bir yazı, mevzuatın öngördüğü diğer belgelerle birlikte ticaret sicili müdürlüğüne ibraz edilerek sermaye artırımı tescil ettirilir. c) Sermaye artırımının tescil edildiğini bildiren ticaret sicili müdürlüğünden alınacak yazının bankaya sunulması üzerine, söz konusu tutarlar banka tarafından sadece şirkete ödenir. ç) Genel kurulun sermaye artırımı kararından veya kayıtlı sermaye sistemini benimseyen şirketlerde yönetim kurulunun sermaye artırımı kararından itibaren üç ay içinde sermaye artırımına ilişkin tescil işleminin yapılmaması durumunda, bu hususu doğrulayan ticaret sicili müdürlüğünden alınacak yazının bankaya sunulması üzerine, söz konusu bedeller banka tarafından sahiplerine geri verilir. (3) Yabancı ortağa geri verilecek bloke hesaptaki tutarlar kredi olarak değerlendirilmez. (4) Yurt dışından bankalar aracılığıyla sermaye artırım beyanıyla getirilen dövizin sermayeye eklenmesi ve sermaye artırımının belgelenmesi işleminin en geç üç ay içinde gerçekleştirilmesi gerekir. Bu süre zarfında getirilen dövizin sermayeye eklenmemesi ve sermaye artırımının belgelendirilmemesi halinde gelen döviz kambiyo mevzuatına göre kredi işlemine tabi tutulur. (5) Bu maddenin ikinci fıkrasına uygun olarak şirket sermayesine ilave edilmeyen tutarlar, yabancı ortak yönünden alacağın sermayeye ilavesi, şirket yönünden ise yurt dışındaki ortaktan alınan krediye dönüşür. (6) Sermaye artırımlarında da nakden taahhüt edilen payların itibari değerinin tescilden önce şirketin banka hesabına yatırılmayan kısmı, şirketin tescilini izleyen yirmi dört ay içinde birinci fıkrada belirtilen işlem sürecine tabi olmaksızın ödenir. Bu tutar bankaya yatırıldığı andan itibaren şirket tarafından serbestçe kullanılabilir. (7) Krediye dönüşen tutar için bu Genelgenin 14 üncü maddesinde belirtilen kurallara uygunluk kontrolü aracı bankaca yapılır. Krediye dönüşen tutarın bahse konu kurallara uygun olmaması durumunda Hazine Müsteşarlığına bildirimde bulunulur ve bu tutar firma kredi bakiyesine eklenerek Risk Merkezine bildirilir. Mevzuata aykırılık tespiti halinde Hazine Müsteşarlığına bildirimde bulunulur. Ayrıca söz konusu krediye dönüşen tutar İstatistik Genel Müdürlüğüne bildirilir. (8) Bir şirketin yabancı ortağından aldığı kredi yurt dışına geri ödenmeyip, yabancı sermaye pay bedeli olarak, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şekilde sermayeye dâhil edilebilir. Bu durumda sermayeye dâhil edilen tutar krediye aracılık edilen banka tarafından firmanın kredi bakiyesinden düşülür. (9) Yabancı ortaktan sağlanan kredinin geri ödenmeyerek sermayeye eklendiği hususu İstatistik Genel Müdürlüğüne yazılı olarak bildirilir. |
Sermaye artırımında pay bedellerinin ödenmesi MADDE 6 – (1) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 459 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre yabancı ortaklı şirketin sermaye artırımı bedellerinin ödenmesinde, 5 inci maddenin birinci fıkrası hükümleri doğrultusunda işlem yapılır. (2) Mevcut ortakların yeni pay alma hakkını (rüçhan hakkı) kullanması veya mevcut ortaklar dışındaki gerçek veya tüzel kişilerin şirkete iştirak etmesi yoluyla sermaye artırımında bulunulabilir. Sermaye artırımında aşağıda açıklanan şekilde işlem yapılır: a) Sermaye artırımına katılım sağlayan gerçek veya tüzel kişilerce anonim şirketlerde nakden taahhüt edilen payların itibari değerlerinin en az yüzde yirmi beşi tescilden önce şirket adına açılmış olan banka hesabına, sadece şirketin kullanabileceği şekilde yatırılır. b) Söz konusu tutarların ödendiğini gösteren bankadan alınacak bir yazı, mevzuatın öngördüğü diğer belgelerle birlikte ticaret sicili müdürlüğüne ibraz edilerek sermaye artırımı tescil ettirilir. c) Sermaye artırımının tescil edildiğini bildiren ticaret sicili müdürlüğünden alınacak yazının bankaya sunulması üzerine, söz konusu tutarlar banka tarafından sadece şirkete ödenir. ç) Genel kurulun sermaye artırımı kararından veya kayıtlı sermaye sistemini benimseyen şirketlerde yönetim kurulunun sermaye artırımı kararından itibaren üç ay içinde sermaye artırımına ilişkin tescil işleminin yapılmaması durumunda, bu hususu doğrulayan ticaret sicili müdürlüğünden alınacak yazının bankaya sunulması üzerine, söz konusu bedeller banka tarafından sahiplerine geri verilir. (3) Yabancı ortağa geri verilecek bloke hesaptaki tutarlar kredi olarak değerlendirilmez. (4) Yurt dışından bankalar aracılığıyla sermaye artırım beyanıyla getirilen dövizin sermayeye eklenmesi ve sermaye artırımının belgelenmesi işleminin en geç üç ay içinde gerçekleştirilmesi gerekir. Bu süre zarfında getirilen dövizin sermayeye eklenmemesi ve sermaye artırımının belgelendirilmemesi halinde gelen döviz kambiyo mevzuatına göre kredi işlemine tabi tutulur. (5) Bu maddenin ikinci fıkrasına uygun olarak şirket sermayesine ilave edilmeyen tutarlar, yabancı ortak yönünden alacağın sermayeye ilavesi, şirket yönünden ise yurt dışındaki ortaktan alınan krediye dönüşür. (6) Sermaye artırımlarında da nakden taahhüt edilen payların itibari değerinin tescilden önce sermaye artırımına ilişkin sözleşme değişikliğinin banka hesabına yatırılmayan kısmı, şirketin tescilini izleyen yirmi dört ay içinde birinci fıkrada belirtilen işlem sürecine tabi olmaksızın ödenir. Bu tutar bankaya yatırıldığı andan itibaren şirket tarafından serbestçe kullanılabilir. (7) Krediye dönüşen tutar için bu Genelgenin 14 üncü maddesinde belirtilen kurallara uygunluk kontrolü aracı bankaca yapılır. Krediye dönüşen tutarın bahse konu kurallara uygun olmaması durumunda Hazine Müsteşarlığına bildirimde bulunulur ve bu tutar firma kredi bakiyesine eklenerek Risk Merkezine bildirilir. Mevzuata aykırılık tespiti halinde Hazine Müsteşarlığına bildirimde bulunulur. Ayrıca söz konusu krediye dönüşen tutar İstatistik Genel Müdürlüğüne bildirilir. (8) Bir şirketin yabancı ortağından aldığı kredi yurt dışına geri ödenmeyip, yabancı sermaye pay bedeli olarak, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şekilde sermayeye dâhil edilebilir. Bu durumda sermayeye dâhil edilen tutar krediye aracılık edilen banka tarafından firmanın kredi bakiyesinden düşülür. (9) Yabancı ortaktan sağlanan kredinin geri ödenmeyerek sermayeye eklendiği hususu İstatistik Genel Müdürlüğüne yazılı olarak bildirilir. |
Döviz gelirlerinin kapsamı
MADDE 15 – (1) 32 sayılı Kararın 2 nci maddesinin (y) bendi uyarınca ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerden elde edilen gelirler firmanın döviz gelirleri olarak kabul edilir. (2) Bu Genelge kapsamında döviz geliri olarak kabul edilen ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyet gelirleri; 2017/4 sayılı Tebliğin 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan işlemlerden elde edilen gelirler ile yurt dışı yerleşiklerden tahsil edildiğinin tevsiki kaydıyla Bakanlıkça uygun görülen diğer ticari faaliyetlerden elde edilen gelirlerdir. (3) 2017/4 sayılı Tebliğ kapsamında yer alan ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerden elde edilen gelirler hariç olmak üzere yurt içinde yerleşiklerden elde edilen dövizler bu Genelge kapsamında döviz geliri olarak kabul edilmez. (4) Aracı ihracatçı, acente, yurt dışında yerleşik firma temsilciliği gibi üçüncü bir firma aracılığıyla gerçekleştirilen ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler, döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin gelirler ile ihraç kayıtlı satış yapan firmaların yaptıkları satışlara ilişkin gelirler; a) İhracatı gerçekleştiren firmanın yazılı muvafakatının, b) İlgili gümrük beyannamesinin veya SMMM/YMM onaylı faturanın bir örneğinin, c) İhracatçıya yapılan satışa ilişkin SMMM/YMM onaylı faturanın ya da e-faturanın bir örneğinin ibrazı kaydıyla ve bu faturadaki tutarı aşmamak üzere ilgili firmaların döviz geliri olarak kabul edilebilir.
(5) Serbest bölgelere yapılan ihracat ve transit ticaretten elde edilen gelirler, serbest bölgeye satılan malın buradan üçüncü bir ülkeye satıldığının tevsiki kaydıyla, döviz geliri olarak kabul edilir. (6) Yurt dışında yerleşiklerden elde edilen Türk lirası cinsi ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler, döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin gelirler ile Bakanlıkça uygun görülen diğer ticari faaliyetlerden elde edilen gelirler döviz gelirlerine dâhil edilir. |
Döviz gelirlerinin kapsamı MADDE 15 – (1) 32 sayılı Kararın 2 nci maddesinin (y) bendi uyarınca ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerden elde edilen gelirler firmanın döviz gelirleri olarak kabul edilir. (2) Bu Genelge kapsamında döviz geliri olarak kabul edilen ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyet gelirleri; 2017/4 sayılı Tebliğin 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan işlemlerden elde edilen gelirler ile yurt dışı yerleşiklerden tahsil edildiğinin tevsiki kaydıyla Bakanlıkça uygun görülen diğer ticari faaliyetlerden elde edilen gelirlerdir. (3) 2017/4 sayılı Tebliğ kapsamında yer alan ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerden elde edilen gelirler hariç olmak üzere yurt içinde yerleşiklerden elde edilen dövizler bu Genelge kapsamında döviz geliri olarak kabul edilmez. (4) Aracı ihracatçı, acente, yurt dışında yerleşik firma temsilciliği gibi üçüncü bir firma aracılığıyla gerçekleştirilen ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler, döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin gelirler ile ihraç kayıtlı satış yapan firmaların yaptıkları satışlara ilişkin gelirler; a) İhracatı gerçekleştiren firmanın yazılı muvafakatının, b) İlgili gümrük beyannamesinin veya SMMM/YMM onaylı faturanın bir örneğinin, c) İhracatçıya yapılan satışa ilişkin SMMM/YMM onaylı faturanın ya da e-faturanın bir örneğinin firmalarca SMMM/YMM’ye ibrazı kaydıyla ve bu faturadaki tutarı aşmamak üzere ilgili firmaların döviz geliri olarak kabul edilebilir. (5) Serbest bölgelere yapılan ihracat ve transit ticaretten elde edilen gelirler, serbest bölgeye satılan malın buradan üçüncü bir ülkeye satıldığının tevsiki kaydıyla, döviz geliri olarak kabul edilir. (6) Yurt dışında yerleşiklerden elde edilen Türk lirası cinsi ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler, döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin gelirler ile Bakanlıkça uygun görülen diğer ticari faaliyetlerden elde edilen gelirler döviz gelirlerine dâhil edilir.
|
Döviz gelirlerinin beyanı MADDE 16 – (1) Son üç mali yılın döviz gelirleri; son üç yıla ait konsolide olmayan finansal tablolar esas alınarak SMMM veya YMM tarafından hazırlanan ve onaylanan bir raporla birlikte Döviz Gelirleri Beyan Formunun (Ek: 2) bankalara ve finansal kuruluşlara ibrazı ile belgelenir. (2) Döviz geliri beyanları, aynı grup veya holding bünyesinde bulunan firmalar da dâhil olmak üzere, firma bazında yapılır. (3) SMMM’ler ve YMM’ler tablolarda yer alan döviz gelirlerinin 15 inci maddede düzenlenen döviz geliri kapsamıyla uyumunu kontrol etmekle yükümlüdür. (4) İhracatçı firmanın bu Genelgenin 15 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen yazılı muvafakatında; imalatçı ve hizmet sağlayıcı firmanın döviz gelirlerine sayılmasına onay verilen tutar ile söz konusu tutarın kendi döviz gelirlerine sayılmasından feragat edildiğine ilişkin bir beyan yer alır. (5) Firma döviz gelirlerine ilişkin hatalı beyanda bulunulduğunun sonradan tespiti durumunda, tespiti yapan banka veya finansal kuruluş tarafından firmadan döviz geliri beyanının düzeltilmesi istenir. Düzeltilen döviz geliri Risk Merkezine bildirilir ve firmanın mevcut döviz kredilerinin bu Genelgenin 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına uygunluğu yeniden kontrol edilir. Anılan maddeye uygunsuz kredi kullanımıyla ilgili olarak kullandırımı yapan banka veya finansal kuruluşlara bildirimde bulunulur. Kredinin uygunsuzluğa yol açan kısmı için kullandırım yapanlarca bu Genelgenin 20 nci ve 39 uncu maddelerinde belirtilen esaslar çerçevesinde işlem yapılır. (6) Her yıl yıllık hesap dönemini takip eden dördüncü ayın son iş gününden itibaren döviz geliri beyanlarına bir önceki yıl dâhil edilir ve eski döviz geliri beyanlarının üçüncü yıla ait olan bölümü dikkate alınmaz.
|
Döviz gelirlerinin beyanı MADDE 16 – (1) Son üç mali yılın döviz gelirleri; son üç yıla ait konsolide olmayan finansal tablolar esas alınarak SMMM veya YMM tarafından hazırlanan ve onaylanan Döviz Gelirleri Beyan Formları (Ek: 2) ile birlikte bu formlarda işlenen tutarların döviz gelirleri kapsamı ile uyumlu olduğunun tespitini ve bu durumun tespitine dayanak oluşturan belgeler hakkında bilgileri içeren raporların bankalara ve finansal kuruluşlara ibrazı ile belgelenir. (2) Döviz geliri beyanları, aynı grup veya holding bünyesinde bulunan firmalar da dâhil olmak üzere, firma bazında yapılır. (3) SMMM’ler ve YMM’ler tablolarda yer alan döviz gelirlerinin 15 inci maddede düzenlenen döviz geliri kapsamıyla uyumunu kontrol etmekle yükümlüdür. (4) İhracatçı firmanın bu Genelgenin 15 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen yazılı muvafakatında; imalatçı ve hizmet sağlayıcı firmanın döviz gelirlerine sayılmasına onay verilen tutar ile söz konusu tutarın kendi döviz gelirlerine sayılmasından feragat edildiğine ilişkin bir beyan yer alır. (5) Firma döviz gelirlerine ilişkin hatalı beyanda bulunulduğunun sonradan tespiti durumunda, tespiti yapan banka veya finansal kuruluş tarafından firmadan döviz geliri beyanının düzeltilmesi istenir. Düzeltilen döviz geliri Risk Merkezine bildirilir ve firmanın mevcut döviz kredilerinin bu Genelgenin 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına uygunluğu yeniden kontrol edilir. Anılan maddeye uygunsuz kredi kullanımıyla ilgili olarak kullandırımı yapan banka veya finansal kuruluşlara bildirimde bulunulur. Kredinin uygunsuzluğa yol açan kısmı için kullandırım yapanlarca bu Genelgenin 20 nci ve 39 uncu maddelerinde belirtilen esaslar çerçevesinde işlem yapılır. (6) Her yıl yıllık hesap dönemini takip eden dördüncü ayın son iş gününden itibaren döviz geliri beyanlarına bir önceki yıl dâhil edilir ve eski döviz geliri beyanlarının üçüncü yıla ait olan bölümü dikkate alınmaz. |
Kredilerin geri ödenmesi MADDE 31 – (1) Yurt dışından temin edilen ancak kullanımına Türkiye’de yerleşik bankalarca aracılık edilmeyen döviz kredilerinin geri ödemesine aracılık eden banka, kredinin kullanım anında 14 üncü maddede belirtilen şartlara uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını firmadan alacağı krediye ilişkin bilgi ve belgeler ile birlikte değerlendirir ve uygun olarak kullanılmayan krediler hakkında Hazine Müsteşarlığına bildirimde bulunur. (2) Bankalarca, bu Genelgenin 22 nci maddesinde belirtilenler haricinde yurt dışından sağlanan kredilerin geri ödemesi sırasında, kredinin Türkiye’deki bir banka aracılığı ile kullanılıp kullanılmadığının tespit edilebilmesini teminen firmalardan krediye ilişkin bilgi ve belgeler istenir. Kredinin, Türkiye’de yerleşik bir banka aracılığı olmaksızın doğrudan yurt dışında kullanıldığının tespit edilmesi halinde, bu kredileri kullanan firmalar haklarında yasal işlemin yapılmasını teminen, bankaların genel müdürlükleri tarafından Hazine Müsteşarlığına bildirimde bulunulur. (3) Ayrıca kredinin geri ödemesine aracılık eden banka ile kredinin kullanımına aracılık eden bankanın farklı olması halinde, kredi geri ödemesine aracılık eden banka tarafından kullanıma aracılık eden bankaya transfere ilişkin yazılı olarak bildirimde bulunulur. (4) Kredi geri ödemesine aracılık eden banka tarafından güncel kredi bakiyesi Risk Merkezine bildirilir. (5) Yurt dışından temin edilen ve Türkiye’de yerleşik bir banka aracılığıyla kullanılan kredinin geri ödemesinin kredi borçlusunun yurt dışındaki kaynaklarından yapılması durumunda, firma tarafından bu ödemeye ilişkin bilgi ve belgeler Türkiye’de kredi kullanımına aracılık eden bankaya bildirilir.
|
Kredilerin geri ödenmesi MADDE 31 – (1) Yurt dışından temin edilen ancak kullanımına Türkiye’de yerleşik bankalarca aracılık edilmeyen döviz kredilerinin geri ödemesine aracılık eden banka, kredinin kullanım anında 14 üncü maddede belirtilen şartlara uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını firmadan alacağı krediye ilişkin bilgi ve belgeler ile birlikte değerlendirir ve uygun olarak kullanılmayan krediler hakkında Hazine Müsteşarlığına bildirimde bulunur. (2) Bankalarca, bu Genelgenin 22 nci maddesinde belirtilenler haricinde yurt dışından sağlanan kredilerin geri ödemesi sırasında, kredinin Türkiye’deki bir banka aracılığı ile kullanılıp kullanılmadığının tespit edilebilmesini teminen firmalardan krediye ilişkin bilgi ve belgeler istenir. Kredinin, Türkiye’de yerleşik bir banka aracılığı olmaksızın doğrudan yurt dışında kullanıldığının tespit edilmesi halinde, bu kredileri kullanan firmalar haklarında yasal işlemin yapılmasını teminen, bankaların genel müdürlükleri tarafından Hazine Müsteşarlığına bildirimde bulunulur. (3) Kredi geri ödemesine aracılık eden banka tarafından güncel kredi bakiyesi Risk Merkezine bildirilir. (4) Kredinin geri ödemesine aracılık eden banka ile kredinin kullanımına aracılık eden bankanın farklı olması halinde, kredi geri ödemesine aracılık eden banka tarafından kullanıma aracılık eden bankaya kredi geri ödemesine aracılık edildiğine ve güncel kredi risk bakiyesinin Risk Merkezine bildirildiğine ilişkin yazılı olarak bildirimde bulunulur. (5) Yurt dışından temin edilen ve Türkiye’de yerleşik bir banka aracılığıyla kullanılan kredinin geri ödemesinin kredi borçlusunun yurt dışındaki kaynaklarından yapılması durumunda, firma tarafından bu ödemeye ilişkin bilgi ve belgeler Türkiye’de kredi kullanımına aracılık eden bankaya bildirilir. |
ÖNCEKİ DÜZENLEMEDE MUADİLİ BİR MADDE BULUNMAMAKTADIR |
Adi Ortaklıkların Kredi Kullanımı MADDE 53 – (1) Ortaklarının tamamı tüzel kişi olan adi ortaklıklar tarafından kullanılan döviz kredileri için aşağıdaki hükümler uygulanır. a) 32 sayılı Karar’ın uygulaması kapsamında ortaklarının tamamı tüzel kişi olan adi ortaklıklar Türkiye’de yerleşik tüzel kişi olarak değerlendirilir ve bu adi ortaklıklara verilen döviz kredileri sorumlulukları oranında ortaklara kullandırılmış sayılır. b) Adi ortaklıklar tarafından kullanılan döviz kredilerinde adi ortaklık bünyesindeki tüm şirketlerin payları oranında döviz gelirleri toplamı dikkate alınır. c) Son üç mali yılın döviz gelirleri; son üç yıla ait konsolide olmayan finansal tablolar esas alınarak SMMM veya YMM tarafından adi ortaklık bünyesindeki her bir şirket için hazırlanan ve onaylanan Döviz Gelirleri Beyan Formları (Ek: 2) ile birlikte bu formlarda işlenen tutarların döviz gelirleri kapsamı ile uyumlu olduğunun tespitini ve bu durumun tespitine dayanak oluşturan belgeler hakkında bilgileri içeren raporların bankalara ve finansal kuruluşlara ibrazı ile belgelenir. ç) Döviz kredisi kullanılırken ortaklık sözleşmesinin noter onaylı bir örneği kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlara ibraz edilir. d) Adi ortaklıklar tarafından kullanılan döviz kredilerinde kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlarca Risk Merkezindeki kayıtlar kontrol edilerek adi ortaklık bünyesindeki tüm şirketlerin payları oranında kredi bakiyeleri toplamı dikkate alınır. e) Bu fıkranın (d) bendine göre hesaplanan kredi bakiyesinin 15 milyon ABD doları veya üzerinde olması durumunda bu Genelgenin 21 inci ve 40 ıncı maddelerinin birinci fıkralarının (b) bentleri kapsamında döviz kredisi kullandırılabilir veya döviz kredisi kullanımına aracılık edilebilir. f) Bu fıkranın (d) bendine göre hesaplanan kredi bakiyesinin 15 milyon ABD dolarının altında olması durumunda bu Genelgenin 20 inci ve 39 uncu maddeleri kapsamında döviz kredisi kullandırılabilir veya döviz kredisi kullanımına aracılık edilebilir. g) Kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlarca adi ortaklığın kullandığı döviz kredisi tutarı payları oranında ortakların kredi bakiyesine dahil edilir ve Risk Merkezine bildirimde bulunulur. |
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Kullanım tarihinde kredi bakiyesi 15 milyon ABD Doları veya üzerinde olan şirketler için ilgili kurumlarca yapılacak düzenleme yürürlüğe girene kadar başlıca amacı başka işletmelere katılmak olan anonim şirket statüsündeki holding şirketleri ve söz konusu holding şirketi bünyesindeki şirketler için aşağıdaki hükümler uygulanır. a) Holding şirketi veya bünyesindeki şirketlerin kredi bakiyeleri ve döviz gelirleri hesaplanırken, tüm şirketlerin kredi bakiyeleri ve döviz gelirleri toplamı dikkate alınır. b) Son üç mali yılın döviz gelirleri; son üç yıla ait konsolide olmayan finansal tablolar esas alınarak SMMM veya YMM tarafından her bir şirket için hazırlanan ve onaylanan bir raporla birlikte Döviz Gelirleri Beyan Formunun (Ek: 2) bankalara ve finansal kuruluşlara ibrazı ile belgelenir. c) Holding şirketi veya bünyesindeki şirketler tarafından döviz kredisi kullanılırken holding bünyesinde faaliyet gösterildiğine ilişkin tevsik edici belgeler, holding ve bünyesindeki tüm şirketleri belirten şirketin yazılı beyanı ile birlikte kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlara ibraz edilir. ç) Şirketin yazılı beyanında belirttiği ve tevsik edici belgeleri ibraz ettiği holding ve bünyesindeki tüm şirketlerin kredi bakiyelerinin kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlarca Risk Merkezindeki kayıtlardan kontrol edilerek toplamı alınır. d) Kredi bakiyeleri toplamının 15 milyon ABD doları veya üzerinde olması durumunda bu Genelgenin 21 inci ve 40 ıncı maddelerinin birinci fıkralarının (b) bentleri kapsamında döviz kredisi kullandırılabilir veya döviz kredisine aracılık edilebilir. e) Kredi bakiyeleri toplamının 15 milyon ABD dolarının altında olması durumunda bu Genelgenin 20 inci ve 39 uncu maddeleri kapsamında döviz kredisi kullandırılabilir veya döviz kredisine aracılık edilebilir. f) Kullandırılan/aracılık edilen döviz kredisi sadece krediyi kullanan şirketin kredi bakiyesine dahil edilerek kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlarca Risk Merkezine bildirimde bulunulur.
|
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Kullanım tarihinde kredi bakiyesi 15 milyon ABD Doları veya üzerinde olan şirketler için ilgili kurumlarca yapılacak düzenleme yürürlüğe girene kadar başlıca amacı başka işletmelere katılmak olan anonim şirket statüsündeki holding şirketleri ve söz konusu holding şirketi bünyesindeki şirketlerin kendi tüzel kişilikleri adına kullanacakları krediler için aşağıdaki hükümler uygulanır. a) Holding şirketi veya bünyesindeki şirketlerin kredi bakiyeleri ve döviz gelirleri hesaplanırken, tüm şirketlerin kredi bakiyeleri ve döviz gelirleri toplamı dikkate alınır. b) Son üç mali yılın döviz gelirleri; son üç yıla ait konsolide olmayan finansal tablolar esas alınarak SMMM veya YMM tarafından her bir şirket için hazırlanan ve onaylanan Döviz Gelirleri Beyan Formları (Ek: 2) ile birlikte bu formlarda işlenen tutarların döviz gelirleri kapsamı ile uyumlu olduğunun tespitini ve bu durumun tespitine dayanak oluşturan belgeler hakkında bilgileri içeren raporların bankalara ve finansal kuruluşlara ibrazı ile belgelenir. c) Holding şirketi veya bünyesindeki şirketler tarafından döviz kredisi kullanılırken holding bünyesinde faaliyet gösterildiğine ilişkin tevsik edici belgeler, holding ve bünyesindeki tüm şirketleri belirten şirketin yazılı beyanı ile birlikte kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlara ibraz edilir. ç) Şirketin yazılı beyanında belirttiği ve tevsik edici belgeleri ibraz ettiği holding ve bünyesindeki tüm şirketlerin kredi bakiyelerinin kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlarca Risk Merkezindeki kayıtlardan kontrol edilerek toplamı alınır. d) Kredi bakiyeleri toplamının 15 milyon ABD doları veya üzerinde olması durumunda bu Genelgenin 21 inci ve 40 ıncı maddelerinin birinci fıkralarının (b) bentleri kapsamında döviz kredisi kullandırılabilir veya döviz kredisine aracılık edilebilir. e) Kredi bakiyeleri toplamının 15 milyon ABD dolarının altında olması durumunda bu Genelgenin 20 inci ve 39 uncu maddeleri kapsamında döviz kredisi kullandırılabilir veya döviz kredisine aracılık edilebilir. f) Kullandırılan/aracılık edilen döviz kredisi sadece krediyi kullanan şirketin kredi bakiyesine dahil edilerek kredi kullandıran/kredi kullanımına aracılık eden banka ve finansal kuruluşlarca Risk Merkezine bildirimde bulunulur. |