Özel Durumlar Tebliği Değişiklik Taslağı Ne Getiriyor?
27.11.2015 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’nun internet sitesinde yayımlanan duyuru ile Borçlanma Araçları Tebliği’nde ve Özel Durumlar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslakları görüşe açıldı. Tüm kişi ve kuruluşlar 18.12.2015 tarihine kadar Tebliğ taslakları hakkındaki görüşlerini duyuruda belirtilen e-posta adreslerine ve SPK’ya yazılı olarak gönderebilecekler. Bu değişiklik taslaklarından Borçlanma Araçları Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı (Tebliğ Taslağı) hakkındaki analizimizi burada sizlerle paylaşmıştık. Bu defa, SPK’nın Özel Durumlar Tebliği Değişiklik Taslağı ile yapmak istediği değişikliklere bakıyoruz.
Fon Kullanıcıları Tebliğ Kapsamından Çıkıyor
Taslak Tebliğ ile ilk olarak kira sertifikası ihraçlarında fon kullanıcıları (obligor) Tebliğ kapsamından çıkarılmıştır. Mevcut Tebliğ’de yatırımcıların tasarruflarını bir varlık, iş ilişkisi ya da projenin finansmanında kullanmak üzere üstlenen fon kullanıcıları özel durum açıklaması yapmak suretiyle kamuyu aydınlatma yükümlülüklerine tabidir. Ancak her kira sertifikası türü aslında fon kullanıcısının mali gücüne dayanmaz. Örneğin girişimci şirketin emek ve itibarını koyduğu, bir projenin finansmanı için ortaklık sözleşmesine dayalı olarak yapılan kira sertifikası ihracında yatırımcılar için önemli olan fon kullanıcısının mali gücünden çok projenin safahatıdır. Bu tür bir ihraçta girişimci şirket, kendi finansal gücünün çok üzerinde bir projenin finansmanını kira sertifikası ihracı yoluyla sağlayabildiği gibi kendisi ile ilgili bilginin yatırımcıların yatırım kararları üzerinde önemli bir etkisi olmayabilir. Bu nedenle fon kullanıcısının doğrudan ödeme taahhüdünü içermeyen bu veya benzer tür ihraçlar için Taslak maddenin doğru bir karar olduğu düşünülmektedir.
Diğer taraftan, fon kullanıcısının doğrudan ödeme yükümlülüğü altına girdiği, örneğin alım satıma dayalı kira sertifikası ihracında, fon kullanıcısının mali gücü ve benzeri konular kira sertifikası yatırımcısını doğrudan ilgilendirmektedir. Temelde varlık kiralama şirketinden (yani yatırımcılardan) bir malın vadeli olarak satın alınmasına dayanan ve fon kullanıcısı açısından doğrudan bir vadeli yükümlülük doğuran işlemler neticesinde yatırımcıların alım satım kararlarında takip edebilecekleri tek bilgi, fon kullanıcısının mali sağlığıdır. Bu noktada fon kullanıcısının, bir tahvil ihraççısından farklı olarak önemli bilgileri kamuya açıklama yükümlülüğünün bulunmamasının çelişkili bir durum doğurduğu düşünülmektedir.
Kaldı ki, Taslak Tebliğ’de nitelikli yatırımcılara satılmak üzere sermaye piyasası aracı ihraç eden borsa dışı ihraççılar tarafından yapılacak açıklamalara ilişkin esaslar yeniden belirlenerek ihraççının finansal durumunda ve/veya faaliyetlerinde meydana gelen ve borçlanma aracı sahiplerine ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesini olumsuz etkileyebilecek gelişmelerin ve olayların kamuya açıklanması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Nitelikli yatırımcıya yapılacak satışlarda dahi tahvil, bono, VTMK gibi borçlanma araçlarının ihraççısının (fon kullanıcısının-obligor) finansal durumu ile ilgili bilgi verme yükümlülüğü Taslak Tebliğ’e eklenirken aynı amaca hizmet eden kira sertifikalarında fon kullanıcıları tamamen kapsamdan çıkarılmaktadır. Şu halde, bir işletmenin tahvil ihraç ederek özel durum açıklamasına tabi olmak yerine alım satıma dayalı kira sertifikası ihracında fon kullanıcısı olmasının kamuyu aydınlatma yükümlülükleri açısından daha avantajlı olduğu görülmektedir.
Nitelikli Yatırımcıya Satış Yapan Borsa Dışı İhraççılara Yeni Yükümlülük
Nitelikli yatırımcıya satış yapsalar dahi ihraççının finansal durumunda ve/veya faaliyetlerinde meydana gelen ve borçlanma aracı sahiplerine ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesini olumsuz etkileyebilecek gelişmelerin ve olayların kamuya açıklanması gerektiği Taslak Tebliğ’e eklenmiştir.
Mevcut Tebliğ’de bu ihraççılar için bildirim yükümlülüğü yeni sermaye piyasası aracı ihracına karar verilmesi, genel kurul toplantısı yapılması, mevcut sermaye piyasası araçlarının itfası, sermaye artırımı, kar dağıtımı gibi çok kısıtlı durumları içerecek şekilde düzenlenmişti.
SPK, Taslak halindeki Tebliğ’de yaptığı ekleme ile finansal durum, faaliyet ve ödeme yükümlülüklerinde meydana gelebilecek değişiklik diyerek aslında borçlanma aracının değerini etkileyebilecek önemdeki tüm bilgilerin kamuya açıklanması gerektiğini hükme bağlıyor.
İdari Sorumluluğu Bulunan Kişilere Yeni Yükümlülük
İhraççının ana ortaklığı hesabına yapılan işlemler de idari sorumluluğu bulunan kişiler tarafından açıklanacak işlemler kapsamına alınmış. Bu değişiklik ile şirketlerin büyük ortaklarının şirket hesabına alım satım yaparak ilgili maddeyi dolanmalarının önlenmesinin amaçlandığı düşünülmektedir. İlgili madde, şirketin içsel bilgilerine doğrudan ve düzenli olarak erişimi ve şirketin gelişim ve ticari hedeflerini etkileme yetkisi olan kişilerin henüz kamuya açıklanmamış bilgilere dayalı olarak şirket sermayesini temsil eden paylar üzerinde işlem yapmaları ihtimaline karşılık bu işlemlerin açık ve göz önünde olmaları amacına dayanmaktadır. Örneğin, şirketin yönetim kurulu başkanının kamuya henüz açıklanmamış bilgiye dayalı olarak şirketteki payını artırmak istemesi halinde, bu işlemi kendi adına değil yine kendi şirketi olan ana ortaklık adına yapıp işlemi gizlemesini önlemeyi amaçlıyor.
Taslak Tebliğ ayrıca idari sorumluluğu bulunan kişilerin, ihraççının paylarını elden çıkaracakları zaman bu satışı en az bir gün önceden bildirme yükümlülüğüne azami sınır getirerek 10 iş günü ile sınırlıyor. Mevcut Tebliğ’de yalnızca satıştan en az 1 gün önce bilgi verilmesi yeterli iken bu süreye üst sınır getiriliyor. Ek olarak, satış yapılacağına dair bildirim yapılıp da satış gerçekleşmezse bunun da gerekçeleri ile birlikte kamuya açıklanacağı hükmü yer alıyor.
Buna göre, söz gelimi önümüzdeki 1 yıl içerisinde elindeki tüm şirket hisselerini borsada satabileceğini kamuya açıklayan bir CEO için bu süre en fazla 10 işgünü ile kısıtlanıyor. Yani CEO, ertesi 10 işgünü sonrasında yapacağı satış tutarını kamuya açıklar, takip eden 1 yıl boyunca yapacağı satışı bugünden bildirerek yükümlülükten kurtulamıyor. Hatta, ihraççının sermaye piyasası aracının fiyatının, CEO’nun hisseleri satabileceği ihtimali söylentileri ile çalkalanmasını önlemek amacıyla, beyan edilen sürede satış yapılmamışsa bunun nedenlerinin de açıklanması gerektiği hükme bağlanıyor.
Son olarak Mevcut Tebliğ’de satış öncesi bildirim yapma yükümlülüğü borsa ve borsa dışında yapılacak tüm işlemler için geçerli iken Taslak Tebliğ’de sadece borsa işlemleri için yapılması yeterli sayılıyor.
Saygılarımızla,
PROCOMPLIANCE