OHAL 19 Ekim 2016 Tarihinden İtibaren 3 Ay Süre İle Uzatıldı
Anayasamızın 120 ve 121 inci maddeleri ile bu maddeler uyarınca yayımlanan 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu (Kanun)’na göre Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu; anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde, Milli Güvenlik Kurulu’nun görüşünü de aldıktan sonra; yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde 6 ayı geçmemek üzere olağanüstü hal (OHAL) ilan edebilmektedir. Kanuna göre OHAL kararı Resmi Gazete’de yayımlanmalı ve hemen Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nin onayına sunulmalıdır. Meclis, olağanüstü hal süresini değiştirme, Bakanlar Kurulu’nun istemi üzerine, her defasında 4 ayı geçmemek üzere, süreyi uzatma veya olağanüstü hali kaldırma yetkisine sahiptir.
Bu çerçevede; 21 Temmuz 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 20.07.2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 21.07.2016 günü saat 01:00’den itibaren 90 gün süreyle OHAL ilan edilmiş, söz konusu karar TBMM’nin 21.07.2016 tarihli birleşiminde onaylanmıştı.
Bu defa 13 Ekim 2016 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanan TBMM’nin 11.10.2016 tarihli ve 1130 sayılı kararı ile Bakanlar Kurulu’nun ülke genelinde devam etmekte olan OHAL’in 19.10.2016 tarihi saat 01:00’den geçerli olmak üzere 3 ay süre ile uzatılması hakkında aldığı 05.10.2016 tarihli karar onaylanarak OHAL süresi 3 ay uzatıldı.
OHAL’in en önemli hukuki etkisi olağanüstü hal süresince, Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nun, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda Anayasanın 91 inci maddesindeki kısıtlamalara ve usule bağlı olmaksızın, kanun hükmünde kararnameler (KHK) çıkarabilmesidir. 2935 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesine göre bu kararnameler Resmi Gazete’de yayımlanmalı ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına sunulmalıdır. Çıkarılan KHK’lar kanunlar hiyerarşisi içerisinde kanunlar ile eşit seviyededir.
Bu çerçevede, daha önce OHAL kapsamında çıkarılan KHK’larla düzenlenen OHAL süresince devam edecek ve banka ve diğer finans şirketlerini ilgilendirdiği düşünülen uygulamalar aşağıda özetlenmiştir:
1- OHAL süresince yayımlanan KHK’lar kapsamında alınan kararlar ve yapılan işlemler nedeniyle açılan davalarda yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecektir (668 sayılı KHK md. 38).
2- OHAL’in ilanından itibaren (21.07.2016 saat 01:00’den itibaren) ve devamı süresince iflasın ertelenmesi talebinde bulunulamayacak, bu yönde yapılan talepler mahkemelerce iflasa ilişkin araştırma yapılmaksızın derhal reddedilecektir (669 sayılı KHK md. 4, değişen madde 673 sayılı KHK md. 10/3).
3- OHAL’in ilanından önceki dönemde (21.07.2016 tarihinden önce) yapılan iflasın ertelenmesi talepleri ile ilgili olarak,
a) OHAL süresince iflasın ertelenmesi kararı verilemeyecek,
b) OHAL’in ilanından sonra ve devamı süresince herhangi bir tedbir kararı verilemeyecek, verilmişse derhal kaldırılacaktır (673 sayılı KHK md. 10/3).
4- Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kişi, kurum ve kuruluşlar ile ilgili olarak 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un “İşlemlerin Ertelenmesi” başlıklı 19/A maddesinin birinci fıkrasında 7 işgünü olarak belirlenen süre, olağanüstü halin devamı süresince 30 işgünü olarak uygulanacaktır (670 sayılı KHK md. 7)
5- OHAL’in devamı süresince terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 133 üncü maddesi uyarınca şirketlere ve aynı Kanun’un 128 inci maddesi uyarınca el konulan taşınmaz, hak ve alacakların idaresi için kayyım atanmasına karar verildiği takdirde, kayyım olarak TMSF atanacaktır (674 sayılı KHK md. 19).
Saygılarımızla,