Kuzey Koreye Yönelik BM Yaptırım Kararlarının Uygulanmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı Yayımlandı
23 Mart 2017 tarihli ve 30016 sayılı Resmi Gazete’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK)’nin, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore)’ne yönelik 1718, 1874, 2087, 2094, 2270 ve 2321 Sayılı Yaptırım Kararlarının ülkemiz bakımından gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla hazırlanan 2017/9950 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yayımlandı. Bu kararla Kuzey Kore’ye yönelik getirilen yaptırımlar genel hatlarıyla aşağıda verilmektedir.
MAL VARLIĞI DONDURULACAK GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLER
1- İlgili kurum ve kuruluşlar karar eki EK-1 ve EK-2 sayılı listelerde yer alan gerçek/tüzel kişilerce ya da kendi adlarına veya kendi kararlarıyla hareket eden gerçek/tüzel kişilerce doğrudan veya dolaylı olarak sahip olunan ya da kontrol edilen Türkiye’de bulunan mali fonları, diğer mali varlıkları ve ekonomik kaynakları ilgili yasal uygulamalar çerçevesinde derhal dondurulmakla ve herhangi bir fonun, mali varlığın veya ekonomik kaynağın Türk vatandaşlarınca ya da Türkiye sınırları içinde bulunan gerçek ve tüzel kişilerce EK-1 ve EK-2’deki gerçek/tüzel kişilere ya da bunların yararına tahsis edilmesini engellemekle yükümlü kılınmıştır.
SİGORTA HİZMETLERİNE YÖNELİK TEDBİRLER
2- BMGK’ca münferiden kabul edilebilecek istisnai durumlar hariç olmak üzere, Kuzey Kore’nin sahibi, kontrol edeni olduğu gemilere sigorta ve sigorta yenileme hizmetlerinin verilmesi yasaklanmıştır.
FİNANSAL HİZMETLERE YÖNELİK TEDBİRLER
3- BMGK’nin önceden münferiden onayladığı durumlar hariç olmak üzere, T.C. toprakları üzerinden ve T.C. hukukuna tabi kişiler ve işletmelere ihracat kredisi, teminat veya sigorta işlemleri dahil olmak üzere Kuzey Kore ile ticarette kamusal ve özel mali destek sağlanamayacaktır. Yurt dışındaki şubeler dahil olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından Kuzey Kore’nin nükleer silah ve balistik füze programı faaliyetine destek sağlayabilecek mali hizmet ve kaynak transferinde bulunulamayacaktır. Kamu kurum ve kuruluşlarınca da insani ve sivil halkın kalkınmasına yönelik durumlar hariç tutulmak kaydıyla, Kuzey Kore’ye yönelik yeni hibe, imtiyazlı kredi ve mali destek taahhüdünde bulunulamayacaktır.
DİĞER TEDBİRLER
4- T.C. bayraklı gemi ve uçaklarla veya T.C. vatandaşları tarafından Kuzey Kore’den kömür, demir ve demir cevheri, bakır, nikel, gümüş, çinko ve heykel tedarik edilemeyecektir (Kararda sayılan istisnai durumlar hariç).
5- Kuzey Kore’ye doğrudan veya dolaylı olarak askeri malzeme, donanım, silah, mal, teknoloji, tedarik satış ve transferi yasağı ve bu transferlerle ilgili mali işlemler, teknik eğitim ve danışmanlık hizmetleri verilmesi, kararın EK-3 ve EK-5’inde yer alan çift kullanımlı konvansiyel silah, malzeme ve teknoloji listesinde yer alan malların tedarik, satış ve transferine ilişkin yasaklar getirilmiştir.
6- Kararın EK-4’ünde yer alan ancak bunlarla sınırlı olmayan “lüks malların” satış, tedarik ve transferi, ayrıca, bu malların tedariki, üretimi, bakımı ve kullanımına ilişkin hizmetlerin verilmesi yasaklanmıştır.
7- Kuzey Kore’ye gemi ya da uçak kiralanmasına veya mürettebat hizmetleri sağlanmasına yönelik tedbirler getirilmiştir.
8- Gemilerin Kuzey Kore siciline kaydedilmesi, gemide Kuzey Kore bayrağı kullanımı için izin alınması ve Kuzey Kore bayraklı herhangi bir geminin kiralanmasına, işletilmesine, sigortalanmasına ve benzeri hizmetlere yönelik tedbirler bulunmaktadır.
9- Kuzey Kore vatandaşlarına Türkiye’de veya Türk vatandaşları tarafından Kuzey Kore vatandaşlarına, Kuzey Kore’nin hassas nükleer faaliyetlerinin yayılmasına veya nükleer silah sevk sistemlerinin geliştirilmesine katkıda bulunabilecek alanlarda (disiplinlerde) eğitim verilmesi yasaklanmıştır.
10- Tıbbi değişimler ve istisnalar dışında Kuzey Kore ile bilimsel ve teknik işbirliklerinin askıya alınmasına yönelik tedbirler bulunmaktadır.
Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kararın uygulanması Dışişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütülecektir.
Karar çerçevesinde finansal kurumlarca öncelikle karar eki EK-1 ve EK-2 sayılı listelerdeki gerçek ve tüzel kişilerin varsa nezdlerindeki varlıklarının dondurulması gerekmektedir.
Öte yandan, Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarla ilgili olarak bu Bakanlar Kurulu Kararı haricinde 2006/36, 2009/17, 2016/11 sayılı Başbakanlık Genelgeleri de halen yürürlükte bulunmaktadır. Bu çerçevede, yeri gelmişken finans kurumlarının uluslar arası yaptırımların ülkemiz iç hukuku bakımından uygulanmasında karşılaştıkları zorluklara değinmenin de uygun olacağını düşünüyoruz.
ULUSLAR ARASI YAPTIRIMLARIN ÜLKEMİZ İÇ HUKUKU AÇISINDAN UYGULAMASI
ABD ve Avrupa Birliği; Kuzey Kore haricinde İran, Suriye, Küba, Sudan gibi ülkelere de (bu yaptırımlarda son dönemlerde bazı rahatlatmalara gitseler de) geniş kapsamlı yaptırımlar uyguluyor. Ülkemizin ise bu ülkelere yönelik ya çok dar kapsamlı yaptırımları var ya da herhangi bir yaptırımı bulunmuyor. Bu da muhabirlik ağları ve yurt dışı kredi işlemleri ve kredi temini ile uluslar arası sisteme bağlı çalışan ve çoğu zamanda bu ilişkileri kapsamında ilgili ülkelerin hukukuna tabi işlemleri bulunan finansal kurumları ve özellikle de bankaları uluslar arası kuralların gereğini yurt içi işlemlere yansıtırken güçlüklerle karşılaştırabiliyor. Uluslar arası kurum ve kuruluşlarla gerçekleştirilen işlemler sonucu bu kurumlara verilen taahhütlerdeki yasakların yerine getirilmesi için izlenen tedbirlerin, aynı ülkelere ülkemiz tarafından uygulanan yaptırımlar bulunmaması durumunda iç hukukumuzdaki karşılığını bulmak zor olabiliyor.
Ülkemizin yaptırım uygulamaları konusundaki bir eksiklikte, bu yaptırım kararlarının oluşturulması ve uygulanmasında yurtdışı örneklerde rastladığımız sadece yaptırımlardan sorumlu olarak öne çıkan bir ofis veya mercinin bulunmaması. Şu anki uygulamada bu yaptırımların uygulanmasından sorumlu otorite olarak Dışişleri Bakanlığı öne çıkıyor. Ancak, bu alanda sorumluluğun bölünerek ve uzmanlaşmaya önem verilerek yurt dışı örneklerde olduğu gibi mali yaptırımların uygulanmasında Hazine Müsteşarlığı veya MASAK bünyesinde bir birim, ekonomik tedbirlerin uygulanmasında da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı veya Dışişleri Bakanlığı bünyesinde yaptırımlar konusunda uzmanlaşmış görevli bir birimin öne çıkması faydalı olacaktır.
Bu konuda bir diğer zorlukta ülkemizin uygulamakta olduğu yaptırımlara ilişkin karar ve mevzuatın toplu olarak takip edilebileceği bir alanın bulunmaması olarak ortaya çıkıyor. Bu zamana kadar takip edebildiğimiz kadarıyla ülkemizin,
1- Kuzey Kore’ye Yönelik Yaptırımlar konusunda 2006/36, 2009/17, 2016/11 sayılı Başbakanlık Genelgeleri,
2- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin terör örgütlerinin ve terörizmi finanse eden kişi ve kuruluşların faaliyetlerine engel olunmasına dair 1267 sayılı Kararının Gereklerinin Ülkemiz Bakımından Yerine Getirilmesi Kakkında 22.12.2001 tarihli ve 2001/3483 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı,
3- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin Libya Hakkındaki 1970 ve 1973 Sayılı Kararlarının Gereklerinin Ülkemiz Bakımından Yerine Getirilmesi Hakkında 21/06/2011 tarih ve 2011/2001 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı,
4- 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1267 (1999), 1988 (2011) ve 1989 (2011) sayılı kararlarıyla listelenen kişi, kuruluş veya organizasyonların tasarrufunda bulunan malvarlıklarının dondurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararlarıyla yapılan işlemler,
5- Suriye ile ilgili tüm işlemlerde gereken titizliğin gösterilmesine yönelik BDDK Yazıları,
6- Güney Kıbrıs’ın ülkemizce tanınmaması ve bu ülke ile diplomatik ilişkimizin bulunmamasından kaynaklanan uygulamaları bulunuyor.
Bu kararların ve eki listelerin güncel halinin topluca izlenebileceği ve yukarıdaki kapsamda sadece yaptırımlardan sorumlu bir kamu kurumu/birimince güncellenen / koordine edilen internet sitesi bulunması ilgili kişi ve kurumların bu kurallara uyumunu kolaylaştıracaktır.
Uluslar arası yaptırımların ülkemizdeki uygulaması açısından tereddüt yaratan son bir hususta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının hangilerinin ülkemiz için bağlayıcılığının olduğu ve bu kararlarla ilgili alınmış bir Bakanlar Kurulu Kararı olmadığı durumlarda iç hukukumuzda geçerli olup olmadıkları noktasında ortaya çıkıyor. BMGK’nin ülkemizce Bakanlar Kurulu Kararı’na dönüştürülmemiş bazı kararlarının hukuken ülkemizde uygulanıp uygulanamayacağı konusu geçmişte gündeme gelmiş ve BMGK’nın uluslar arası anlaşmazlıklar ve sorunlara ilişkin çeşitli yaptırım kararlarının ülkemizde uygulanabilmesi için bu yönde bir Bakanlar Kurulu Kararı’nın alınmasının gerekli olduğu; bu yönde bir karar alınmadan söz konusu yaptırımların uygulanmasının mümkün olmadığı; ilgili Bakanlar Kurulu Kararı’nın Resmi Gazete’de yayımlanmasından itibaren BMGK kararının iç hukukumuz açısından ve ilgililer bakımından bağlayıcı hale geleceği görüşü ortaya çıkmıştı. Ancak, Kuzey Kore özelinde bazı BMGK kararlarının Başbakanlık Genelgeleri ile uygulamaya konulması ve bu Genelgelerde atıf yapılan BMGK kararlarının ülkemiz açısından bağlayıcılığı bulunduğunun belirtilmesi, BMGK kararlarının hangi durumlarda Bakanlar Kurulu Kararı ile uygulama bulacağı konusunda tereddüt yarattırıyor.
Uzun lafın kısası uluslar arası yaptırımların iç hukukumuz çerçevesindeki uygulaması, ülkemiz finansal kurumlarının uyum süreçlerinde yönetilmesi en zor süreçlerden biri olarak yerini almaya devam etmektedir.
Saygılarımızla,
Kuzey Kore’ye Yönelik Yaptırımlar Konulu 2006/36 sayılı Başbakanlık Genelgesi (14.10.2006 tarihli ve 1718 sayılı BMGK kararı hk)
Kuzey Kore’ye Yönelik Yaptırımlar Konulu 2009/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi (12.06.2009 tarihli ve 1874 sayılı BMGK kararı hk)
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ne (Kuzey Kore) Yönelik Yaptırımlar Konulu 2016/11 sayılı Başbakanlık Genelgesi (02.03.2016 tarihli ve 2270 sayılı BMGK kararı hk)