Kredi Teminatlarına İlişkin Bilgilendirme Yükümlülükleri Genişledi
13 Mart 2017 tarihinde burada yayımladığımız yazımızda, BDDK’nın “Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ”de ve “Nakit Karşılığı Kredi Konulu Genelgesi”nde yaptığı değişikliklerle, bankaların uygulamada rehin ya da genel kredi sözleşmeleri (GKS) ile borçludan olan tüm alacaklarına yönelik ve süresiz olarak aldıkları havuz teminatların kredi riski azaltımında dikkate alınabilmesine imkan tanındığını ve işlem bazında sözleşme ile mevduat rehni / teminat alınması zorunluluğunun kaldırıldığını belirtmiş; ayrıca, kredi tutarının azalmasından dolayı boşta kalan mevduat/teminat tutarının borçlunun serbest kullanımına bırakılabilmesinin veya başka kredilerin teminatı olarak kullanılabilmesinin mümkün hale geldiğini belirtmiştik.
BDDK, bu defa, yukarıdaki değişikliklere atıf yaparak bankalara duyurulmak üzere kuruluş birliklerine gönderdiği 20.03.2017 tarihli yazısında; uygulamada kredi teminatı olarak kredi borçlusunun yanı sıra üçüncü kişilerden de temin edilen teminatların kredi tahsis sürecinde yoğun olarak kullanıldığını belirterek kredilere ilişkin alınan finansal teminatlarla* sınırlı olmamak üzere,
– Banka müşterilerinden veya üçüncü kişilerden alınan teminatların bankaca hangi vadelerde ve hangi krediler için kullanılabileceği ile bu işlemlere ilişkin teminat veren aleyhine hangi yükümlülük ve risklerin doğabileceği hakkında ilgili tarafların açık ve net bir biçimde bilgilendirilmelerinin,
– Kredi tahsisinde belirtilen koşulların yasal imkanlar kapsamında olsa dahi değişmesi halinde ilgililere yapılan bilgilendirmenin sürekliliğini sağlayacak süreçlerin oluşturulmasının
Bankacılık Kanunu’na dayanılarak kuruluş birlikleri tarafından yayımlanan Bankacılık Etik İlkeleri’ne uyum ve gerekli bilgilendirmelerin yapılmaması nedeniyle oluşabilecek müşteri mağduriyetlerinin asgariye indirilmesi açısından önem arz ettiğini bildirdi.
BDDK yazısında atıf yapılan TBB Bankacılık Etik İlkeleri’nin “Müşterinin Bilgilendirilmesi” başlıklı 9 uncu maddesinde,
Bankalar,
Müşterilerin Bilgilendirilmesi
Madde 9- Müşterilerine sundukları her türlü ürün ve hizmetlere ilişkin olarak, hizmet ilişkisinin her aşamasında ve her konuda, mevzuatta belirtilen sınırlamalara riayet ederek doğru, tutarlı, eksiksiz ve zamanında bilgi verirler.”
düzenlemesi bulunuyor. BDDK’nın 20.03.2017 tarihli yazısı çerçevesinde, bankaların müşterilerine kullandırdıkları kredilere karşılık aldıkları her türlü teminatlara ilişkin olarak
1- Müşterilerin kendilerinden veya üçüncü kişilerden alınan teminatların bankaca hangi vadelerde ve hangi krediler için kullanılabileceği ile bu işlemlere ilişkin teminat veren aleyhine hangi yükümlülük ve risklerin doğabileceği hakkında ilgili tarafları açık ve net bir biçimde bilgilendirmeleri,
2- Kredi tahsisinde belirtilen koşulların yasal düzenlemeler kapsamında olsa dahi değişmesi halinde ilgililere yapılan bilgilendirmenin sürekliliğini (bilgilendirmenin güncellenmesini) sağlayacak süreçleri oluşturmaları gerekiyor. BDDK yazısında bu bilgilendirmenin açık ve net bir biçimde yapılması istendiğinden alınan kredi teminatlarına ilişkin bilgilendirmenin GKS ve BHS’lerden ayrı bir form halinde yapılmasının uygun olacağı anlaşılıyor.
Öte yandan, BDDK yazısında verilen, ilk yapılan bilgilendirmedeki koşullarda sonradan yasal düzenlemeler kapsamında olsa dahi bir değişiklik yaşanması halinde bilgilendirmenin güncellenmesine ilişkin süreçler kurulması talimatı, bu süreçlerde operasyonel olarak yaşanabilecek güçlükleri akla getiriyor. Bu konuda uygulamada yaşanan en önemli zorluklardan biri bankacılık işlemlerinde kullanılan en temel sözleşmelerden olan Bankacılık Hizmet Sözleşmeleri (BHS) ve Genel Kredi Sözleşmeleri (GKS)’nin güncellenmesinde ortaya çıkıyor. Banka ile yapılan birçok işleme ilişkin temel hukuksal konuları düzenleyen bu sözleşmelerin mevzuatta meydana gelen değişiklikler ve uygulamada ortaya çıkan tecrübeler çerçevesinde sıklıkla güncellenmesi gerekiyor. Ancak, yürürlükteki mevzuat uyarınca bu sözleşmelerin güncellenmesi ancak, müşterileri şubeye çağırarak kağıt ortamında ıslak imza alınması veya 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca güvenli elektronik imza ile imzalanmaları durumunda mümkün olabiliyor (Bu konuda detaylı bilgiler için 25 Nisan 2016 tarihinde yayımladığımız yazımızı okuyabilirsiniz). Kağıt ortamında ıslak imza zorunluluğu hem müşteriler hem bankalar açısından oldukça zahmetli bir süreç yaratıyor. Bu durumun alternatifi olan sözleşmenin güvenli elektronik imza ile imzalanabilmesi imkanı ise elektronik imza kullanımı ülkemizde yaygınlaşmadığı için ciddi bir çözüm oluşturmuyor. Öte yandan, kısa dönemde özellikle bireysel tarafta elektronik imza kullanımında önemli bir artış olması da olası değil.
Bu konuda yurt dışı uygulamalara baktığımızda, BHS’lerin güncellenmesinde çok daha kolay süreçler izlendiğini görüyoruz. Aşağıdaki ekran görüntüleri İngiltere’deki bankacılık uygulamasında izlenen sürece ilişkin. Örnekler 2011 yılına ait. Bankacılık temel hizmet sözleşmelerinde yapılacak güncellemeler, güncellemelerin yürürlüğe giriş tarihi ve bu değişikliklerin müşterileri nasıl etkileyeceğine ilişkin bilgi veriliyor, değişiklikler maddelerin eski ve yeni halleri ile karşılaştırmalı olarak gösterilerek açıklanıyor ve müşteriye değişiklikleri kabul ederek banka ile çalışmasını sürdürme ya da değişiklikleri kabul etmeme yönünde bir seçenek sunuluyor. Bu bilgilendirme müşterinin bankaya iletişim için verdiği adi e-posta adresine gönderiliyor. Eğer bankaya bildirdiğiniz bir e-posta adresiniz yok ise normal posta adresinize yazılı bilgilendirme yapılıyor.
Ülkemiz mevzuatında benzer bir süreç 03.10.2014 tarihli Resmi Gazete’de BDDK tarafından yayımlanan “Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik“te, tüketicilerden finansal hizmetlere ilişkin alınan ücretlerin TÜFE’nin 1,2 katına kadar artırılmasında tüketiciye bildirilmesine ilişkin olarak bulunuyor. Bu tip süreçlerin kurulmasına mevzuatsal olarak ücret artışlarının yanı sıra sözleşme değişiklikleri için de olanak tanınması, hem müşterilerin bilgilendirilmesi süreçlerindeki etkinliği artıracak hem de bankaların giderek artan sayıdaki müşterileriyle imzaladıkları farklı versiyonlardaki sözleşmelerin güncellenmesini ve yönetimini kolaylaştıracaktır.
*Kredi Korumasında dikkate alınabilecek finansal teminatlar “Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ”in 9 ve 10 uncu maddelerinde tanımlanmaktadır.
Saygılarımızla,
BDDK’NIN TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ’Nİ MUHATAP “ALINAN TEMİNATLAR” KONULU 20.03.2017 TARİHLİ VE 4468 SAYILI YAZISI
(Bu yazı sadece “BANKACI” kategorisindeki site üyeleri tarafından görüntülenebilir. Siteye Bankacı rolü ile üye iseniz aşağıdaki alandan giriş yaptıktan sonra yazı görünür hale gelecek, ancak, bu uyarı kalmaya devam edecektir. “BANKACI” kategorisine banka uzantılı e-posta adresinizle üye olabilirsiniz. Üyelik koşullarını öğrenmek ve üyelik oluşturmak için “Üyelik“ sayfasını ziyaret edebilirsiniz)
Bu içerik sadece yukarıda belirtilen kategorideki site üyeleri tarafından görüntülenebilmektedir. Eğer kayıtlı bir kullanıcı iseniz, lütfen giriş yapın. Daha önce sitemize üye olmadı iseniz aşağıdaki linkten ücretsiz olarak bir kullanıcı hesabı yaratabilirsiniz.