Kredi Müşterilerinden Alınması Zorunlu İlave Belgelerde Uygulanan Risk Tutarı Kriteri 200 milyon TL Olarak Belirlendi
Bilindiği üzere Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik’te Şubat 2019’da yapılan değişiklikle sektörde yüksek kredi borcu taşıyan veya taşıyacak nitelikte olan firmalarla ilgili olarak bankaların daha detaylı bilgi ve belge elde etmelerini teminen düzenleme yapılmıştı. Bu kapsamda kredi tahsis aşamasında sektördeki toplam riski 500 milyon TL ve üzerinde olan firmalar için bankalarca ilave belgeler alınması zorunlu hale getirilmiş ve Ağustos 2019’da yapılan değişiklikle de bu tutar 100 milyon TL’ye düşürülmüştü. Akabinde Temmuz 2021’deki değişiklik ile belirlenen tutar sınırı uygulaması kaldırılarak Yönetmelik yerine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (Kurul) Kararı ile belirlenmesi uygulamasına geçilmişti. Bir başka deyişle bu belgelerin talep edileceği kredi müşterilerinin tespitinde kriter olarak kullanılan müşterilerin bankacılık sektöründeki toplam risk tutarının belirlenmesi için Kurula yetki tanınmıştı. Daha detaylı bilgi için 19.07.2021 tarihli yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Akabindeki süreçte kredi müşterilerinden alınması zorunlu ilave belgelerin temininde yaşanan güçlüklere yönelik sektörden gelen talepler ve uygulanmakta olan toplam risk tutarının kurdaki / enflasyondaki gelişmeler nedeniyle yükseltilmesine yönelik ortaya çıkan ihtiyaca istinaden Kurul nezdinde düzenlemeye gidilmiştir. Bu doğrultuda kredi müşterilerinden alınması zorunlu ilave belgelerde 100 milyon TL olarak uygulanan risk tutarı kriteri, Kurulun 09.12.2022 tarihli ve 10435 sayılı Kararı ile 01.01.2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 200 milyon TL olarak belirlenmiştir. Ayrıca anılan Kurul Kararı ile bankalarca kredi tahsis aşamasında temin edilmesi gereken Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmeliğin Ek-4’ünde yer alan analiz tablolarından, yurt dışında yerleşik olan müşteriler ile müşterilerin yurt dışında yerleşik olan ana ortakları veya müşterek kontrol eden ortaklarının finansal tablolarında yer verilen bilgilerden hareketle hazırlanacak olanlar bakımından, bağımsız denetim kuruluşu tarafından verilen güvence raporunun yerine, söz konusu analiz tablolarının doğruluğunun müşteri tarafından beyan ve taahhüt edilmesinin sağlanmasının yeterli olduğuna karar verilmiştir.
Saygılarımızla,
“UYARI: Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir. Ayrıca, bilgiler yazının hazırlandığı tarihteki mevzuat göz önünde bulundurularak verilmiş olup, yazı içeriği aradan geçen zaman içerisinde mevzuat değişiklikleri ve ilgili kurumların konu hakkındaki görüşleri çerçevesinde güncelliğini yitirmiş olabilir.”
09.12.2022 tarihli ve 10435 sayılı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı: