Karşılıklar Yönetmeliğinde Genel Karşılık Uygulamasına İlişkin Yapılan Değişiklikler
27.09.2016 tarihli ve 29840 sayılı Resmi Gazete’de BDDK tarafından yayımlanan “Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile yapılan değişikliklerle, I inci Grup (Standart Nitelikli) ve II nci Grup (Yakın İzleme) Krediler içerisinde izlenen kredilerin bulundukları gruba ilişkin koşulları taşımaya devam etmeleri şartıyla ilave genel karşılık ayrılmadan sözleşme koşullarında değişiklik (temdit, vade uzatımı) yapılmasına ve genel karşılık hesaplama dönemleri itibarıyla hazırlanan konsolide olmayan finansal verilerine göre tüketici kredilerinin toplam kredilerine oranı % 25’in üzerinde olan bankalar ile konut kredileri dışındaki tüketici kredilerinden donuk alacak olarak sınıflandırılanların konut kredileri dışındaki tüketici kredilerine oranı % 8’in üzerinde bulunan bankaların ilave genel karşılık ayırmasını öngören düzenlemenin yürürlükten kaldırılmasına ilişkin değişiklik yapıldı. Yapılan değişikliklere ilişkin detaylar aşağıda yer alıyor:
1- Karşılıklar Yönetmeliği’nde 28.05.2011 tarihinde yapılan değişiklikle Birinci Grup – Standart Nitelikli Krediler ve Diğer Alacaklar ve İkinci Grup – Yakın İzlemedeki Krediler ve Diğer Alacaklar içerisinde izlenen krediler ve diğer alacakların bu gruplara ilişkin öngörülen koşulları taşımaya devam etmeleri şartıyla sözleşme koşullarında değişiklik yapılmasına (yeniden yapılandırılmasına) imkan tanınmış, ancak, yapılan değişikliğin ilk ödeme planının uzatılmasına yönelik olması halinde ilgili kredi ve diğer alacaklar için normal genel karşılık oranlarının 5 katı kadar genel kredi karşılığı ayrılması ve belirtilen nitelikteki kredi ve diğer alacaklara ilişkin olarak yıl sonu ve ara dönem mali tablolarında ödeme planında yapılan değişikliğin sayısına ve uzatılan ödeme süresine göre ayrı ayrı gruplandırma yapılarak bilgi verilmesi öngörülmüştü.
Bu düzenlemenin yer aldığı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde 28.05.2011 tarihinde sonraki tarihlerde yapılan değişikliklerle de söz konusu ilave genel karşılık uygulaması taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredileri için farklılaştırılmış, sözleşme koşullarında değişiklik yapılan kredilerden riski düşük, çok kısa vadelerde kullandırılan ve faiz ödemeleri vadelerinde düzenli olarak yapılanların, bankalar için ek bir maliyete neden olmadan vadelerinin yenilenmesi halinde en geç bir yıllık sürede anaparalarının geri ödenmesi koşuluyla, bu bentte yer alan ilave genel karşılığa tabi tutulmaması öngörülmüştü.
Uygulamada oldukça tereddüt yaratan ve bankalar arasında yorum farklılıkları bulunan bu uygulama ile bankaların Birinci ve İkinci Grupta izledikleri kredi ve diğer alacaklarının anılan Gruplara ilişkin şartları taşımaları kaydıyla sözleşme koşullarında değişiklik yapmalarına imkan tanınmış; ancak, yapılan sözleşme değişikliklerinin sebebine bakılmaksızın ilk ödeme planının vadesinin uzatılmasına yönelik olması (temdit / vade uzatma) halinde bankalar tarafından ilave genel karşılık ayrılması öngörülmüştü.
Bu defa 27.09.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımlandığı tarihte yürürlüğe giren değişiklikle yukarıdaki uygulamada, I inci ve II inci gruptaki kredilerin sözleşme koşullarında ilk ödeme planının uzatılmasına yönelik değişiklik yapılması halinde ilave genel karşılık ayrılması ve bu krediler hakkında kamuya açıklanacak finansal raporlarda bilgi verilmesi uygulamalarına son verildi. Bir başka ifadeyle, 27.09.2016 tarihinden itibaren I inci ve II nci grupta izlenen kredi ve diğer alacakların bu grupta izlenme koşullarını taşımaya devam etmeleri şartıyla sözleşme koşullarında değişiklik yapılabilecek, yapılan değişikliğin kredilerin vadelerinin uzatılması veya temdit edilmesine yönelik olması durumunda da ilave genel karşılık ayrılması ve bu durumla ilgili finansal tablolarda bilgi verilmesi gerekmeyecek.
2- Karşılıklar Yönetmeliği’nde 27.09.2016 tarihinde yapılan bir diğer değişiklik ise toplam kredi portföyleri içinde tüketici kredilerinin payı yüksek olan bankaları ilgilendiriyor. Yapılan düzenleme ile tüketici kredilerinin toplam kredilerine oranı %25’in üzerinde olan bankalar ile konut kredileri dışındaki tüketici kredilerinde donuk alacak oranı % 8’in üzerinde bulunan bankaların normal oranların 4 katı tutarında genel karşılık ayırmaları uygulamasına son verildi.
Bu düzenlemenin taslak hali 2016 yılı başında bankalarla paylaşılmış ve taslak halindeki düzenleme ile ilgili yorumlarımıza 10.01.2016 tarihli yazımızda yer vermiştik. Toplam kredileri içinde tüketici kredilerinin payı yüksek olan bankaların ilave genel karşılık ayırmasına ilişkin uygulama ilk olarak Karşılıklar Yönetmeliği’nde 18.06.2011 tarihinde yapılan değişiklik ile mevzuatımıza girmiş; ilgili tarihte yapılan düzenleme ile konsolide olmayan finansal verilerine göre tüketici kredilerinin toplam kredilerine oranı %20’nin üzerinde (Yönetmelik’te 08.10.2013 tarihinde yapılan değişiklik ile bu oran %25’e çıkarılmıştı) olan bankalar ile taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredilerinden (Yönetmelik’te 08.10.2013 tarihinde yapılan değişiklikle taşıt kredileri de ilave genel karşılık kapsamına alınmıştı) donuk alacak olarak sınıflandırılanların taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredilerine oranı %8’in üzerinde olan bankaların Birinci ve İkinci Gruplarda izlenen taşıt ve konut kredisi dışındaki tüketici kredileri için genel karşılık oranını kredilerin vadeleri boyunca normal genel karşılık oranının 4 katı olarak uygulamaları öngörülmüştü. Yönetmelik’te 27.09.2016 tarihinde yapılan değişiklikle bu hüküm yürürlükten kaldırıldı.
Böylece, toplam kredi portföyleri ve donuk alacakları içinde tüketici kredilerinin payı yüksek olan bankalar üzerindeki ilave genel karşılık yükü ortadan kalkmış oldu. Bu bankalar da 27.09.2016 tarihinden itibaren mevcutta 4 kat yüksek genel karşılık ayırdıkları konut kredileri dışındaki tüketici kredileri için normal oranlarda (Standart nitelikli nakdi krediler için %1, yakın izlemedeki nakdi krediler için %2) genel karşılık ayıracaklar.
Yönetmelik değişiklikleri yayımı tarihi olan 27.09.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Hamdi GİRGİN
“NOT: Bu çalışmada yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleri olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir.”
Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 27.09.2016 tarih ve 29840 sayılı Resmi Gazete |
|
ESKİ DÜZENLEME |
YENİ DÜZENLEME |
Kredilerin ve diğer alacakların sınıflandırılması
MADDE 4 – (1)Bankalar, yurtdışı şubeleri dahil, kredilerini ve diğer alacaklarını tahsil kabiliyetine ve borçluların kredi değerliliğine göre, bu Yönetmelikte belirlenen esas ve usulleri dikkate almak suretiyle, aşağıda belirtilen gruplar itibariyle sınıflandırarak izlemek zorundadırlar a) Birinci Grup – Standart Nitelikli Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu grupta; 1) Kredilendirilebilir nitelikte finansman yapısına sahip gerçek ve tüzel kişilere kullandırılan, 2) Anapara ve faiz ödemeleri, borçlusunun ödeme gücüne ve nakit akımına göre yapılandırılan, 3) Ödemeleri süresinde yapılan, gelecekte de geri ödeme sorunları beklenmeyen, tamamen tahsil edilebilecek nitelikte olan, 4) Borçlusunun kredi değerliliğinde zayıflama tespit edilmemiş olan ve zafiyet belirtisi bulunmayan, krediler ve diğer alacaklar sınıflandırılır. Bankaların kredi ve diğer alacaklarından bu grup içerisinde izlenenlerin gruba ilişkin öngörülen koşulları taşımaya devam etmeleri şartıyla sözleşme koşullarında değişiklik yapılabilir. Ancak, yapılan değişikliğin sözleşmede öngörülen ilk ödeme planının uzatılmasına yönelik olması halinde ilgili kredi ve diğer alacaklar için 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi veya altıncı fıkrası uyarınca belirlenen oranın 5 katından aşağı olmamak üzere genel kredi karşılığı ayrılır ve belirtilen nitelikteki kredi ve diğer alacaklara ilişkin olarak yılsonu ve ara dönemler itibarıyla kamuya açıklanacak finansal raporlarda ödeme planında yapılan değişikliğin sayısına ve uzatılan ödeme süresine göre ayrı ayrı gruplandırma yapılarak bilgi verilir.2 7 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredilerinden sözleşmesinde bu şekilde değişiklik yapılanlar için bu oran aynı fıkrada belirtilen oranın 2,5 katı olarak uygulanır. Bu bent kapsamında sözleşme koşullarında değişiklik yapılan kredilerden riski düşük, çok kısa vadelerde kullandırılan ve faiz ödemeleri vadelerinde düzenli olarak yapılanlar, bankalar için ek bir maliyete neden olmadan vadelerinin yenilenmesi halinde en geç bir yıllık sürede anaparalarının geri ödenmesi koşuluyla, bu bentte yer alan ilave genel karşılığa tabi tutulmayabilir. b) İkinci Grup – Yakın İzlemedeki Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu grupta; 1) Kredilendirilebilir nitelikte finansman yapısına sahip gerçek ve tüzel kişilere kullandırılmış olan ve anapara veya faiz ödemelerinde halihazırda herhangi bir sorun bulunmayan, ancak, borçlunun ödeme gücünde veya nakit akımında olumsuz gelişmeler gözlenmesi ya da bunun gerçekleşeceğinin tahmin edilmesi veya krediyi kullananın önemli ölçüde finansal risk taşıması gibi nedenlerle yakından izlenmesi gereken veya, 2) Anapara veya faiz ödemelerinin kredi sözleşmesinde yeralan şartlara uygun olarak yapılmasında sorunlar doğması muhtemel olan ve bu sorunların giderilmemesi durumunda borcun tamamının veya bir kısmının geri ödenmeme riski bulunan veya, 3) Geri ödenmesi kuvvetle muhtemel bulunmakla beraber, mazur görülecek çeşitli nedenlerle anapara veya faiz ödemelerinin tahsili, vadelerinden veya ödenmesi gereken tarihlerden itibaren otuz günden fazla geciken ancak Üçüncü Grupta sınıflandırılma için gerekli gecikme süresi koşulunu taşımayan veya, 4) Borçlusunun kredi değerliliği zayıflamamış olmakla birlikte düzensiz ve kontrolü güç bir nakit akımı yapısına sahip olması nedeniyle zafiyete uğrama ihtimali yüksek olan, krediler ve diğer alacaklar sınıflandırılır. Kredi müşterisinin aynı banka tarafından verilmiş birden çok kredisinin mevcut bulunması ve bu kredilerden herhangi birinin bu grupta ve diğerlerinin Birinci Grupta sınıflandırılmış olması durumunda, söz konusu kredi müşterisinin bankaya olan tüm borçları bu grupta sınıflandırılır. Bankaların kredi ve diğer alacaklarından bu grup içerisinde izlenenlerin gruba ilişkin öngörülen koşulları taşımaya devam etmeleri şartıyla, sözleşme koşullarında değişiklik yapılabilir. Ancak, yapılan değişikliğin sözleşmede öngörülen ilk ödeme planının uzatılmasına yönelik olması halinde ilgili kredi ve diğer alacaklar için 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca belirlenen oranın 2,5 katından aşağı olmamak üzere genel kredi karşılığı ayrılır ve belirtilen nitelikteki kredi ve diğer alacaklara ilişkin olarak yıl sonu ve ara dönemler itibarıyla kamuya açıklanacak finansal raporlarda ödeme planında yapılan değişikliğin sayısına ve uzatılan ödeme süresine göre ayrı ayrı gruplandırma yapılarak bilgi verilir. 7 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen taşıt ve konut kredileri dışındaki tüketici kredilerinden sözleşmesinde bu şekilde değişiklik yapılanlar için bu oran aynı fıkrada belirtilen oranın 1,25 katı olarak uygulanır. Bu bent kapsamında sözleşme koşullarında değişiklik yapılan kredilerden riski düşük, çok kısa vadelerde kullandırılan ve faiz ödemeleri vadelerinde düzenli olarak yapılanlar, bankalar için ek bir maliyete neden olmadan vadelerinin yenilenmesi halinde en geç bir yıllık sürede anaparalarının geri ödenmesi koşuluyla, bu bentte yer alan ilave genel karşılığa tabi tutulmayabilir. |
Kredilerin ve diğer alacakların sınıflandırılması MADDE 4- (1)Bankalar, yurtdışı şubeleri dahil, kredilerini ve diğer alacaklarını tahsil kabiliyetine ve borçluların kredi değerliliğine göre, bu Yönetmelikte belirlenen esas ve usulleri dikkate almak suretiyle, aşağıda belirtilen gruplar itibariyle sınıflandırarak izlemek zorundadırlar a) Birinci Grup – Standart Nitelikli Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu grupta; 1) Kredilendirilebilir nitelikte finansman yapısına sahip gerçek ve tüzel kişilere kullandırılan, 2) Anapara ve faiz ödemeleri, borçlusunun ödeme gücüne ve nakit akımına göre yapılandırılan, 3) Ödemeleri süresinde yapılan, gelecekte de geri ödeme sorunları beklenmeyen, tamamen tahsil edilebilecek nitelikte olan, 4) Borçlusunun kredi değerliliğinde zayıflama tespit edilmemiş olan ve zafiyet belirtisi bulunmayan, krediler ve diğer alacaklar sınıflandırılır. Bankaların kredi ve diğer alacaklarından bu grup içerisinde izlenenlerin gruba ilişkin öngörülen koşulları taşımaya devam etmeleri şartıyla sözleşme koşullarında değişiklik yapılabilir. b) İkinci Grup – Yakın İzlemedeki Krediler ve Diğer Alacaklar: Bu grupta; 1) Kredilendirilebilir nitelikte finansman yapısına sahip gerçek ve tüzel kişilere kullandırılmış olan ve anapara veya faiz ödemelerinde halihazırda herhangi bir sorun bulunmayan, ancak, borçlunun ödeme gücünde veya nakit akımında olumsuz gelişmeler gözlenmesi ya da bunun gerçekleşeceğinin tahmin edilmesi veya krediyi kullananın önemli ölçüde finansal risk taşıması gibi nedenlerle yakından izlenmesi gereken veya, 2) Anapara veya faiz ödemelerinin kredi sözleşmesinde yer alan şartlara uygun olarak yapılmasında sorunlar doğması muhtemel olan ve bu sorunların giderilmemesi durumunda borcun tamamının veya bir kısmının geri ödenmeme riski bulunan veya, 3) Geri ödenmesi kuvvetle muhtemel bulunmakla beraber, mazur görülecek çeşitli nedenlerle anapara veya faiz ödemelerinin tahsili, vadelerinden veya ödenmesi gereken tarihlerden itibaren otuz günden fazla geciken ancak Üçüncü Grupta sınıflandırılma için gerekli gecikme süresi koşulunu taşımayan veya, 4) Borçlusunun kredi değerliliği zayıflamamış olmakla birlikte düzensiz ve kontrolü güç bir nakit akımı yapısına sahip olması nedeniyle zafiyete uğrama ihtimali yüksek olan, krediler ve diğer alacaklar sınıflandırılır. Kredi müşterisinin aynı banka tarafından verilmiş birden çok kredisinin mevcut bulunması ve bu kredilerden herhangi birinin bu grupta ve diğerlerinin Birinci Grupta sınıflandırılmış olması durumunda, söz konusu kredi müşterisinin bankaya olan tüm borçları bu grupta sınıflandırılır. Bankaların kredi ve diğer alacaklarından bu grup içerisinde izlenenlerin gruba ilişkin öngörülen koşulları taşımaya devam etmeleri şartıyla, sözleşme koşullarında değişiklik yapılabilir.
|
Genel karşılıklar
MADDE 7-… (2) Genel karşılık hesaplama dönemleri itibarıyla hazırlanan konsolide olmayan finansal verilerine göre tüketici kredilerinin toplam kredilerine oranı yüzde yirmibeşin (% 25) üzerinde olan bankalar ile konut kredileri dışındaki tüketici kredilerinden donuk alacak olarak sınıflandırılanların konut kredileri dışındaki tüketici kredilerine oranı yüzde sekizin (% 8) üzerinde bulunan bankalar genel karşılık oranını Birinci Grupta izlenen konut kredileri dışındaki tüketici kredileri için kredilerin vadeleri boyunca yüzde dört (% 4) olarak, İkinci Grupta izlenen konut kredileri dışındaki tüketici kredileri için kredilerin vadeleri boyunca yüzde sekiz (% 8) olarak uygularlar |
İLGİLİ FIKRA HÜKMÜ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞTIR |
Hamdi bey, açıklamalarınız için teşekkürler, 27/09’daki yeni düzenlemeye ilişkin yazdıklarınızdan bazı detaylar açık yazılmadığından görüşünüzü alabilir miyiz? “…şartıyla sözleşme koşullarında değişiklik yapılabilecek, yapılan değişikliğin kredilerin vadelerinin uzatılması veya temdit edilmesine yönelik olması durumunda da ilave genel karşılık ayrılması…gerekmeyecek. ” derken; gecikmede olan parçalı bir kaç TTK kredileri olan ayrıca henüz gecikmeye girmemiş BCH / TTK ve vadesi geçmiş Spot/döviz (gecikmede olanların her biri 30-90 gün arası gecikmede) kredileri olan firmaya, tek bir kredi vererek tüm kredileri uygun bulunacak vadeye yapılandırabilir miyiz? Yoksa bu düzenleme firmanın her bir kredisi için tek tek vade uzatmaya imkan tanıması mıdır? Saygılarımla
Merhaba Hülya hanım,
Sizin belirttiğiniz işlem, yani firmaya tek bir kredi vererek firmanın tüm mevcut kredilerinin kapatılması, uygulamada olmasına rağmen mevcut Yönetmelik’te tanımlanmayan, ancak, 01.01.2017 tarihinde Karşılıklar Yönetmeliği’nin yerine yürürlüğe girecek olan Kredilerin Sınıflandırılması Yönetmeliği’nde “Yeniden Finansman (Mevcut kredisini ödemekte güçlük çeken veya çekmesi muhtemel olan bir borçluya bu kredinin kısmen veya tamamen ödenmesini sağlamak amacıyla yeni kredi kullandırılmasını)” olarak tanımlanan uygulama. Mevcut Yönetmelik, kredilerin I inci ve II nci grup koşullarını taşımaya devam etmeleri şartıyla sözleşme koşullarında değişiklik yapılmasına izin veriyor. Burada sözleşme koşullarında değişiklikten ne anlamamız gerektiği önemli. Eskiden madde daha detaylı yazılmış ve sözleşme koşullarındaki değişikliğin vade uzatımı şeklinde olması halinde ilave genel karşılık ayrılması istenmişti. Lafza bağlı kalırsak, sizin yeni bir kredi vererek tüm kredilerin kapatılması uygulamasının “sözleşme değişikliği” değil de “yeni bir sözleşme” yapılması olarak yorumlanabileceğini düşünüyorum. Bu sebeple mevcut kredilerin vadelerinin uzatılması (temdit edilmesinin) yönetmeliğe uyum açısından daha garanti bir yol olacağı kanaatindeyim. Ayrıca, mevcut yönetmeliğin donuk alacak olarak sınıflanacak BCH’lara ilişkin 5-3-c maddesinde “c) 11 inci madde hükmüne uygun olmayan bir şekilde kredi borçlusuna bir başka kredi açılarak tahsili gecikmiş olan faizlerin ve anaparanın finanse edilmesi … durumunda alacak, donuk alacak kabul edilerek ilgili grupta tasnif edilir.” denilmektedir. BCH’ları yeni kredi ile finanse etmek bu açıdan da sıkıntı yaratabilir. Diğer taraftan 2017 yılı başında yürürlüğe girecek Yönetmelik’te yeniden finansman olarak tanımlanan uygulamada da kredinin belli bir üre boyunca donuk alacak olarak sınıflandırılması gerekebiliyor. Bu sebeplerle mevcut kredilerde vade uzatımına gidilmesi daha uygun bir yaklaşım olabilir.
Saygılarımızla,
Teşekkürler açıklamalarınız ve ilginiz için. Cevabınız kapsamında son bir şey sormak istiyorum, mevcut kredi sözleşme şartlarını (vadeyi) uzattığımızı düşündüğümüzde, kredi belgesiz ihracat döviz kredisi ise, uzatma ile 18 ay vade aşılmasında sakınca olmayacak mıdır? Saygılarımla
Merhabalar, kredinin vadesinin uzatılması sorun yaratmaz, ancak uygulanan vergi istisnaları kalkar, yeni vadede müşterinin vergi istisnalardan yararlanmaya devam etmek istemesi halinde tekrar ihracat taahhüdünde bulunması gerekecektir. Bu konuda sıkça sorulan sorularda 14 numaralı sorunun cevabında detaylı bilgiler bulunmaktadır. İlgili kısöı aşağıya kopyaladım :…
Diğer taraftan, 2009/15082 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile aynı zamanda ihracat, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı faaliyetlerin finansmanı için Türkiye’de yerleşik kişilerce kullanılacak döviz kredilerindeki vade sınırları da kaldırıldığından, bu kredilerin de orjinal vadesinin uzatılması mümkün bulunmaktadır. Ancak, bu kapsamdaki kredilerin vadelerinin uzatılmasında kredinin vergi, resim ve harç istisnası kalkabileceğinden kredi borçlusunun ilgili bankaca konu hakkında bilgilendirilmesi uygun olacaktır (2008/6 sayılı İhracat, Transit Ticaret, İhracat Sayılan Satış ve Teslimler ile Döviz Kazandırıcı Hizmet ve Faaliyetlerde Vergi, Resim ve Harç İstisnası Hakkında Tebliğ’de belgesiz ihracat kredilerinin, vergi, resim ve harç istisnasından yararlanma süresi yani ihracat taahhüt süresi 24 ay ile sınırlandırılmıştır. Bu kapsamda istisnadan yararlanan bir kredinin yeniden yapılandırma sonucu vadesinin 24 ayı aşması durumunda 24 aydan sonraki dönem için istisnanın kalkacağı tabidir. Bu durumda kredisi yeniden yapılandırılan firmanın BSMV istisnasından yararlanmaya devam etmek istemesi halinde yeniden ihracat taahhüdünde bulunması gerekecektir.