İdari Para Cezalarında 2025 Yılı için Dikkate Alınacak YDO Açıklandı
Yeniden Değerleme Oranı ve Önemi
Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre yeniden değerleme oranı, yeniden değerleme yapılacak yılın Ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre Türkiye İstatistik Kurumu’nun yurt içi üretici fiyat endeksinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranı olup, bu oran Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca Resmî Gazete ile ilan edilmektedir. Yeniden değerleme oranı, vergi kanunları kapsamındaki maktu had ve tutarlara dair bir oran olmanın ötesinde idari para cezaları ve yatırımcı tazmin, tasarruf mevduatı / katılım fonu sigortası tutarı gibi pek çok konuda referans bir oran olarak kullanılmaktadır.
27 Kasım 2024 tarihli ve 32735 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 574 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ uyarınca yeniden değerleme oranı (YDO), 2024 yılı için % 43,93 (kırk üç virgül doksan üç) olarak açıklanmıştır. Bakıldığında vergi, ceza, harç, tarife vb. kalemlere dair maktu tutarlardaki yıllık artışlarda YDO esas alınmaktadır. Buna bağlı olarak 2025 yılında uygulanacak idari para cezaları, harçlar ve diğer maktu tutarlar bu oran doğrultusunda artırılacaktır.
İdari Para Cezalarına Etkisi
Malumunuz idari para cezaları; kabahatler nedeniyle uygulanan idari yaptırımlardır. İdari para cezası uygulamasında, kanunlarda sabit bir miktar olarak gösterilen para cezaları maktu; sabit olmayan, miktarı belli bir oran dahilinde azalıp çoğalan para cezaları nispi nitelikteki cezalardır. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “İdarî para cezası” başlıklı 17/7 maddesinde “İdarî para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idarî para cezasının hesabında bir Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü, nispi nitelikteki idarî para cezaları açısından uygulanmaz.” denilmektedir. Bu doğrultuda maktu idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanmaktadır. Dolayısıyla bu kapsamdaki maktu idari para cezası tutarları; 2025 yılında %43,93 oranında artacaktır. Yeniden değerleme oranının maktu idari para cezaları açısından etkilediği düzenlemelerden bazılarına örnek vermek gerekirse;
- 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 146 ila 148 maddelerinde,
- 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 35.maddesinde,
- 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunu‘nun 13.maddesinde,
- 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman Ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun 44.maddesinde,
- 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 103.maddesinde,
- 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunun 27.maddesinde,
- 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 77.maddesinde,
- 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu‘nun 18. Maddesinde
yer alan idari para cezaları vd. sayılabilir.
Mevzuat Uyum ve Denetim Süreçlerinde Artan Önem
26 Kasım 2024 tarihli ve 32734 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Rehberlik, Teftiş ve Denetim Faaliyetlerinin Düzenli ve Etkin Bir Şekilde Yerine Getirilmesi ile İlgili 2024/14 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin kamu otoritelerinin 2025 yılı ve sonrası için denetim faaliyetlerini artırabileceğini ve işletmelerin uyum süreçlerine daha fazla dikkat göstermesi gerektiğini işaret etmektedir.
Mevzuat uyum süreçlerinde başarısızlık, maddi kayıplar, idari cezalar ve itibar kayıpları gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu bağlamda, işletmelerin mevzuat uyum fonksiyonlarını güçlendirmesi, risk yönetimini etkili bir şekilde planlaması ve kamu otoritelerinin taleplerine hızlı ve doğru bir şekilde yanıt vermesi kritik hale gelmiştir.
Sonuç
Günümüzde mevzuat düzenlemelerinin kapsamı hızla genişlemekte ve her sektörü yakından ilgilendirmektedir. Bu süreçte:
- Mevzuat uyum risklerinin etkili yönetimi,
- İdari para cezalarının ve itibar kayıplarının önlenmesi,
- Etik ve mevzuat uyum fonksiyonlarının güçlendirilmesi, işletmelerin başarısı için temel gereklilikler haline gelmiştir.
Mevzuat uyum fonksiyonunun giderek daha stratejik bir rol üstlendiği bu dönemde, uyum ve etik kültürünün tüm organizasyona entegre edilmesi hayati öneme sahiptir.
Saygılarımızla,
Vahdet Deniz AKÇAOĞLU
“UYARI: Bu çalışmada yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleri olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir. Ayrıca, bilgiler yazının hazırlandığı tarihteki mevzuat göz önünde bulundurularak verilmiş olup, yazı içeriği aradan geçen zaman içerisinde mevzuat değişiklikleri ve ilgili kurumların konu hakkındaki görüşleri çerçevesinde güncelliğini yitirmiş olabilir.”