Finansal Sistemde Yeni Bir Finansal Kuruluş Türü Olarak “Tasarruf Finansman Şirketleri”
Ülkemizde müşterilerinin konut ve taşıt başta olmak üzere çeşitli varlıkları edinmeleri için finansman hizmeti sunan özel şirketler; belirli bir süredir faaliyet göstermekte, kamuoyunda tasarrufa dayalı faizsiz finansman yaptıklarına dair reklam ve haberlerine görsel ve yazılı basında sıklıkla rastlanılmaktadır. Söz konusu şirketlerce icra edilen “tasarrufa dayalı faizsiz finansman” olarak adlandırılan faaliyetler için özellikle düşük gelirli ve konut, taşıt gibi ihtiyaçları bulunan bireylerin belli bir süre tasarrufta bulunarak daha sonra finansman elde etmelerini sağlayan bir finansal aracılık işlevi diyebiliriz.
Bakıldığında yöntemi finans sektöründeki muadillerinden ayıran temel unsurun; finansman kullanımının tasarruf etme şartına bağlı kılınmasıdır. Diğer temel unsurları olarak;
- Şirketin belirli bir varlığı satmasından ziyade varlığın satın alınması amacıyla müşteriye finansman kullandırılmasının söz konusu olması,
- Bireysel veya grup halinde tasarruf imkanı sunması,
- Sözleşmenin her bir müşteri bazında “tasarruf etme” ve “finansman sağlama” olmak üzere iki ayrı dönemi kapsaması,
- Bireysel tasarrufta kişilerin firmaya önceden kararlaştırılmış belirli bir vadeye kadar para yatırması,
- Grup halinde tasarrufta ise çekiliş sonuçlarına bağlı olarak bireylerin tasarruf edecekleri dönemin değişiklik göstermesi,
- Grup üyelerinin birbirini finanse etmeleri için gereken süre tamamlanana kadar çekilişte henüz çıkmayan müşterilere diğer gruplardan sağlanan kaynaklarla finansman ödemesi yapılması,
- Şirket tarafından sağlanan finansal hizmetin karşılığı olarak müşterilerden finansman büyüklüğüne göre değişen oransal bir ücret tahsil edilmesi,
- Finanse edilen varlıkların, karşılığında rehin veya ipotek teminatı alınabilen taşıt ve konut olması denilebilir.
Bankacılık dışı alternatif finans yöntemlerinden birini icra eden söz konusu “tasarruf finansman şirketlerinin”, faaliyetlerini sürdürebilmelerinin yeni müşterilerden sağlanan fonlara bağlı olduğu ve günümüzde önemli bir müşteri kitlesine ulaştıkları bilinmektedir. Yasal bir altyapısı ve herhangi bir otoritenin denetimine tabi olmamasından ötürü müşteriler ve finansal sistem açısından doğurabileceği risklere binaen 26 Haziran 2020 tarihli yazımızda; düzenleme ve denetim kapsamına alınması çalışmalarının önümüzdeki dönemlerde yoğunlaşabileceğini belirtmiştik.
Bu açılardan, bireylerden topladıkları tasarruflara dayalı olarak faaliyet gösteren tasarruf finansman şirketlerine yönelik olarak 11.02.2021 tarihinde Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (Kanun); Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulmuştur. Anılan Kanun ile;
- Tasarruf finansman faaliyetinde bulunan şirketlerin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) denetim ve gözetim çatısı altına alınması,
- Bu sahada ayrı bir lisans türünün ihdas edilmesi, lisans verilenler dışındaki kişi veya kurumların tasarruf finansman yönteminde bulunmalarının yasaklanması ve yaptırıma bağlanması,
- Lisans şartlarına, izin verilen faaliyetlere, şirketlerin organizasyon yapılarına, özkaynak ve likiditelerine ilişkin kısıtlamalar ile müşterilerin ve toplanan fonların korunması, karşılık ve ihtiyat fonu ayrılması, muhasebe ve raporlama ile denetim otoritesinin yetkilerine ilişkin düzenlemeler yapılması,
- Müşterilerden toplanan kaynakların şirketin dâhil olduğu grup içindeki diğer faaliyetlerde kullanılmasını önlemek amacıyla münhasıran belirli likit finansal varlıklara yatırılması zorunluluğunun getirilmesi,
- Mevcut şirketlerin iç sistemleri başta olmak üzere uygun organizasyon ve yönetsel yapılarının tesis edilmesi,
- Müşterilerinin sözleşme fesih ve sözleşmeden cayma haklarını kullanmaları durumunda birikimlerinin iade edilmesini engelleyen kişilere ve zimmet suçu işleyen şirketin yönetici ve mensuplarına yönelik adli ceza hükümlerinin düzenlenmesi,
- Şirketlerin iradi tasfiye haricinde BDDK tarafından yapılan denetimler sonucunda yükümlülüklerini sürdüremeyecek şekilde mali durumlarının bozulduğunun tespiti ile düzeltici, iyileştirici veya kısıtlayıcı önlemlerden sonuç alınamaması hâlinde BDDK ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından bildirilecek üyelerden oluşan bir Tasfiye Kurulu tarafından tasfiyelerinin yapılması amaçlanmaktadır.
Buraya kadar tasarrufa dayalı finansman faaliyetlerine ve Kanunun çerçevesine genel itibariyle değindik. Bununla birlikte yasama çalışmaları sona erene kadar düşük bir ihtimal dahi olsa Kanun hükümlerinin değişebileceğini de ihtiyaten belirtiriz. Ayrıca Kanun çerçevesinde tasarruf finansman şirketleri ve faaliyetleri ile ilgili önemli gördüğümüz hususlara da aşağıda değinmekte fayda görüyoruz:
- Lisansa tabi olmadan tasarruf finansman faaliyeti sürdüren şirketler için intibak süreci düzenlenmektedir. Bakıldığında ülkemizde tasarruf finansman faaliyetinde bulunan 30’dan fazla irili ufaklı şirket bulunmaktadır.
- Tasarruf finansman müşterilerinin hak ve menfaatlerinin daha etkin şekilde korunması gayesiyle tasarruf finansman şirketleri için asgari ödenmiş sermaye tutarı; yüz milyon Türk Lirası olarak belirlenmektedir.
- Tasarruf şartına bağlı finansman yöntemi, Almanya ve Doğu Avrupa’da “Yapı Tasarruf Sandıkları” şeklinde yaygın bir biçimde uygulanmaktadır. Söz konusu tasarrufa dayalı finansman faaliyetleri faizsiz finans ilke ve esaslarına göre yapılabileceği gibi faizli bir yapıda da işletilebilir. Ülkemiz uygulamasında söz konusu yöntemin yalnızca faizsiz finans ilke ve esaslarına uygun şekilde gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Bu doğrultuda hem tasarruf finansman sözleşmeleri kapsamındaki işlemler hem de tasarruf finansman şirketlerinin diğer faaliyetleri faizsiz ilke ve esaslara uygun şekilde gerçekleştirilmek zorundadır.
- Şirket nezdinde birikim yapan müşterilerin tasarruflarından oluşan fonların BDDK’ca belirlenecek faizsiz yatırım araçlarında değerlendirilmesi zorunlu tutulmaktadır.
- Tasarruf finansman şirketlerinin topladıkları fonlar, mevduat sigortası kapsamına girmemekte, şirketlerde söz konusu tutarlar için TMSF primi ödememektedir. Bu nedenle şirketler nezdinde biriken tasarruflara ilişkin herhangi bir devlet garantisi öngörülmemektedir.
- Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin yanı sıra tasarruf finansman şirketleri ve varlık yönetim şirketlerinin de Finansal Kurumlar Birliği’ne üye olması zorunlu kılınmaktadır.
Sonuç itibariyle yasama çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamına alınacak olan “Tasarruf Finansman Şirketleri“ yeni bir finansal kuruluş türü olarak finansal sisteme dahil edilmektedir. Tasarrufa dayalı finansman yönteminin yasal altyapısının oluşturulması ve BDDK denetime tabi olması ile potansiyel müşteriler açısından bir güven oluşturacağından finansal tabana yayılmanın artacağı ve tesis edilecek yasal altyapı sayesinde risklerin yönetiminin ve müşterilerin haklarının korunmasının daha etkin bir şekilde gerçekleştirileceği söylenebilecektir.
Saygılarımızla,
Vahdet Deniz AKÇAOĞLU
“UYARI: Bu yazı, “Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” temel referans hazırlanmıştır. Bu çalışmada yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleri olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir. Ayrıca, bilgiler yazının hazırlandığı tarihteki mevzuat göz önünde bulundurularak verilmiş olup, yazı içeriği aradan geçen zaman içerisinde mevzuat değişiklikleri ve ilgili kurumların konu hakkındaki görüşleri çerçevesinde güncelliğini yitirmiş olabilir.”
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi: