Finansal Sektörü Şekillendirecek 2021-2023 Dönemi Düzenlemelerine Dair Değerlendirme
Teknoloji ve iletişimde meydana gelen devasa ilerlemeler, artan rekabet ile tüketicinin bilgi ve hizmete hızlı ulaşabilme arzusunun getirdiği yeni ihtiyaçlar buna uygun kuralların ve hukuk uygulamalarının ortaya çıkmasına öncülük etmektedir. Dünyada ve ülkemizde her sahada ve her sektörü ilgilendiren yasal düzenlemeler ve düzenleyici otoritelerce yapılan ikincil düzenlemeler hızla artmakta, sıkılaşmakta ve karmaşık hale gelmektedir. Düzenlemelerin etki sahası sürekli genişlemekte ve artan uyum maliyetlerinin yanı sıra yeni fırsatlarında habercisi olabilmektedir. Bu durum özel düzenlemeleri olan ve çok sayıda kamu otoritesince denetlenen her faaliyeti kayıtlı, düzenli ve kontrole tâbi finansal sektör açısından daha nitelikli ve öncelikli bir durum arz etmektedir. Nitekim kamu düzeni ve kamu yararı ile sıkı ilişki içinde olan sektör; finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, yatırımcıların – mudilerin hak ve menfaatlerinin korunması gibi üstün faydalar açısından yakinen gözetilmektedir.
Bilindiği üzere 2020 yılının başında Covid-19’un küresel salgına dönüşmesiyle ülkemiz ekonomisinde iş yapış şekilleri, davranışlar ve tercihler yeniden biçimlenmiş, bu durum yeni normal olarak ifade edilmeye başlanmıştır. Bu süreçte salgın sonrası dönemin ekonomik yapılanmasına dönük olarak 12 Mart 2021 tarihli Ekonomi Reformları Tanıtım Toplantısı’nda ekonomi reform programı paketi açıklanmıştır. Söz konusu reform programının, yurt içi ve yurt dışı siyasi ve ekonomik gelişmeler ile Covid-19 salgınının getirdiği riskler çerçevesinde Yeni Ekonomi Programı (2021-2023) ve 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı esas alınarak hazırlandığı anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın internet sitesinde Ekonomi Reformu Tanıtım Kitapçığı yayımlanmıştır. Önümüzdeki dönemlerde finansal ekosistem açısından yaşanacak gelişmeler ve istikamet seyrinin iyi okunabilmesi açısından açıklanan program yüksek öneme haiz diyebiliriz. Bu bakımdan söz konusu kitapçıktaki “finansal sektör” açısından belirlenen amaç ve hedeflere olduğu haliyle aşağıda yer veriyoruz:
Bankacılık Sektörünün Aktif Kalitesi Artırılacaktır.
- Yaşam Döngüsü Projesi hayata geçirilecektir.
- Yakın izlemedeki kredilere yönelik olarak bankacılık sektöründe operasyonel yeniden yapılandırma ve firma rehabilitasyon fonksiyonları oluşturulacaktır.
- Sorunlu krediler içinde katma değer üretme ve istihdam oluşturma potansiyeli bulunanların rehabilitasyonu için Girişim Sermayesi Fonlarının kurulmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır.
- Yaşama imkanı olmayan donuk alacakların Varlık Yönetim Şirketlerine satışı, aktiften silinmesi gibi yöntemlerle bilanço dışına çıkarılması için gerekli teşvik ve tedbir mekanizmaları oluşturulacaktır.
- Yakın izleme ve donuk alacak grubunda yer alan kredilerin menkul kıymetleştirilebilmesine yönelik mevzuat değişikliği yapılarak bilanço dışına aktarılmaları sağlanacaktır.
Varlık Yönetim Şirketlerinin (VYŞ) Kapasitesi Güçlendirilecektir.
- VYŞ’lerin daha güçlü bir yapı içerisinde faaliyet gösterebilmeleri için yasal altyapı oluşturulacaktır
- Sektörde rekabetçi ve kurumsal yapının oluşturulması için VYŞ’lere beş yıl süreyle tanınan damga, harç ve Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintisi istisnası süresiz hale getirilecektir.
- VYŞ’lerin Finansal Kurumlar Birliği’ne üye olabilmesi sağlanacaktır.
Faizsiz finans sistemi güçlendirilecektir.
- Müstakil bir Katılım Finans Kanunu hazırlanarak, çeşitli kanunlar altında düzenlenen katılım finans sektörü tek bir çatı altında toplanacak, katılım finans altında yer alan tüm sektörlere yönelik uluslararası standartlarda Merkezi Danışma Kurulu hayata geçirilecektir.
- Katılım finans kuruluşlarının katılım finans ilkelerine uyum düzeylerinin bağımsız bir şekilde derecelendirilmesini sağlamak üzere “katılım finans derecelendirmesi” sistemi hayata geçirilecektir.
- Uluslararası standartlarda bir katılım finans tahkim mekanizması İstanbul Tahkim Merkezi bünyesinde hayata geçirilecek ve İFM’ye özel bir tahkim merkezi kurulacaktır.
Finansal sektörün kurumsal altyapısı geliştirilecektir.
- Türkiye’nin tüm finansal kredi ve risk verisini içeren Risk Merkezi, TCMB kontrolünde yeniden organize edilecektir.
- Kartlı ödeme sistemleri alanında ülkemizin markası olan “TROY” ayrı bir şirket çatısı altında yapılandırılacaktır.
- Dijital (Şubesiz) Bankacılık lisanslamalarına (uygulamalarına) imkan sağlanacaktır.
- Merkez Bankası; dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki alt yapısını oluşturacaktır.
- Finansal tüketicinin korunması, piyasa bütünlüğü ve rekabetin güçlendirilmesine yönelik gözetim mekanizması oluşturulacaktır.
Sermaye piyasaları güçlendirilecektir.
- Şirketlerin sermaye yapısını güçlendirici ve özkaynakla finansmanı teşvik edici düzenlemeler yapılacaktır.
- Şirketlerin halka arz süreçlerinin kolaylaştırılması ve teşvik edilmesi yönünde düzenlemeler yapılacaktır.
- Proje finansmanı fonu ve projeye dayalı menkul kıymetlere ilişkin gerekli düzenlemeler tamamlanacaktır. Kamu hizmeti niteliği taşıyan, altyapı, ulaşım, enerji, haberleşme, sağlık vb. alanlardaki projelerin sermaye piyasaları yoluyla finanse edilmesi ve bu yatırımlara vatandaşlarımızın iştirak edebilmesi mümkün hale getirilecektir.
- Yenilikçi şirketlerin finansa erişimi için paya ve borçlanmaya dayalı kitle fonlaması uygulamaları hızla hayata geçirilecektir.
- Çevreye duyarlı yatırımların finansmanı amacıyla uluslararası standartlarla uyumlu rehber hazırlanarak yeşil tahvil ve sukuk ihraçları teşvik edilecektir.
- Emeklilik yatırım fonlarının Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu’nda işlem görmesi sağlanacak ve böylece vatandaşlarımız bireysel emeklilik sistemindeki bütün fonları alıp satabilecektir.
- Zamanaşımı nedeniyle Yatırımcı Tazmin Merkezi’ne devredilen yatırım hesapları, hak sahiplerinin talepleri durumunda iade edilerek mülkiyet hakkı güvence altına alınacaktır (terör, uyuşturucu, kara paranın aklanması suçları hariç).
- Tahvil Garanti Fonu oluşturulacak ve bu suretle reel sektör şirketlerinin tahvil ihraçları kolaylaştırılacaktır.
- 18 yaşından küçüklerin bireysel emeklilik sistemine dahil edilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılacaktır.
- Bireysel Emeklilik Sistemi ile sağlık, hayat, eğitim sigortası gibi özel güvencelerin cazip olanaklarla bütünleşik bir güvence paketi şeklinde sunulması sağlanacaktır.
- BES dışında özel emeklilik hizmeti veren kuruluşlar (sandık, vakıf vb.) nezdindeki birikimlerin, cazip imkanlarla 2023 yıl sonuna kadar BES’e aktarımına imkan sağlanacaktır.
Finansal kapsayıcılık artırılacaktır.
- Finansal teknoloji alanının geliştirilmesine öncülük edecek gerekli koordinasyon ve işbirliğini sağlayacak yetkili bir yapı tesis edilerek, sektörün gelişimini destekleyecek düzenlemelerin yapılmasına ilişkin yol haritasının belirleneceği bir Fintek Strateji Belgesi hazırlanacaktır.
- Ödemeler alanında faaliyet gösteren Fintek kuruluşlarının Merkez Bankası’nca işletilen ödeme sistemlerine ve kamusal nitelikteki veritabanlarına erişimi sağlanacaktır.
- Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının Bankalararası Kart Merkezi’nde temsili sağlanacaktır.
- İstanbul Finans Merkezi’nin fintek alanında küresel merkez olmasını güçlendirecek şekilde ödemeler alanında “regülasyon deney alanı” (sandbox) kurulacaktır.
- Fintek girişimlerinin desteklenmesi için İstanbul Finans Merkezi’nde Finans ve Teknoloji Üssü kurulacaktır.”
Mevzuat perspektifiyle genel bir değerlendirme yapmak gerekirse finansal sektör için belirlenen yukarıdaki eylem adımları; henüz takvimlendirilmemiş olsa da ülkemiz finansal mimarisini kuşatan düzenleyici çerçeveye yönelik ilerleyen dönemde önemli sayılabilecek gelişmelerin yaşanacağına işaret etmektedir. Şöyle ki dijital paranın ekonomik – teknolojik – hukuki altyapısının belirlenmesi, katılım finans sektörünü tek çatı altında toplayacak kanuni düzenlemelerin hazırlanması, dijital (şubesiz) bankacılık lisanslama, Risk Merkezi’nin TCMB kontrolünde yeniden organize edilmesi, tüketiciyi koruyacak bir gözetim mekanizmasının tesisi, 18 yaşından küçüklerin bireysel emeklilik sistemine dahil edilmesi, çevreye duyarlı yatırımların finansman imkanlarının çeşitlendirilmesi, sorunlu kredilere yönelik girişim sermayesi fonlarının kurulması için mevzuat altyapısının oluşturulması gibi çok sayıda yeni düzenlemeye ve mevcuttaki düzenlemelerde değişikliklere gebedir.
Bilindiği üzere yakın dönemde Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Katılım Finans Dairesi Başkanlığı, TCMB bünyesinde de Katılım Bankacılığı Müdürlüğü kurulmuştu. Açıklanan ekonomi reform programı paketi ile Devlet tarafından stratejik olarak desteklenen faizsiz finans sisteminin güçlendirilmesine yönelik adımların önümüzdeki dönemde de kararlılıkla atılmaya devam edeceği görülmektedir. Nitekim bankacılık sektörü ile katılım finans sektörü ayrımının yeknesak bir kanuni düzenleme ile keskinleştirilmesine, sektöre yönelik katılım finans derecelendirme sisteminin ve merkezi danışma kurulunun hayata geçirilmesine, uluslararası standartlarda bir katılım finans tahkim mekanizmasının kurulmasına yönelik eylem maddeleri bulunmaktadır.
Finansal kapsayıcılık başlığındaki bazı eylemlerinde 2019-2023 dönemini kapsayan Devletin 11. Kalkınma Planı ile belirlenen eylemler doğrultusunda biçimlendirildiğini söyleyebiliriz. Nitekim İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü, 04.11.2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 1733 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile “2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı” içerisine alınmış ve üssün hayata geçirilmesi yönünde çalışmalara hali hazırda başlanmıştı. Ayrıca küresel finansal sistemde derin kırılmalar yaratan 2008 finansal krizinden sonra ortaya çıkan şube olmaksızın sadece dijital ortamda hizmet veren Fidor, Nubank, Monzo, WeBank, Tandem, N26, Revolut gibi öne çıkan yeni nesil banka (“neobank”) uygulamalarına paralel olarak ekonomi reform paketi ışığında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle şube olmaksızın sadece dijital ortamda hizmet verecek bankaların kurulmasının da önü açılmaktadır.
Diğer taraftan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda yapılan, 07.03.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7292 sayılı Kanun değişikliği ile hali hazırda VYŞ’lerin Finansal Kurumlar Birliği’ne üye olması zorunlu kılınmıştı. Bunun yanı sıra kanaatimizce öne çıkan eylem maddelerinden biri de reel sektör şirketlerinin tahvil ihraçlarını özendirmek için Tahvil Garanti Fonu’nun kurulmasıdır. Nitekim temerrüt durumunda yatırımcılara paralarının bir kısmını alma garantisi vereceğinden hem tahvil ihraç eden şirketler için daha düşük maliyetle tahvil çıkarılabilme hem de yatırımcı talebini artırarak sermaye piyasalarının derinleşmesine ve gelişmesine imkan sağlayabilecektir. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulması öngörülen Sağlık Endüstrileri ve Yazılım – Donanım Endüstrileri Başkanlıkları da öne çıkan eylemler arasındadır.
Bakıldığında teknolojinin her geçen gün yenilenerek geliştiği, Covid-19 salgınıyla ortaya çıkan “sosyal mesafeli” yeni hayat tarzımızın iş yapış şekillerimizi değiştirdiği, müşteri ihtiyaç ve isteklerinin bu gelişimlere dayalı olarak biçimlendiği, finansal kuruluşların iş yapış modellerinin bu göstergelere göre yeniden dizayn edildiği, yasal düzenlemelerin ise gerek içerik gerek kapsam açısından bütün bu değişkenleri içine alacak şekilde belirlendiği dinamik bir dönemden geçmekteyiz. Bu açıdan bankalar ile ilk kez deneyimlenecek olan uzaktan müşteri edinimi (digital onboarding) gibi uygulamalara ilişkin olarak finansal sektörün diğer aktörleri ve araçlarının büyümesi, olgunlaşması ve derinleşmesi için düzenleme arbitrajına yol açan farklılıkların da bu yönden zamanla giderilerek tüm finansal sektörü kapsaması kritiktir. Bu süreçte bahse konu düzenleme çalışmaları özelinde sağlam bir hukuki kurguya ve yeniliklere açık bir düzenleme felsefesine mahfuz bir mevzuat altyapısının tesisi; finansal sektör açısından doğuracağı uyum maliyetlerini asgari düzeye indireceği gibi fırsat yönünü ortaya çıkararak ülkemizin kalkınmasına da katkı sunacağı söylenebilecektir.
Saygılarımızla,
Vahdet Deniz AKÇAOĞLU
“UYARI: Bu çalışmada yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleri olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir. Ayrıca, bilgiler yazının hazırlandığı tarihteki mevzuat göz önünde bulundurularak verilmiş olup, yazı içeriği aradan geçen zaman içerisinde mevzuat değişiklikleri ve ilgili kurumların konu hakkındaki görüşleri çerçevesinde güncelliğini yitirmiş olabilir.”