Finansal Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Yönetmelik ve Çerçeve Anlaşmaları
15.08.2018 tarihli ve 30510 sayılı Resmi Gazete’de BDDK tarafından yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren “Finansal Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Yönetmelik” (Yönetmelik) ile Türkiye’de faaliyette bulunan bankalar ile finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alacaklarının Türkiye Bankalar Birliği (TBB) tarafından hazırlanacak Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında ve bu anlaşmaların Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (Kurul) tarafından onaylandığı tarihten itibaren yeniden yapılandırma sözleşmelerine bağlanmak şartıyla yeniden yapılandırılmasına imkan tanındı.
Aslında bu Yönetmelik ile getirilen düzenlemeler daha önceden pek yabancısı olmadığımız ve 2002 yılında kamuoyunda “İstanbul Yaklaşımı” olarak bilinen “Finansal Yeniden Yapılandırma Programı” (FYYP) çerçevesinde yapılan düzenlemelere benzer hükümleri içeriyor.
Ancak, önceki FYYP’de öncelikle bu programa özel olarak hazırlanan “4743 sayılı Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” (4743 sayılı Kanun) yayımlanmış ve sonrasında bu Kanun’dan alınan yetki uyarınca 11.04.2002 tarihli Resmi Gazete’de BDDK tarafından “Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmelik” yayımlanmıştı.
Bu defa yapılan Finansal Yeniden Yapılandırma Programı’nda ise bu konuya özel bir Kanun yayımlanmadan, Bankacılık Kanunu’nun, BDDK’ya söz konusu Kanun’un uygulanmasına ilişkin yönetmelikler ve tebliğler çıkarmaya yetkisi veren 93 üncü maddesi uyarınca “Finansal Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Yönetmelik” yayımlandı.
İstanbul Yaklaşımı’na dayanak olan 4743 sayılı Kanun, bu Yaklaşım kapsamındaki yeniden yapılandırma işlemlerine ilişkin genel çerçeveyi çizmesi ve bu işlemlere vergi istisnası sağlaması açısından önemliydi. Bu kez özellikle vergi istisnaları açısından benzeri bir Kanun olmaması bir eksiklik olarak göze çarpıyor, ancak, bu eksikliğinde önümüzdeki dönemde yayımlanması planlanan bir Kanunla kapatılması bekleniyor.
Kanuni alt yapısını bir yana bırakırsak mevcutta yürütülmekte olan Finansal Yeniden Yapılandırma (FYY) Programı’nın mevzuatsal olarak iki temel ayağı bulunuyor. Bunlar:
- 15.08.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Finansal Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Yönetmelik“,
- Bu Yönetmelik uyarınca Türkiye Bankalar Birliği tarafından hazırlanan ve BDDK tarafından onaylanan 11.09.2018 tarihli “Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması” (Çerçeve Anlaşma)
Aşağıda, yukarıdaki mevzuatta çerçevesinde yeni FYY ile getirilen düzenlemeleri soru – cevap şeklinde açıklamaya çalışacağız.
1- FYY Kapsamına Alınabilecek Borçlara İlişkin Bir Asgari Limit Var mı?
Yönetmelik’in 5/2 maddesinde, FYY kapsamına alınacak alacakların kapsamının, borçluların niteliklerinin, asgari tutar ve şartlarının TBB tarafından hazırlanacak Çerçeve Anlaşma’da belirleneceği belirtiliyor.
Bu kapsamda TBB tarafından hazırlanan 11 Eylül 2018 tarihli Çerçeve Anlaşma’nın V.a fıkrasında FYY uygulanacak borçluların başvuru tarihi itibarıyla Alacaklı Kuruluşlara olan anapara (nakit + gayrinakit) borç toplamı 100 milyon TL’den büyük olan borçluları kapsadığı belirtiliyor. İlgili paragrafın devamında bir borçlu ya da borçlunun dahil olduğu risk grubundaki diğer borçluların bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırılabileceği belirtilmiş.
Burada yapılan tanımda açık olmayan husus 100 milyon TL’den büyük borcun tespitinde borçlunun tek başına mı yoksa risk grubu ile birlikte mi ele alınacağı konusu. Maddede borçlu dendiği için tek bir şirket bazında 100 milyon TL’den fazla olan borçların FYY kapsamına alınabileceği anlaşılıyor. Ancak maddenin devamında risk grubuna da atıf yapılması bir borçlu risk grubu bazındaki toplam risk mi dikkate alınmalı konusunda tereddüt yaratıyor. Maddede “borçlu” ifadesi yerine Bankacılık Kanunu ve alt mevzuatındaki tanımlarda olduğu gibi risk grubu bazındaki toplam risk dikkate alınacaksa “risk grubu”, tek bir firma bazındaki borç dikkate alınacak “firma, kişi” gibi ifadeler kullanılması daha uygun olurdu.
2- Hangi Kuruluşlardan Alınan Krediler Yapılandırma Kapsamına Alınacak?
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 3 üncü maddesinde geçen bankalar (mevduat bankaları ve katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankaları) ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 3 üncü maddesinde geçen şirketler (finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri) ile kredi ilişkisinde bulunan borçluların bu kuruluşlar nezdindeki kredi borçları FYY kapsamında. Bu bankalar ile finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri Yönetmeliğin 3 üncü maddesinde “Alacaklı Kuruluşlar” olarak tanımlanıyor.
3- FYY Kapsamında Hangi İşlemler Yapılabilecek?
FYY kapsamında imzalanan çerçeve anlaşmalar ve sözleşmeler kapsamında aşağıdaki tedbirler alınabilecek:
a) Kredi borçlarının vadelerini uzatmak.
b) Borçluların kredilerini yenilemek.
c) Borçlulara ilave kredi vermek.
ç) Anapara, faiz, temerrüt faizi ve kâr payları ile kredi ilişkisinden doğan diğer her türlü alacağı indirmek veya bunlardan vazgeçmek.
d) Anapara, faiz veya kâr payı alacaklarını; kısmen veya tamamen iştirake çevirmek, aynî, nakdî ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik etmek, borçlu ya da üçüncü kişilere ait aynî değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek, satmak, bilanço dışına çıkarmak.
e) Diğer bankalarla ve alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapmak (Yönetmelik md. 4/3).
Bu konuda, Çerçeve Anlaşma’nın VII-1 maddesinde ise, borçlu firma bazında gündeme gelen Finansal Yeniden Yapılandırmaların, bu Anlaşma kapsamında en geniş şekliyle ele alınacağı, bu kapsamda, AKK’nın uygun görmesi halinde;
a) mevcut riskin yeniden ve borçlu bazında belirlenecek koşullarla vadeye bağlanması,
b) ilave finansman sağlanması, (işletme sermayesi amaçlı ve/veya gerek duyulduğunda yarım kalmış yatırımın veya yeni yatırımın finansmanı amacıyla),
c) borçlunun ana faaliyeti ile doğrudan ilgili olmayan faaliyetlerinin tasfiyesi,
ç) sermaye artırımı,
d) yönetim değişikliği,
e) halka açılma,
f) iştirak ve varlık satışı,
g) ortaklık yapısının değiştirilmesi,
h) şirket hisseleri/hisse senetleri üzerinde AKK’ya dahil alacaklılar lehine rehin ve/veya intifa hakkı tesis edilmesi,
i) gerekli görülmesi halinde başvuruyu yapan borçlunun ortak ve birinci derece akrabalarının mal varlıklarının teminat olarak garameten AKK üyelerine verilmesi
hususları dahil, burada sayılmayan ancak ilgili borçlunun ekonomiye kazandırılmasını teminen gerekli görülen değişikliklerin (tek başına veya bir kısmı ya da tamamı bir arada olmak üzere) yapılabileceği ya da yapılmasının ilgili borçludan talep edilebileceği belirtiliyor.
4- Çerçeve Anlaşma Nedir? Neyi Düzenliyor?
Yayımlanan Yönetmelik’te Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları ve Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmeleri olmak üzere iki temel kavram var.
Yönetmelik’te Çerçeve Anlaşma olarak ifade edilen anlaşma, TBB tarafından 11 Eylül 2018 tarihinde yayımlanan ve katılımcı alacaklı kuruluşların kendi aralarında imzalayacağı sözleşmeyi ifade ediyor.
Çerçeve Anlaşmaları’nda;
a) Finansal yeniden yapılandırma sürecinin işleyişine ilişkin temel şart ve esaslar,
b) Borçluların asgari nitelikleri,
c) Anlaşmaların taraflara yüklediği yükümlülükler,
ç) Anlaşmalara aykırılık halleri,
d) Alacaklılar ile borçlular arasında imzalanacak sözleşmelerin asli unsurları ve taraflara yükleyeceği hak ve yükümlülüklerin asgari çerçevesi,
düzenleniyor. Yani bu anlaşmalar bir nevi FYY’nin işleyişini belirleyen temel düzenleme niteliğinde.
Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde, Çerçeve Anlaşmaların TBB tarafından hazırlanacağı ve alacaklı kuruluşların yetkili temsilcilerince kabul edilerek imzalanacağı belirtiliyor. Yönetmeliğin 8 inci maddesinde de, Çerçeve Anlaşmaların, Kurul’ca onaylanmalarını müteakiben geçerlilik kazanacağı belirtiliyor. Çerçeve Anlaşmalarında yapılacak değişiklikler içinde Kurul’dan izin almak gerekiyor.
TBB, 19 Eylül 2018 tarihinde yaptığı Kamuoyu Duyurusunda, Çerçeve Anlaşma’nın toplam kredilerdeki payı yaklaşık %90 olan bankalar ve diğer finansal kuruluşlar tarafından 19 Eylül 2018 tarihi itibarıyla imzalandığı ve yürürlüğe girdiği duyuruldu. Aynı açıklamada, iç süreçleri devam eden bankalar ve diğer finansal kuruluşların da kısa süre içerisinde anlaşmayı imzalamalarının beklendiği belirtildi.
BDDK da, 19 Eylül 2018 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, TBB tarafından hazırlanan 11 Eylül 2018 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması’nın Kurul tarafından onaylanarak yürürlüğe girdiğini duyurdu.
Yönetmeliğin 6/2 fıkrası uyarınca ölçek büyüklüğü ve sektörel faaliyet alanı bakımından farklı niteliklere sahip borçlular nitelikleri itibariyle gruplandırılarak, her bir borçlu grubu için ayrı bir Çerçeve Anlaşması hazırlanabilmesi imkanı bulunuyor. Mevcut Çerçeve Anlaşma’da, alacaklı kuruluşlara 100 milyon TL’den fazla borcu olan kişilerin kapsama alınması öngörüldü. Ancak, ileride yukarıda verilen Yönetmelik maddesi dayanak alınarak düzenlenecek ilave çerçeve anlaşmalarla farklı borçlu grupları için FYY kapsamı belirlenmesinin önünde bir engel bulunmuyor.
5- Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmeleri Neyi Düzenliyor?
Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde düzenlenen “sözleşmeler” ise Çerçeve Anlaşmaları kapsamında alacaklılar ile borçlular arasında ayrı ayrı imzalanacak finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini ifade ediyor.
Diğer bir deyişle Çerçeve Anlaşmaları alacaklı kuruluş olan banka ve finansal kuruluşlar arasında imzalanan ve finansal yeniden yapılandırma programının genel çerçevesini belirleyen anlaşmaları ifade ederken, sözleşmeler ise her bir borçlu ile alacaklılar arasında imzalanan ve her bir borçlu özelinde yapılacak finansal yapılandırma işlemlerini belirleyen sözleşmeleri ifade ediyor.
Bu sözleşmelere alacaklı kuruluşlar dışında kalan alacaklıların da taraf sıfatıyla katılabilmesi mümkün. Bu katılımın şartları ise, Çerçeve Anlaşmalarda düzenleniyor (md. 9/3). 11 Eylül 2018 tarihli Çerçeve Anlaşma’nın VI-1 fıkrasında, diğer alacaklıların, Alacaklı Kuruluşlar Konsorsiyumu (AKK)’na kabul edilebilmeleri için ilgili AKK’nın onayının yanı sıra bu kapsamda yapılandırılacak borçluyla sınırlı olmak üzere Çerçeve Anlaşması’nın bir suretini imzalayarak bu yükümlülükleri kabul etmeleri ve Lider Banka’ya (LB) vermelerinin yeterli olduğu belirtiliyor.
AKK’nın diğer alacaklıları FYY’ye kabulü, AKK’ya üye Alacaklı Kuruluşlar’ın toplam alacaklarının % 75’ini (% 75 dahil) ve AKK’ya üye Alacaklı Kuruluş sayısının en az % 30’unu temsil eden Alacaklı Kuruluşlar’ın aynı yöndeki kararıyla mümkün oluyor. AKK’ya dahil edilen söz konusu alacaklılar Çerçeve Anlaşması’nı imzalamış olan diğer AKK üyeleri ile aynı hak ve yükümlülüklere sahip oluyorlar.
Sözleşmelerin geçerli olabilmesi, Çerçeve Anlaşması’nın Kurul’ca onaylanmasını takiben iki yıl içinde imzalanmış olmalarına bağlı. Mevcut Çerçeve Anlaşma, Kurul’ca 19.09.2018 tarihinde onaylandığı için bu anlaşma kapsamında borçlularla yapılacak sözleşmelerin Kurul’ca bir uzatıma gidilmediği takdirde 19.09.2020 tarihine kadar imzalanması gerektiği ortaya çıkıyor.
Çerçeve Anlaşmaları kapsamında sözleşme imzalandığı takdirde, bu sözleşmeleri imzalayan borçlulardan olan alacaklara ilişkin zamanaşımı sözleşme tarihi itibarıyla kesilmiş sayılıyor.
Sözleşmelerin feshine ve fesih halinde uygulanacak yaptırımlara ilişkin hususlar da Çerçeve Anlaşmalarda belirleniyor.
6- FYY Programı Ne Kadar Süreyle Uygulanacak?
Yönetmeliğin 5/1 fıkrası uyarınca alacaklar, Türkiye Bankalar Birliği tarafından Türkiye Katılım Bankaları Birliği ve Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliğinin görüşleri de alınmak suretiyle hazırlanacak Çerçeve Anlaşmaları kapsamında ve bu anlaşmaların Kurul tarafından onaylandığı tarihten itibaren iki yıl içerisinde finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerine bağlanmak şartıyla yeniden yapılandırılabilecek. BDDK, 19 Eylül 2018 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, TBB tarafından hazırlanan 11 Eylül 2018 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması’nın Kurul tarafından onaylanarak yürürlüğe girdiğini duyurdu.
Bu çerçevede, mevcut durumda FYY Programının 19 Eylül 2010 tarihine kadar devam etmesi gerekiyor. Ancak, Kurul Yönetmelik’te verilen iki yıllık süreyi uzatmaya yetkili. 2002 yılında İstanbul Yaklaşımı kapsamında yürütülen FYYP’ye ilişkin mevzuatta bu süre 3 yıl olarak belirlenmişti.
7- FYY Kapsamına Alınacak Borçluların Yeniden Yapılandırma Sonrası Geri Ödeme Kabiliyeti Kazanacağının Tespit Edilmesi Gerekiyor
FYY uygulanacak borçluların başvuru tarihi itibarıyla Alacaklı Kuruluşlara olan anapara (nakit + gayrinakit) borç toplamının 100 milyon TL’den büyük olması dışında, borçluların, mali durumlarının ve bu kapsamda borçlarının yeniden yapılandırılması veya yeni bir itfa planına bağlanması sonucunda borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacaklarının tespit edilmesi gerekiyor. Borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanamayacağına kanaat getirilen borçlular finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınamıyor. Yönetmeliğin 4/1 fıkrasında, bu tespitin yapılmasına ilişkin esas ve usullerin Çerçeve Anlaşmaları’nda gösterileceği belirtiliyor.
Çerçeve Anlaşma’nın V-c fıkrasında ise bu konuda, FYY kapsamına alınacak borçluların, borçlarının yeniden yapılandırılması veya yeni bir itfa planına bağlanması sonucunda borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacağına ilişkin kanaatin oluşmasını teminen, ilgili borçlunun mali durumunun tespiti ve fizibilitesinin Alacaklı Kuruluşlar Konsorsiyumu (AKK)’nın kararıyla bir banka veya bankalara, bağımsız denetim kuruluşlarına ya da AKK tarafından uygun görülecek kuruluşlara, kapsamı ve hazırlanma süresi AKK tarafından belirlenmek üzere yaptırılacağı belirtiliyor.
Yapılan incelemelere bağlı olarak borçlunun bilanço içi ve dışı varlık ve imkanlarının bir arada irdelenmesi sonucunda, ilgili borçlunun öngörülen süre içerisinde borçlarını ödeme kabiliyetini kazanıp kazanmayacağı yönündeki değerlendirmeler sonrasında AKK tarafından olumlu görüşe varılan borçlular için FYYS bağıtlanabilecek.
Aslında burada da Yönetmelik ile Çerçeve Anlaşma arasında bir uyumsuzluk görülüyor. Yönetmelik’te bu tespitin Çerçeve Anlaşmalar ile belirlenecek ve Kurul (BDDK) tarafından uygun görülecek bir kuruluş tarafından yapılabileceği belirtilirken, Çerçeve Anlaşma’da AKK kararıyla bu tespitin bir banka veya bankalara, bağımsız denetim kuruluşlarına ya da AKK tarafından uygun görülecek kuruluşlara yaptırılabileceği belirtiliyor.
8- Yasal Takip Başlatılan Alacaklar FYY Kapsamına Alınabilir mi?
Borçluların, “Kredilerin Sınıflandırılması ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” uyarınca; kredilerinin birinci ve ikinci grupta veya donuk alacak olarak sınıflandırılmış olup, haklarında hiçbir Alacaklı Kuruluş tarafından yasal takip işlemlerine başlanmamış olması esas. Başvuru tarihi itibariyle yasal takip işlemlerine başlanmış olmakla birlikte, toplam borç/memzuç tutarının azami % 25’lik kısmı bir veya birden fazla Alacaklı Kuruluş’ta bulunan borçlular yapılandırma kapsamına alınabilecek. Haklarında iflas kararı bulunan borçlular FYY kapsamına alınamıyor (Çerçeve Anlaşma md. V-b).
9- Çerçeve Anlaşmayı İmzalamak Alacaklı Kuruluşlara Hangi Yükümlülükleri Getiriyor?
Alacaklı Kuruluşlar (bankalar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri) Çerçeve Anlaşmalara taraf olmakla aşağıdaki yükümlülükler altına giriyorlar:
1- Çerçeve Anlaşmaları kapsamında bir borçluyla yapılan sözleşmenin alacaklı kuruluşların alacaklarının üçte ikisini oluşturan çoğunluğu tarafından imzalanması halinde, alacaklı kuruluşların tamamı tarafından alacakların yeniden yapılandırılması zorunlu (Yönetmelik md. 5/4).
2- Gerek duyulması halinde borçluya ek kredi sağlanabilecek. İlave borçlanma bakımından aşağıdaki temel prensipler uygulanacak:
a) AKK’ya dahil bankaların borçlu nezdindeki toplam alacaklarının en az %90’ına sahip olan birden fazla bankanın aynı yöndeki kararı ile FYYS’yi imzalayan bankalarca mevcut garame paylarıyla orantılı olarak ilave kredi kullandırılacak.
b) (a) şıkkında belirtilen nisabın karşılanamaması halinde, AKK’ya dahil bankalardan herhangi birinin veya birden fazlasının ilave kredi kullandırımını istemesi durumunda, AKK’ya üye bankaların toplam alacaklarının %75’ini (% 75 dahil) ve AKK’ya üye Alacaklı Kuruluş sayısının en az % 30’unu temsil eden Alacaklı Kuruluşlar’ın aynı yöndeki kararı halinde isteyen bankalarca kredi kullandırılacak.
c) Borçlu firmanın AKK dışı taraflardan borçlanması veya AKK’ya dahil olmakla birlikte finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerine ilave borçlanması AKK’ya üye Alacaklı Kuruluşlar’ın toplam alacaklarının % 75’ini (% 75 dahil) ve AKK’ya üye Alacaklı Kuruluş sayısının en az % 30’unu temsil eden Alacaklı Kuruluşlar’ın aynı yöndeki kararıyla mümkün olacak.
3- AKK’ya dahil Alacaklı Kuruluşlar’ın kendi toplam alacaklarının % 100’ü ile alınacak bir karar çerçevesinde, anapara, faiz, temerrüt faizi ve kâr payları ile kredi ilişkisinden doğan diğer her türlü alacağı indirmek veya bunlardan vazgeçmek mümkün. Bu yönde bir karar verilmesi halinde ayrıca bir karar alınmadığı takdirde yapılan işlemden dolayı vazgeçilen alacağın Alacaklı Kuruluşlar arasındaki paylaşımı garameten yapılacak.
4- AKK’ya dahil Alacaklı Kuruluşlar’ın kendi toplam alacaklarının % 100’ü ile alınacak bir karar çerçevesinde, anapara, faiz veya kâr payı alacaklarını; kısmen veya tamamen iştirake çevirmek, aynî, nakdî ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik etmek, borçlu ya da üçüncü kişilere ait aynî değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek, satmak, bilanço dışına çıkarmak mümkün.
10- FYY Süreci Nasıl İşleyecek?
FYY sürecine alınabilecek borçlular; en yüksek alacaklı üç Alacaklı Kuruluştan birine, Çerçeve Anlaşması ekinde belirtilen formata uygun bir Başvuru ve Taahhüt Mektubu’na sürecin gerektirdiği diğer belge ve bilgileri (ortakların, kefillerin ve bunların eş ve çocuklarına ait ve borçlu olsun olmasın yurtiçi ve yurt dışındaki tüm grup firmalarının güncel ve geriye dönük son üç yıla ait varlık dökümü, diğer varlıklar ve üzerindeki takyidatın dökümünü, tüm finansal kuruluşlardaki risk ve teminat bilgileri gibi) de ekleyerek başvuruda bulunmaları gerekiyor.
Kendisine başvurulan Alacaklı Kuruluşun en geç 3 iş günü içinde olmak üzere ilgili borçlunun beyanı doğrultusunda borçlu bulunduğu ve Çerçeve Anlaşması’nın tarafları arasında bulunan Alacaklı Kuruluşlar’a bilgi vererek bu Anlaşma’da belirlenen yönteme uygun olarak yapılacak hesaplamaya göre alacaklarının ve varsa teminatlarının bildirilmesini talep etmesi gerekiyor. Alacaklı Kuruluşların, kendilerine yapılan bildirimi izleyen en geç 3 iş günü içinde bu geri bildirimi Başvuru Bankası’na yapmaları gerekiyor.
Kendisine başvurulan Alacaklı Kuruluş iletilen alacak tutarlarından oluşan dökümü 3 iş günü içinde Alacaklı Kuruluşlar’la paylaşacak. Başvuruyu takiben 10 uncu iş gününde, Başvuru Bankası’na iletilen alacak tutarlarından oluşan döküm esas alınarak AKK tarafından Lider Banka (LB) seçimi yapılması gerekiyor. AKK içinde en büyük alacaklı konumundaki Alacaklı Kuruluş, ilgili müzakerelerin yönetilmesi, sonuçlandırılması ve uygulamanın izlenmesi konusunda LB olarak görev yapıyor. LB, bu görevini, kendi isteği ile kendisinden sonra gelen en büyük alacaklı ikinci veya varsa üçüncü Alacaklı Kuruluş’a (devralacak olanın mutabakatı sağlanmak koşuluyla) devredebiliyor. AKK, AKK’ya üye Alacaklı Kuruluşlar’ın toplam alacaklarının % 75’ini (% 75 dahil) ve AKK’ya üye Alacaklı Kuruluş sayısının en az % 30’unu temsil eden Alacaklı Kuruluşlar’ın aynı yöndeki kararıyla LB’yı seçebilir. Seçimde, AKK üyeleri alacaklarıyla orantılı olarak oy kullanabiliyorlar. En fazla oyu alan aday, LB olarak seçiliyor.
11- Durumun Korunması Süreci Prensibi
“Durumun Korunması Süreci”, tarafların gerek kendi aralarındaki gerekse borçlu ile olan mevcut hukuki statülerinin, teminat yapısının, ilişki düzeyinin ve borçlu ile ortaklarının varlıklarının, öngörülen makul bir müzakere süresi boyunca korunmasını içeren bir süreç.
Başvuru Bankası’na usulüne uygun bir şekilde başvuruda bulunulması ve başvurunun ilgili Alacaklı Kuruluşlar’la paylaşılması ile birlikte, herhangi bir prosedüre tabi olmaksızın Durumun Korunması Süreci başlıyor. Bu süreçte borçlu hakkında icra takibi yapılamaz, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler nedeniyle hak kaybına yol açacak durumlar hariç olmak üzere, mevcut takiplere devam edilemez, yeni takipler açılamaz, diğer yasal yollara başvurulamaz. Durumun Korunması Süreci’nin devam edip etmemesine ilk AKK toplantısında karar verilmesi gerekiyor.
12- FYY Başvurusu Yapıldıktan Sonra Sürecin Ne Kadarlık Bir Süre İçerisinde Sonuçlandırılması Gerekiyor?
AKK başvuru tarihinden itibaren en fazla 90 gün içinde yeniden yapılandırma kararını oluşturamadığı takdirde süreç sona erecek. Bu süre, AKK’ya üye Alacaklı Kuruluşlar’ın toplam alacaklarının % 75’ini (% 75 dahil) ve AKK’ya üye Alacaklı Kuruluş sayısının en az % 30’unu temsil eden Alacaklı Kuruluşlar’ın aynı yöndeki kararıyla en fazla iki ay süreyle uzatılabiliyor. Sözleşme’nin imzalanması dahil toplam sürenin 150 günü geçmemesi gerekiyor. Çerçeve Anlaşması’nın iki yıllık süresi içinde en fazla iki kere başvuru yapılabiliyor (Çerçeve Anlaşma md. VII-16).
13- Hakem Kurulu Nedir?
Hakem Kurulu, Çerçeve Anlaşmasına taraf olan kuruluşların (banka ve finans kuruluşlarının) anlaşmalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkların çözümü için oluşturulan bir Kurul. Hakem Kurulu (HK), TBB Yönetim Kurulu’nun görevlendireceği tarafsız ve görevinin gerektirdiği, bilgi ve birikime sahip üç kişiden oluşacak. HK kararlarını en az iki üyenin aynı yöndeki oyu ile alabiliyor. Hakem Kurulu’nun çalışma esas ve usulleri ile aldığı kararların hüküm ve sonuçları Çerçeve Anlaşmaları’nda gösteriliyor (Yönetmelik md. 7/2).
Seçimde, görev verilecek HK üyelerinin anlaşmazlığa taraf Alacaklı Kuruluşlar bünyesinde çalışmıyor olması esas.
HK’nın, TBB marifetiyle ve TBB’ye ilgili AKK’nın üyelerinin isimlerinin belirtildiği bir refakat yazısının ekinde kapalı bir zarf içerisinde kendisine yapılan başvuruları en geç 5 işgünü içinde sonuçlandırması ve verdiği kararların tüm AKK üyelerince uygulamaya konması gerekiyor. HK’nın kararları taraflar için bağlayıcı.
Çerçeve Anlaşma’da, HK’nın, üye tam sayısıyla toplanması ve kararlarını tercihen oybirliği ile, oybirliğinin sağlanamaması halinde ise en az iki üyesinin aynı yöndeki oyu ile alması öngörülüyor. Başkanın üstün oy hakkı bulunmuyor.
Hamdi GİRGİN
“UYARI: Bu çalışmada yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleri olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir. Ayrıca, bilgiler yazının hazırlandığı tarihteki mevzuat göz önünde bulundurularak verilmiş olup, yazı içeriği aradan geçen zaman içerisinde mevzuat değişiklikleri ve ilgili kurumların konu hakkındaki görüşleri çerçevesinde güncelliğini yitirmiş olabilir.”
FİNANSAL SEKTÖRE OLAN BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK
11 EYLÜL 2018 TARİHLİ FİNANSAL YENİDEN YAPILANDIRMA ÇERÇEVE ANLAŞMASI
Merhaba Hamdi,
“Başvuru tarihi itibariyle yasal takip işlemlerine başlanmış olmakla birlikte, toplam borç/memzuç tutarının azami % 25’lik kısmı bir veya birden fazla Alacaklı Kuruluş’ta bulunan borçlular yapılandırma kapsamına alınabilecek” bu ifade çerçeve anlaşmanın taslağında aşağıdaki şekildeydi ve daha anlaşılır idi diye düşünüyorum. Özünde yine aynı amaç hedefleniyor değil mi?
“Bununla birlikte toplam borç/memzuç tutarının azami yüzde 25’lik kısmı bir veya birden fazla Alacaklı Kuruluş’ta, başvuru tarihi itibariyle yasal takip işlemlerine başlanmış olan borçlular yapılandırma kapsamına alınabilecektir”
Çok faydalı olan bu açıklayıcı not için teşekkürler,
Merhaba Barlas,
Evet dediğin gibi cümlenin eski hali daha anlaşılırmış, Yine de özünde aynı amacın hedeflendiğini düşünüyorum.
Selamlar