Dijital Pazarların Yeni Gözetim Rejimi; Ürün Güvenliği
Dijital ekonominin baş döndürücü hızla büyümesi, ürün güvenliği ve piyasa denetimi konusunda geleneksel yaklaşımların yetersiz kaldığı yeni bir iş ortamını şekillendirdi. Satıcı ve alıcının fiziksel olarak bir araya gelmediği, çoğu zaman farklı ülkelerdeki aktörlerin dahil olduğu e-ticaret ekosistemi, düzenleyiciler için benzersiz zorluklar yaratırken tüketiciler için de belirsizlikler doğuruyordu.
1 Nisan 2025 tarihi itibariyle yürürlüğe giren “Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği” (“Yönetmelik”), bu karmaşık dijital ekosistemin ürün güvenliği tarafındaki yapısal sorunlarını ele alan kapsamlı bir düzenleyici çerçeve sunuyor.
7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu’na dayanan bu yeni Yönetmelik, sadece satıcı ve alıcı arasındaki ilişkiyi değil; dijital platformlar, yetkili temsilciler, imalatçılar ve dağıtıcılar dahil olmak üzere tüm değer zincirini kapsayan yeni bir sorumluluk sistemi getiriyor.
Düzenleme aynı zamanda yetkili kuruluşların yani ürünlere ilişkin teknik düzenlemeleri hazırlayan, yürüten veya ürünleri denetleyen kamu kuruluşlarının da denetim mekanizmalarını da güçlendiriyor.
Bu makalede, dijital ticaret ekosistemini derinden etkileyecek bu düzenlemenin detaylarını, iş dünyasına etkilerini ve şirketlerin adapte olması için gereken stratejik yaklaşımları inceliyoruz.
Yönetmelik Hangi Ürünleri Kapsamaktadır?
Yönetmelik; uzaktan iletişim araçları [1] aracılığıyla piyasaya arz edilen veya piyasada bulundurulan her türlü ürünü kapsamaktadır.
Yönetmelik’e göre bir ürünün uzaktan iletişim araçları yoluyla piyasaya arz edildiğinin veya bulundurulduğunun kabulü için ise, bu ürünlerin Türkiye’deki nihai kullanıcıyı hedeflemesi gerekmektedir.
Hangi durumlarda bir işletmenin Türkiye’deki nihai kullanıcıları hedeflediği, Yönetmelik’te düzenlenmiş olup şu kriterlerden en az birini yerine getiren işletmecilerin Türkiye’deki nihai kullanıcıları hedeflediği kabul edilecektir:
- Türkçe dil seçeneği sunulması.
- Fiyatın Türk Lirası olarak gösterilme seçeneğinin bulunması.
- Türk Lirası olarak ödeme kabul edilmesi.
- Türkiye’deki adreslere sevkiyat yapma seçeneğine yer verilmesi.
- Türkiye’deki nihai kullanıcılara fiziki gönderim yapılması.
- İnternet üzerinden satışlarda alan adının, Türkiye’ye sevkiyatın mümkün olduğu coğrafi alanlarda kayıtlı olması.
Bu kapsamda örneğin, Türkiye’ye kargo imkanı sunmayan Avrupa merkezli bir e-ticaret platformunda Türkçe dil seçeneğinin yer alması; bu platformu Yönetmelik’in kapsamına dahil edebilecektir.
Ayrıca, Bakanlığın internet sayfasında yayımlanan listede yer alan mevzuat kapsamında bulunan bir ürünün, uzaktan iletişim araçları yoluyla piyasada bulundurulabilmesi için Türkiye’de yerleşik bir iktisadi işletmecisinin olması gerekir.
Yönetmelik Kapsamındaki Yükümlü Kişiler Kimler?
Yönetmeliğin en dikkat çekici özelliklerinden biri, dijital ticaret ekosisteminde yer alan neredeyse tüm aktörlere belirli sorumluluklar yüklemesi. Bu durum, ürün güvenliği ve piyasa denetiminin artık sadece satıcının ya da üreticinin değil, tüm ekosistem oyuncularının ortak sorumluluğu olduğunu gösteriyor. Düzenleme, sorumluluk yüklediği dört ana aktör tanımlıyor:
İktisadi İşletmeciler
Yönetmelik kapsamında iktisadi işletmeci; imalatçı, yetkili temsilci, ithalatçı, dağıtıcı veya ilgili teknik düzenleme kapsamında ürünlerin imalatına, piyasada bulundurulmasına veya hizmete sunulmasına ilişkin sorumluluğu olan diğer gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır.
Dolayısıyla örneğin; son kullanıcıya arz edilen bir ürünü satan kişi, üreten kişi ve bu üreticiye parça temini sağlayan bir başka bir kişi ayrı ayrı iktisadi işletmeciler olarak kabul edilecektir. Bu şekilde geniş bir kabulün de, piyasadaki ürünlerin güvenliğinin sağlanması amacı ile uyumlu olduğu söylenebilecektir.
Yetkili Temsilciler
Yönetmelik kapsamında yetkili temsilci, imalatçının 7223 sayılı Kanun, Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Çerçeve Yönetmelik, bu Yönetmelik ve ilgili diğer mevzuat kapsamındaki bazı yükümlülüklerini onun adına yerine getirmek üzere imalatçı tarafından yazılı şekilde görevlendirilen Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişidir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere yetkili temsilcinin Türkiye’de yerleşik olması gerekmektedir.
İfa Hizmet Sağlayıcıları
Yönetmelik kapsamında ifa hizmet sağlayıcısı, ticari faaliyetleri sırasında ürünün sahipliğini almaksızın depolama, paketleme, adresleme ve nakliye hizmetlerinden en az ikisini sunan gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Ancak önemle belirtmek gerekir ki, posta hizmetleri, koli veya parsel sevkiyat hizmetleri, diğer posta hizmetleri veya navlun taşıma hizmetleri sunan kişiler taşıdıkları ürünler bakımından ifa hizmet sağlayıcısı olarak kabul edilmemektedir. Bu nedenle bu kişiler, ifa hizmet sağlayıcıları bakımından Yönetmelik kapsamında getirilen yükümlülüklere de tabi olmayacaklardır.
Aracı Hizmet Sağlayıcıları
Yönetmelik kapsamında aracı hizmet sağlayıcıları, başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla aracı hizmet sağlayıcıların, pazaryeri platformları olduğunu söylemek mümkündür. Nitekim bu tanımın, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat kapsamında tanımlanan elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı tanımı ile de paralel olduğu gözlemlenmektedir.
Yeni Sorumluluk Matrisi Neler Getiriyor?
İktisadi İşletmeciler; Genişleyen Sorumluluk Alanı
İktisadi işletmeciler için Yönetmelik kapsamında getirilen yükümlülüklerin ise şu şekilde özetlenmesi mümkündür:
- İktisadi İşletmeciyi Tanıtan Bilgileri Sağlama Zorunluluğu: İktisadi işletmeciler, piyasaya arz ettikleri veya piyasada bulundurdukları ürünler üzerinde öncelikle kendilerini tanımlayıcı şu bilgileri sağlamakla yükümlüdürler: İsim ve ticari unvan bilgileri; İletişim kurulabilecek bir posta adresi ve elektronik posta adresi.
- Ürünü Tanıtan Bilgileri Sağlama Zorunluluğu: Yukarıda belirtilen kimlik bilgilerinin yanı sıra, iktisadi işletmeci, kolayca görülebilecek ve açıkça okunabilecek şekilde Yönetmelikte belirtilen Türkiye’de yerleşik imalatçı, ithalatçı veya iktisadi işletmeci bilgileri satış ilanına yansıtmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğünün, sesli iletişim yoluyla yapılan satışlarda sözel olarak ve yazılı iletişim yoluyla yapılan satışlarda ise yazılı olarak yerine getirilmesi gerekmektedir.
- İlgili Diğer Mevzuat Hükümlerine Uyum: Yönetmeliğin dayanağı olan 7223 sayılı Kanun başta olmak üzere; uzaktan iletişim araçlarıyla piyasaya ürün arz eden veya piyasada bulunduran iktisadi işletmecilerin, Genel Ürün Güvenliği Yönetmeliği ve Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Çerçeve Yönetmelik kapsamındaki yükümlülüklerine uyma zorunluluğu bulunmaktadır.
Bu kapsamlı yaklaşım, dijital ortamda satış yapan her işletmenin ürün kimliği, güvenliği ve izlenebilirliği konusunda tam bir şeffaflık göstermesini zorunlu kılıyor. Özellikle çok sayıda ürün satan e-ticaret işletmeleri için, tüm ürün verilerinin düzenlemeye uygun şekilde yapılandırılması kritik bir çalışma gerektiriyor.
Öte yandan, İktisadi işletmeciler için getirilen işbu yükümlülüklere aykırılık halinde aşağıda “Yetkili Kuruluşların Denetim Yetkisi ve Uygulanabilecek Yaptırımlar” başlığında açıkladığımız üzere, yetkili kuruluşlar tarafından uyarı mekanizması işletilmek suretiyle 7223 sayılı Kanun uyarınca gerekli işlemlerin yapılacağını hatırlatmak isteriz.
Yetkili Temsilciler; Yabancı Markalar İçin Türkiye’de Sorumluluk Merkezi
Türkiye’de fiziksel olarak bulunmayan yabancı üreticiler için getirilen “yetkili temsilci” zorunluluğu, uluslararası markaların Türkiye pazarına erişiminin şartlarını yeniden şekillendiriyor.
Bakanlığın internet sitesinde yayımlanan belirli ürün grupları için, Türkiye’de yerleşik bir üretici veya ithalatçı bulunmadığında, yabancı üreticilerin Türkiye’de yerleşik bir yetkili temsilci ataması zorunlu hale geliyor.
Yetkili temsilcilerin ise, öncelikle 7223 sayılı Kanun ile Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Çerçeve Yönetmelikte belirtilen yükümlülüklerine ilave olarak ve ilgili teknik düzenlemelerdeki yükümlülüklere uymaları gerekmektedir.
Bu yükümlülükler saklı kalmak kaydıyla yetkili temsilcilerin, tıpkı iktisadi işletmeciler gibi kimlik ve iletişim bilgileri konusunda nihai tüketicileri bilgilendirme yükümlülükleri de bulunmaktadır. Bu kapsamda yetkili temsilci; ismini, kayıtlı ticari ünvanını veya markasını ve açık adresini içerecek iletişim bilgilerini ürünün üzerinde nihai kullanıcıya sunmakla yükümlüdür.
Eğer ürünün üzerinde söz konusu bilgilerin sunulması mümkün değilse; bu bilgilerin, ürünün ambalajında veya ürüne eşlik eden bir belgede nihai kullanıcıyı yanıltmayacak, silinmeyecek, kolayca görülebilecek ve açıkça okunabilecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir.
İfa Hizmet Sağlayıcıları; İmalatçılar ve Dağıtıcılar için Farklı Yükümlülükler
Yönetmelik kapsamında ifa hizmet sağlayıcıları için getirilen yükümlülüklerin, bu kişilerin her bir somut olay bazında ne şekilde nitelendirdiğine göre değiştiği gözlemlenmektedir. Diğer bir deyişle, ifa hizmet sağlayıcının dağıtıcı sıfatını haiz olması durumunda sahip olduğu yükümlülükler ile imalatçı sıfatını haiz olması durumunda sahip olduğu yükümlülükler farklı olacaktır.
Bu kapsamda ifa hizmet sağlayıcılar açısından Yönetmelik ile getirilen yükümlülükleri şu şekilde özetlemek mümkündür:
- Dağıtıcı Sıfatıyla Sahip Olduğu Yükümlülükler: İfa hizmet sağlayıcı; faaliyetleri ürünün güvenliğine etki etmediği ve imalatçı, ithalatçı veya yetkili temsilci olarak tanımlanmadığı hallerde “dağıtıcı” olarak kabul edilecektir. Bu durumda ifa hizmet sağlayıcı, dağıtıcının ilgili teknik düzenleme kapsamındaki yükümlülüklerinden sorumlu tutulacaktır.
- İmalatçı Sıfatıyla Sahip Olduğu Yükümlülükler: İfa hizmet sağlayıcı, aşağıdaki durumlardan birinin varlığı halinde “imalatçı” olarak kabul edilecek ve imalatçının ilgili teknik düzenleme kapsamındaki yükümlülüklerinden sorumlu tutulacaktır: i)Ürünün üzerine kendi marka ve ismini iliştirirse, veya ii) Ürünü ilgili teknik düzenlemelerin gereklerine uygunluğunu etkileyecek şekilde değiştirirse, veya iii) Faaliyetleri ürünün güvenliğini etkilerse.
- Bakanlığın Sitesinde Yayımlanan ve Türkiye’de Yerleşik Bir İktisadi İşletmeci Gerekliliği Taşıyan Ürünler Bakımından Sahip Olduğu Yükümlülükler: Bakanlığın internet sayfasında yayımlanan listede yer alan mevzuat kapsamındaki ürün grupları için Türkiye’de yerleşik imalatçı, ithalatçı veya yetkili temsilcinin bulunmaması durumunda, ifa hizmet sağlayıcının aşağıdaki sorumlulukları yerine getirmesi gerekmektedir:
- Kimlik ve İletişim Bilgileri: İlgili teknik düzenlemelerdeki yükümlülükleri saklı kalmak kaydıyla, ismini, kayıtlı ticari ünvanını veya markasını ve açık adresini de içerecek iletişim bilgilerini ürünün üzerinde, bunun mümkün olmadığı durumlarda ürünün ambalajında veya ürüne eşlik eden bir belgede nihai kullanıcıyı yanıltmayacak, silinmeyecek, kolayca görülebilecek ve açıkça okunabilecek şekilde belirtmelidir.
- Uyarılar, güvenlik bilgileri ve uygunluk işaretleri: İlgili teknik düzenlemelerin gerektirdiği hallerde, uygunluk beyanının veya performans beyanının ve teknik dosyanın hazırlanmış olduğunu teyit etmeli ve ilgili teknik düzenlemede belirtilen süre, süre belirtilmediği hallerde ise 7223 sayılı Kanunda belirtilen süre boyunca yetkili kuruluşa sunulmak üzere uygunluk beyanını veya performans beyanını muhafaza ederek yetkili kuruluşların talebi halinde teknik dosyayı yetkili kuruluşa sunmalıdır.
- Yetkili Kuruluşlara Bilgi ve Belge Sağlama: Yetkili kuruluşun talebi doğrultusunda, ürünün uygunluğunu gösteren gerekli tüm bilgi ve belgeleri yetkili kuruluşa Türkçe veya yetkili kuruluşun kabul edeceği diğer bir dilde sağlamalıdır.
- Riski Ürünleri Yetkili Kuruluşlara Bildirme: Ürünün risk taşıdığını öğrendiği ya da bilmesi gerektiği hallerde, yetkili kuruluşu bilgilendirmelidir.
- Yetkili Kuruluşlar ile İşbirliği Yapma: Uygunsuzluk durumunda, uygunsuzluğun ortadan kaldırılması amacıyla yetkili kuruluşun gerekli düzeltici önlemin derhal alınması talebine istinaden yetkili kuruluş ile iş birliği yapmalıdır. Ürünün risk taşıdığını öğrendiği veya bilmesinin gerektiği hallerde, uygunsuzluğun ortadan kaldırılması mümkün değilse, yetkili kuruluşun talebine istinaden veya kendiliğinden ürünün taşıdığı riskin ortadan kaldırılması amacıyla yetkili kuruluş ile iş birliği yapmalıdır.
Aracı Hizmet Sağlayıcılar (Pazar Yerleri); Pasif Platformdan Aktif Denetçiye
Yönetmeliğin en radikal değişiklikleri, dijital pazar yerleri için getirdiği yeni rol ve sorumluluklar olarak öne çıkmaktadır.
Bu platformlar artık sadece satıcı ve alıcıları buluşturan pasif aracılar olmaktan çıkarak, platform üzerinde satılan ürünlerin güvenliği ve uygunluğundan belirli ölçüde sorumlu tutulan aktif denetleyicilere dönüşmektedirler.
Bu çerçevede pazar yerleri yani aracı hizmet sağlayıcılar bakımından Yönetmelik ile getirilen yükümlülükler şunlardır:
- İktisadi İşletmecilere Uygun Arayüzü Sunma Yükümlülüğü: Aracı Hizmet Sağlayıcı; kendi çevrim içi arayüzlerini, iktisadi işletmecilerin piyasaya arz ettikleri veya piyasada bulundurdukları ürünler için yukarıda belirttiğimiz üzere, satış ilanlarında yer alması gereken bilgileri sunabilmelerine imkân verecek biçimde ve bu bilgilerin nihai kullanıcılar tarafından ürünün ilanında görüntülenmesini veya başka yollarla kolayca erişilebilir olmasını sağlayacak şekilde tasarlamak ve düzenlemekle yükümlüdür.Dolayısıyla, aracı hizmet sağlayıcıların kullanıcı arayüzlerini tasarlarken; satıcıların söz konusu ürüne ilişkin vereceği bilgileri okunabilir, uygun punto ve renkte sunmalarına imkan tanıyacak bir tasarımı benimsemeleri gerekecektir.
- İçerik Çıkarma ve Bilgilendirme Yükümlülüğü: Aracı hizmet sağlayıcı, yetkili kuruluşlardan gelen içeriğin çıkarılması ve diğer talepleri yirmi dört saat içinde yerine getirmekle ve yürütülen işlemlerin sonucu hakkında talep sahibini ivedilikle bilgilendirmekle yükümlüdür. Yetkili kuruluşların “diğer talepleri” ile kastedilenin ne olduğu açıkça düzenlenmemiş ise de; düzeltme, silme, bilgilendirme vb gibi söz konusu içeriğe müdahale teşkil eden her türlü talebin anlaşılması gerektiğini düşünmekteyiz. Ayrıca ilgili içeriğin gelecekte de yayımlanmaması ile ilgili olarak yetkili kuruluşların talep yetkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda yetkili kuruluşlar aracı hizmet sağlayıcılardan, ihlale konu içeriğin çevrim içi arayüzlerinde gelecekte de yer almasını engellemelerini talep edebilecektir. Maddede belirtilen “talep sahipleri” ifadesinden ise anlaşılması gereken, söz konusu içeriğe müdahale etmesi üzere ilgili yetkili kuruluş nezdinde talep oluşturan gerçek ve tüzel kişiler olarak anlaşılmalıdır.
- Resen İçerik Kaldırma ve Erişim Engeli Getirme Yükümlülüğü: Aracı hizmet sağlayıcı, piyasada bulundurulan bir ürünün uygunsuzluğundan haberi olması halinde söz konusu ürünün elektronik ticaret ortamındaki içeriğini kaldırmak veya içeriğe erişimi engellemek için derhal girişimde bulunmakla ve yetkili kuruluşu bilgilendirmekle yükümlüdür.Dolayısıyla aracı hizmet sağlayıcının, herhangi bir şekilde söz konusu uygunsuzluktan haberi olması durumunda da gerekli aksiyonların alınması bakımından bir yükümlülük getirildiği; diğer bir deyişle üçüncü bir taraftan gelecek herhangi bir bildirim veya talep usulünün şart olarak aranmadığı gözetilmelidir.
- Ürün Güvenliği Temas Noktası: Aracı hizmet sağlayıcılar için Yönetmelik kapsamında getirilen bir diğer yükümlülük de ürün güvenliği temas noktası oluşturma yükümlülüğüdür. Ürün güvenliği temas noktası ise, bu amaca özgülenmiş ve aracı hizmet sağlayıcıya ait elektronik iletişim adresini ifade etmektedir.Aracı hizmet sağlayıcı, ürün güvenliği temas noktası aracılığıyla yetkili kuruluşlardan ve Genel Müdürlükten gelen talepleri karşılayacak ve ürün güvenliğine ilişkin hususlarda nihai kullanıcıların kendisi ile doğrudan ve hızlı bir şekilde temas kurabilmelerini sağlayacaktır.Bu kapsamda aracı hizmet sağlayıcı, belirlediği ürün güvenliği temas noktasının iletişim bilgilerini yetkili kuruluşlar ile Genel Müdürlüğe bildirmekle ve nihai kullanıcıların ürün güvenliği temas noktasına çevrim içi arayüzü üzerinden kolayca erişebilmesini sağlamakla yükümlüdür.Dolayısıyla aracı hizmet sağlayıcı, çevrimiçi ortamının arayüzünü tasarlarken; söz konusu bu ürün güvenliği temas noktasının özellikle nihai kullanıcılar tarafından kolaylıkla erişebilmesine olanak tanıyacak bir tasarımı benimsemelidir.
- Ürün Geri Çağırma Yükümlülüğü: Aracı hizmet sağlayıcı, uygunsuzluğu sebebiyle geri çağrıldığını öğrendiği ürünleri kendi çevrim içi arayüzü üzerinden satın almış tüm nihai kullanıcılara, 7223 sayılı Kanunun 19. maddesi kapsamında[2] iktisadi işletmeci tarafından ürünün geri çağrılmasına ilişkin yapılan duyuruda yer alan bilgileri elektronik posta mesajı yoluyla gecikmesizin iletmekle ve söz konusu ürünü geri çağırmakla yükümlüdür. Yönetmelik kapsamında herhangi bir süre belirtilmediğini, ancak “gecikmeksizin” ifadesi sebebiyle aracı hizmet sağlayıcının bir an önce aksiyon alması gerektiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Aracı hizmet sağlayıcının, aynı bilgilendirmeyi e-posta bildirimine ek olarak çevrim içi arayüzü üzerinden de ilgili ürünü satın almış olan tüm kullanıcılara yönelik olarak yapması gerekmektedir.
- Kayıt Tutma ve Muhafaza Etme Yükümlülüğü: Aracı hizmet sağlayıcı; tedarik zincirinde yer alan bir önceki ve varsa bir sonraki iktisadi işletmecinin ismi, kayıtlı ticari ünvanı veya markası, irtibat bilgileri ve ürünün takibini kolaylaştıracak diğer bilgilerin kaydını düzenli bir şekilde tutmakla yükümlüdür. Ek olarak aracı hizmet sağlayıcı bu kayıtları, ürünün kendi çevrim içi arayüzü üzerinden piyasaya arz edildiği veya piyasada bulundurulmaya başlandığı tarihten itibaren en az 10 yıl boyunca muhafaza etmekle ve yetkili kuruluşun talebi halinde yetkili kuruluşa sunmakla da yükümlüdür.
- İktisadi İşletmeci Olması Durumundaki Yükümlülükler: Aracı hizmet sağlayıcı kimi durumlarda iktisadi işletmeci olarak kabul edilebilecek ve bu durumda da, iktisadi işletmeci bakımından Yönetmelik ile getirilen düzenlemelere tabi olacaklardır.Aracı hizmet sağlayıcı; başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılması için elektronik ticaret ortamı sağlamanın yanı sıra, imalatçı, ithalatçı, yetkili temsilci, dağıtıcı veya ifa hizmet sağlayıcı olması durumunda iktisadi işletmeci olarak kabul edilecektir.
Yukarıdaki yükümlüklerin, pazar yerlerinin iş modellerinde ve teknoloji altyapılarında önemli değişiklikler gerektirdiği görülmektedir. Özellikle binlerce satıcı ve milyonlarca ürün barındıran büyük pazar yerleri için, tüm bu gereklilikleri karşılayacak sistemlerin kurulması, hem teknolojik hem de operasyonel açıdan büyük bir dönüşüm anlamına geliyor.
Yetkili Kuruluşlar ile İşbirliği Yapma Yükümlülüğü
Yönetmelik kapsamında, yukarıda sözünü ettiğimiz 4 ana aktör bakımından getirilen yükümlülüklerin yanı sıra, aşağıdaki aktörler bakımından yetkili kuruluşlar ile işbirliği yapma yükümlülüğü getirilmektedir:
Bilgi toplumu hizmet sağlayıcıları
Yönetmelik kapsamında bilgi toplumu hizmet sağlayıcıları, fiziksel olarak karşı karşıya gelinmeksizin elektronik yollarla ve hizmet alıcısının münferit talebiyle normal şartlarda ücret karşılığı sunulan bir hizmetin sağlayıcıları olarak tanımlanmaktadır.
Örneğin, nihai kullanıcıların İngilizce eğitimi seansı satın alabildikleri bir online platform, bilgi toplumu hizmet sağlayıcısı olarak kabul edilecektir.
Yönetmelik kapsamında bilgi toplumu hizmet sağlayıcıları, kendi hizmetleri aracılığıyla elektronik ortamda piyasaya arz edilen veya piyasada bulundurulan bir ürünün taşıdığı risklerin ortadan kaldırılması veya bu mümkün değil ise azaltılması amacıyla yürütülen işlemlerin kolaylaştırılması için yetkili kuruluşlar ile işbirliği yapma yükümlülüğü altındadır.
Aracı hizmet sağlayıcıları
Aracı hizmet sağlayıcıları, kendi hizmetleri aracılığıyla elektronik ortamda piyasaya arz edilen veya piyasada bulundurulan bir ürünün taşıdığı risklerin ortadan kaldırılması veya bu mümkün değil ise azaltılması amacıyla yürütülen işlemlerin kolaylaştırılması için yetkili yetkili kuruluşlar ile işbirliği yapma yükümlülüğü altındadır.
Posta hizmet sağlayıcıları
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, posta hizmet sağlayıcıları tarafından yürütülen hizmetler, Yönetmelik uyarınca ifa hizmet sağlayıcı kapsamının dışında bırakılmış ve dolayısıyla ifa hizmet sağlayıcıları açısından getirilen yükümlülüklerden de hariç tutulmuştur. Ancak Yönetmelik, posta hizmet sağlayıcıları bakımından taşıdıkları paketlerin içeriğinin ürün güvenliği açısından denetiminin kolaylaştırılması için yetkili kuruluşlar ile işbirliği yapma yükümlülüğü getirmiştir.
Medya hizmet sağlayıcı kuruluş
Yetkili kuruluşlar; piyasaya arz edilmesi veya piyasada bulundurulması uygun olmayan bir ürünün televizyon veya radyo üzerinden tanıtımı ve satışının yapılması halinde tanıtım ve satışın durdurulmasını medya hizmet sağlayıcı kuruluştan isteyecektir. Medya hizmet sağlayıcı kuruluş bu talep üzerine, tanıtım ve satışın durdurulması için yetkili kuruluş ile iş birliği yapmakla yükümlüdür.
Yetkili Kuruluşların Güçlenen Denetim Mekanizmaları ve Yaptırımlar
Yönetmelik ile getirilen değişiklikler kapsamında, yetkili kuruluşların denetim ve gözetim yetkilerinin genişletildiğini ve detaylandırıldığını söylemek mümkündür.
Bu kapsamda yeni düzenleme ile birlikte yetkili kuruluşların piyasa gözetimi ve denetimine ilişkin yetkileri şu aşamalar ile özetlenebilir:
Rutin Denetimler
Yetkili kuruluşlar; uzaktan iletişim araçları yoluyla piyasaya arz edilen veya piyasada bulundurulan ürünlerin güvenli ve ilgili teknik düzenlemesine uygun olup olmadığına dair denetimleri yapacak ve denetim sonucunda tespit ettiği uygunsuzlukların giderilmesini teminen iktisadi işletmecilerin uygun ve orantılı düzeltici önlemleri almasını sağlayacaktır.
İçeriğin Kaldırılması ve Erişimin Engellenmesi
Yetkili kuruluşlar; piyasada bulundurulması veya piyasaya arz edilmesi uygun olmayan bir ürünün internet üzerinden tanıtımı ve satışının yapılması halinde, aracı hizmet sağlayıcıya içeriğin çıkarılması için e-posta veya diğer iletişim araçları ile bildirimde bulunacaktır.
İçeriğin 24 saat içerisinde çıkarılmaması veya içeriğin 24 saat içerisinde çıkarılmasına rağmen aynı ürünün tekrar sistemlerinde yer aldığının tespiti halinde ise yetkili kuruluş uygun olmayan ürüne ilişkin içeriğe erişimin engellenmesine karar verebilecek ve bu kararı uygulanmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bildirecektir.
İnternet sitesinin doğrudan iktisadi işletmeciye ait olması durumunda da aynı uygulama yapılacaktır.
Tanıtımın Durdurulması Talebi
Yetkili kuruluşlar; piyasaya arz edilmesi veya piyasada bulundurulması uygun olmayan bir ürünün televizyon veya radyo üzerinden tanıtımı ve satışının yapılması halinde tanıtım ve satışın durdurulmasını medya hizmet sağlayıcı kuruluştan isteyecek ve satışın durdurulması kararını Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna bildirecektir.
İktisadi İşletmecinin Bilgi Verme Yükümlüğüne Aykırı Hareket Etmesi
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, Yönetmelik kapsamında iktisadi işletmeciler bakımından iktisadi işletmeciye ve piyasada bulundurulan ürüne ilişkin bilgi verme yükümlülüğü getirilmektedir.
Yetkili kuruluşlar, bu yükümlülüğe aykırı davranan iktisadi işletmecileri söz konusu eksikliğin giderilmesi için öncelikle uyarmakla yükümlüdür.
Bu uyarıdan sonra ilgili eksikliğin 2 iş günü içerisinde iktisadi işletmeci tarafından giderilmemesi halinde ise yetkili kuruluş, 7223 sayılı Kanun’un 16/4.maddesine yapılan atıf ile, risk değerlendirmesi yaparak tespit ettiği uygunsuzlukların giderilmesini, bunun gerçekleşmemesi halinde iktisadi işletmeciden Kanunda öngörülen önlemlerden uygun ve gerekli gördüklerinin alınmasını isteyecektir.
Eğer yetkili kuruluş, bu risk değerlendirmesi sonucunda söz konusu aykırılığın ciddi bir risk belirtisi oluşturduğuna karar verirse, ürünün piyasaya arzının yasaklanması veya kısıtlanması için gerekli tüm önlemleri alacak veya piyasada bulunan ürünün geri çağrılmasını veya piyasadan çekilmesini sağlayacaktır.
İdari Para Cezaları
Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edenlere ve yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere 7223 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri kapsamında öngörülen idari yaptırımların uygulanacağı düzenlenmiştir.
Bu kapsamda ilgili idari para cezaları Kanun’un 20.maddesinde düzenlenmiş olup her yıl yeniden değerleme oranına göre arttırılmaktadır.
Nihai Değerlendirme
Tüketici Güveni ve Pazar Kalitesi Üzerindeki Beklenen Etkiler
Yeni düzenlemenin nihai hedefi, e-ticaret ekosistemindeki güvenlik ve kalite standartlarını artırarak tüketici güvenini güçlendirmek. Bu açıdan bakıldığında, düzenlemenin uzun vadede yaratması beklenen olumlu etkileri şöyle sıralayabiliriz:
- Güvensiz ve Uygunsuz Ürünlerin Azalması: Daha sıkı denetim ve yaptırımlar sayesinde, standartlara uymayan ürünlerin piyasadan daha hızlı çekilmesi ve uzun vadede bu tür ürünlerin pazar payının azalması bekleniyor.
- Tüketici Bilincinin Artması: Ürün bilgilerinin daha şeffaf ve erişilebilir olması, tüketicilerin bilinçli seçimler yapmasını kolaylaştıracaktır.
- Sektör İtibarının Güçlenmesi: Güvenlik ve kalite standartlarının yükselmesi, e-ticaret sektörüne olan güvenin artmasına ve pazarın genişlemesine katkı sağlayabilir.
- İzlenebilirliğin Artması: Tedarik zinciri boyunca daha güçlü izlenebilirlik, sorunlu ürünlere daha hızlı müdahale edilmesini sağlayacaktır.
Yeni Düzenleyici Paradigmada Stratejik Pozisyonlanma
Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği, e-ticaret ekosisteminde sorumlulukların dağılımını ve denetim mekanizmalarının işleyişini dramatik biçimde değiştiriyor. Bu değişim, tüm ekosistem aktörleri için hem zorluklar hem de fırsatlar sunuyor.
İşletmeler için kritik soru şu: Bu yeni düzenleyici ortamda uyum maliyetlerini optimize ederken rekabet avantajını nasıl koruyabilir ve hatta artırabiliriz? Bu sorunun cevabı, şirketlerin teknolojik yetkinliklerini, organizasyonel çevikliklerini ve risk yönetimi yaklaşımlarını yeni düzenlemeye uyumlu hale getirme kabiliyetlerinde yatıyor.
Başarılı işletmelerin, bu düzenlemeyi yalnızca bir uyum sorunu olarak değil, iş modellerini ve operasyonel mükemmelliklerini geliştirmek için bir fırsat olarak görebileceğini düşünüyoruz. Ürün veri yönetimi, izlenebilirlik ve kalite güvence sistemlerini güçlendiren şirketler, sadece yasal gereklilikleri karşılamakla kalmayıp, tüketicilere daha güvenilir ve değerli bir alışveriş deneyimi sunarak uzun vadeli rekabet avantajı elde edebileceklerdir.
En önemlisi, bu düzenleme e-ticaret ekosisteminde kolektif sorumluluğun önemini vurguluyor. Artık hiçbir aktör “sadece bir aracıyım” veya “sadece taşıyorum” diyerek sorumluluktan kaçamayacak. Bu yeni paradigmada başarı, tüm değer zincirinin güvenlik ve kalite standartlarını benimsemesi ve bu standartları sürdürülebilir bir rekabet avantajına dönüştürmesiyle mümkün olacak.
Sorunuz olması halinde bizimle info@canpolatlegal.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.
Canpolat Legal, Chambers&Partners tarafından Türkiye’de FinTek alanında önerilen hukuk büroları arasında yer alan, FinTek, Bilgi Teknoloji ve Fikri Mülkiyet odaklı bir hukuk bürosudur.
[1] Uzaktan iletişim araçları; Yönetmelik kapsamında, mektup, katalog, telefon, faks, radyo, televizyon, elektronik posta mesajı, kısa mesaj, internet gibi fiziksel olarak karşı karşıya gelinmeksizin sözleşme kurulmasına imkân veren her türlü araç veya ortam olarak tanımlanmıştır.
[2] Kanun’un 19.maddesi ürünün geri çağırılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Bu kapsamda bir ürün geri çağırılırken, iktisadi işletmeci geri çağırma önlemini, ürünün teslim alınacağı veya onarılacağı adres ve irtibat noktaları, nihai kullanıcıya sunulan teklif ve seçenekler gibi hususları geri çağırma aşamasında kullanıcıya duyurmalı ve yine Kanun md 19’da belirtilen seçenekleri kullanıcıya sunmalıdır.