BDDK Döngüsel Sermaye Tamponu Uygulamasını Açıkladı
BDDK’nın internet sitesinde 25.12.2015 tarihinde yayımlanan 18.12.2015 tarihli ve 6602 sayılı Kurul Kararı ile bankaların döngüsel sermaye tamponu uygulaması ve kar dağıtım politikasına ilişkin olarak yeni düzenlemelere gidilmiştir.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 93 üncü maddesi ve 05.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de BDDK tarafından yayımlanan “Sermaye Koruma ve Döngüsel Sermaye Tamponlarına İlişkin Yönetmelik“in 4 üncü maddesi uyarınca uygulamaya konulan usul ve esaslar temelde; bankacılık sisteminin bir bütün olarak döngüsel sermaye kapsamında değerlendirilmesi, bankaya özgü sermaye tamponunun hesaplanması ve kar dağıtımına ilişkin yöntemlerin belirlenmesi olarak özetlenebilir.
Döngüsel sermaye tamponu fikri 2008 krizinin ardından Basel III düzenlemeleri ile ortaya çıkmıştır. Burada ana hareket noktası ekonomik döngülerin risk yönetimi açısından ele alınmasıdır. Ekonomik döngünün üst seviyelerinde, yani ekonomik büyümenin ve kredilerin iyi gittiği dönemde risklerin giderek arttığı düşünülerek bankaların ilave sermaye tutması istenmektedir. Ekonominin yavaşladığı ve kredi hacimlerinin düştüğü dönemlerde bankaların ilave sermaye yükümlülükleri azaltılarak bir rahatlama sağlanması ve bankaların ekonomik büyümeyi tekrar destekler hale gelmesi öngörülmektedir. Bu şekilde, döngülerin aşırı durumlara ulaşmadan önce etkilerini hafifletebilecek bir politika aracı uygulanmaya çalışılmaktadır.
Söz konusu ilave sermaye yükümlülüğü %0-2.5 arasında belirlenebilecektir. Döngüsel sermaye tamponu oranı en az bir yıl önceden kamuoyu ile paylaşılacak, artışlar bir yıl sonra azalışlar ise ilan tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Bu şekilde, ekonomik büyümenin daha sağlıklı şekilde dengelenebileceği düşünülmektedir. Bu bağlamda, Basel ve yetkili otoriteler düzenleme yetkilerinin yanında ekonomik döngülerin tahmin edilerek, “countercyclical” denilen politikalar üretebilmek adına ekonomik döngülerin tahmin edilmesi gibi zor bir görevi de üstlenmektedir.
İçeriğe bakıldığında, döngüsel sermaye oranlarının hesaplamasında ana kriterin Kredi/GSYH açığı olduğu görülmektedir. Söz konusu açığın hesaplanmasında, uzun dönemli trend Kredi/GSYH oranı ile hesaplama dönemindeki güncel oranın farkı dikkate alınmaktadır. Kabaca bir değerlendirme yapmak gerekirse, trendin altında kalan kredi büyüme oranlarında döngüsel sermaye yükümlülüğünün azaltılması, trendin üzerindeki büyüme oranlarında yükümlülüğün artırılarak bankacılık sektöründe aşırıya kaçabilecek risklerin engellenmesi amaçlanmaktadır. Tanımlamalara bakıldığında, kredilerin bankalar, banka dışı mali kurumlar ve finansal olmayan kurumların yurtdışından kullandıkları kaynaklar olarak geniş bir tanımlamaya gidildiği görülmektedir. GSYH için ise üç aylık yıllıklandırılmış milli gelir serisi kullanılacaktır.
Kredi/GSYH oranında oluşabilecek sapmaların döngüsel sermaye oranının tespitinde belirsizlik yaratmasını engellemek amacı ile GSYH, Borsa İstanbul ve bankacılık sektörünün özkaynak karlılığı gibi ilave göstergeler de yakından takip edilecektir. Düzenlemede döngüsel sermaye tamponu oranının belirlenmesinde, BDDK’nın Kredi/GSYH dışında yukarıda adıgeçen diğer kriterleri de kullanmaya yetkili olduğuna yer verilmiştir.
Son olarak, Kredi/GSYH açığının değerlendirilmesinde %3 ve %15 eşik değerlerinin kullanıldığı görülmektedir. BDDK kararında aşağıdaki şekilde bir formüle yer verilmiştir.
[Kredi/GSYH – Trend(Kredi/GSYH)] farkının (Kredi Açığı) %3’ün altına düşmesi halinde yukarıdaki formüle göre döngüsel sermaye tamponu %0 olarak belirlenmektedir. Kredi açığının %15’i aşması halinde maksimum döngüsel sermaye oranı olan %2,5 oranı kullanılmaktadır. %3-%15 arasındaki kredi açıklarında ise %2,5’in altında bir oranda döngüsel sermaye tamponu oranı ortaya çıkmaktadır. Örneğin, Kredi/GSYH oranının uzun dönemli ortalamasının %9 daha yüksek olduğu bir durumda %1.25 oranında döngüsel sermaye ortaya çıkacaktır. Önümüzdeki dönemde, açık oranının belirlenmesinde BDDK tarafından uzun vadeli ortalama Kredi/GSYH’nin hangi şekilde tespit edileceği önem taşımaktadır.
Saygılarımızla,
PROCOMPLIANCE