Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelikte Katılım Bankacılığına Yönelik Değişiklikler
I- GİRİŞ
Faizsiz finans sistemi, ülkemizde ve dünyada önemini her geçen gün arttırmakta ve hızlı bir gelişim göstermektedir. Temmuz 2018’da yayımlanan BDDK Yıllık Faaliyet Raporu’ndaki Başkan’ın sunuşunda faizsiz finansın geliştirilmesine yönelik plan, hedef ve politikalara 2019-2023 dönemini kapsayan ve hazırlıkları devam etmekte olan Ülkemiz On Birinci Kalkınma Planı’nda da yer verilmesinin beklendiği belirtilmektedir. Ülkemiz On Birinci Kalkınma Planı, henüz kamuya ilan edilmemiş olmakla birlikte 27 Ekim 2018 tarihli ve 30578 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve Onuncu Kalkınma Planı’ndaki makroekonomik politikalar ile bunların hayata geçirilmesine yönelik uygulamaların belirlendiği 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda ülkemiz katılım bankacılığının, küresel finans pazarından daha fazla pay alması amacıyla alınacak aksiyonlar ve hedef süreleri düzenlenmektedir.
İşbu yazı; sayılan gelişmeler odağında 25.01.2019 tarihli ve 30666 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan mevzuattaki düzenlemelerle katılım bankacılığına getirilen önemli değişikliklere yönelik kaleme alınmıştır.
II- DÜZENLEMELERİN GETİRDİKLERİ
25.01.2019 tarihli ve 30666 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” (Yönetmelik) ile Katılım Bankalarını ilgilendiren önemli değişiklikler yapılmıştır:
1- Katılım bankalarının “fon kullandırma yöntemleri” yeniden düzenlenmiştir.
Ülkemizde katılım bankacılığı sisteminin plasman ürün yapısının çeşitlendirilmesi açısından fon kullandırma yöntemleri; uluslararası standartlar, muhtelif ülke uygulamaları ve muteber akademik kaynaklardan faydalanılarak yeniden belirlenmiştir. Bu doğrultuda katılım bankalarının murabaha ağırlıklı plasman yapısına alternatif ürünler odağında sistemin özüne uygun yöntemler geliştirilmiştir. Bir kısım fon kullandırma yöntemleri açısından mevzuatsal sayılabilecek sakıncalar ortadan kalkmış, bazı yöntemler için yasal altyapı oluşmuş ve uygulaması olmayan yöntemler özelinde de sistemin gelişimi adına önemli bir adım atılmıştır. Böylelikle 01.01.2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek söz konusu düzenleme ile katılım bankacılığı düzenlemeleri uluslararası uygulama ve standartlarla uyumlu hale getirilmiştir.
Katılım bankalarının Yönetmelikte geçen fon kullandırma yöntem ve türlerine aşağıdaki tabloda yer verilmektedir:
FON KULLANDIRMA YÖNTEMLERİ |
||||||
1. SATIM |
2.KİRALAMA | 3.ORTAKLIK | 4.VEKALET |
5.DİĞER |
||
TÜRLERİ | 1 |
Murabaha |
Adi Kiralama | Mudarebe | Adi Vekâlet |
Karz-ı Hasen |
2 |
Tevliye |
Finansal Kiralama | Müşareke | Yatırım Vekâleti |
Kefalet |
|
3 |
Müsaveme |
Faaliyet Kiralaması | Girişim Sermayesi |
Garanti |
||
4 |
Selem |
Ürün Kiralaması | Mülkiyet Ortaklığı |
Vaat |
||
5 |
İsticrar |
İşgücü Kiralaması | Zirai Ortaklıklar |
Cuâle |
||
6 |
Teverruk |
|||||
7 |
İstisna |
Finansal sektörün günden güne sürekli değişen ve bir o kadar karmaşık hale gelen dinamik yapısına bağlı olarak sayılan yöntemlere ilave diğer yöntemlerin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nca (BDDK) belirlenebileceği hükmedilmiştir. Bunun yanında sayılan yöntemler ve bu yöntemlere ilişkin belirlenecek standartlara dayalı hukuki ilişkilerin yalnızca müşterilere finansman sağlama amacıyla kurulabileceği hüküm altına alınmıştır.
Sayılan yöntemlere dayalı kullandırımlar için BDDK’nın uygun görüşü alınmak suretiyle Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) tarafından tip sözleşmeler hazırlanacağı düzenlenmiştir. Böylelikle müşterilerle imzalanacak sözleşmelerin yeknesak bir şekilde uygulanması ve katılım bankacılığı meslek ilke ve standartlarına uyumunu sağlamak amaçlanmıştır. Bununla birlikte her bir fon kullandırma yöntemine ilişkin standartların BDDK’nın uygun görüşü alınmak suretiyle TKBB’ce belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Not: Meri Yönetmelikte geçen “Kurul” kelimesinin tanımı bulunmamaktadır. Değişikliğe dair Yönetmeliğin 9.maddesinin 1.fıkrasının d bendinde geçen “Kurul” ifadesiyle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun kastedildiği yönünde dikkate alınmıştır.
2- Kalkınma ve yatırım bankalarının katılım bankacılığı yöntemlerine dayalı faaliyet göstermelerine yönelik yasal altyapı oluşturulmuştur.
2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda katılım bankacılığının, küresel finans pazarından daha fazla pay almasını teminen kalkınma ve yatırım bankalarının katılım bankacılığı yöntemlerini kullanmalarına yönelik yasal altyapının oluşturulması planlanmıştır. Yönetmelik ile birlikte kalkınma ve yatırım bankaları, münhasıran faizsiz yöntemlerle sağlamış oldukları kaynaklarla sınırlı olmak üzere, 01.01.2020 tarihinden itibaren sayılan katılım bankacılığı yöntemlerine dayalı olarak finansman sağlayabilecektir.
3- Katılım bankalarınca müşterilerine gelir elde etme amaçlı nakit finansman sağlanamaz.
Katılım Bankacılığı, reel olanı finanse etme prensibine dayalı bir sistemdir. Ülkemizde katılım bankaları ve konvansiyonel bankalar aynı piyasada faaliyet göstermekle birlikte faaliyetlerinde birbirinden farklı prensip ve uygulamaları esas aldıklarının ortaya konulması kritiktir. Zira bu konu, eksik bilgilerden kaynaklı olarak katılım bankacılığına yönelik oluşan olumsuz algıların ortadan kaldırılması ve sisteme duyulan güvenin artırılması açısından önem taşımaktadır.
Yönetmelik’te katılım bankalarınca gelir elde etme amaçlı olarak nakit finansman yapılamayacağı belirtilerek katılım bankacılığının kaidelerinden biri olan ve konvansiyonel bankacılık arasındaki farkı ortaya koyan temel bir husus hüküm altına alınmıştır.
4- Satım yöntemine dayalı finansman süreçlerinde işletilecek esaslara yer verilmiştir.
Satım yöntemlerine dayalı işlemlerde satıcı tarafından müşteri adına düzenlenen belgeler sebebiyle yapılacak ödemelerin finansman sağlayan katılım bankası vasıtasıyla yapılması ve bankanın kayıtlarında gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. İlaveten bu yöntemle kullandırılacak fonlarla ilgili alım satıma ilişkin belgenin (fatura vb.) bir suretinin, katılım bankasınca muhafazasının zorunlu olduğu hükmü mevcuttaki haliyle korunmuştur. Böylelikle satım yöntemlerine dayalı finansman akışının katılım bankacılığı prensiplerine uygunluğunun sağlanması ve yeknesak şekilde uygulanması amaçlanmıştır.
Yönetmeliğin daha iyi anlaşılabilmesi için katılım bankalarının fon kullandırma yöntemleri maddesi paralelinde tanımlar maddesine de ekleme yapılmıştır. Böylelikle katılım bankacılığı yöntemlerine dayalı finansmana konu mal, hak ve hizmeti satan, sağlayan, üreten, kiralayan ve/veya dağıtan gerçek ya da tüzel kişi “satıcı” olarak tanımlanmıştır.
5- Finansman ortaklıklarına ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenmiştir.
Ortaklık yöntemlerinden mülkiyet ortaklığı dışındaki yöntemlere dayalı finansman işlemlerinde banka ile müşteri arasında finansman ortaklığı kurulabilir. Finansman ortaklığı; ortaklık sermayesinin oluşturulması, faaliyet alanının belirlenmesi ve sermayenin kullanımı sonucunda elde edilen gelirlerin veya maruz kalınan kayıpların paylaşımı aşamasında devreye giren bir ortaklık türüdür. Bu kapsama uygun düştüğü ölçüde ortaklıkları düzenleyen ilgili mevzuat hükümlerine tabidir.
Katılım bankalarının müşterileriyle kuracakları finansman ortaklıklarında kaide; finansman sağlama ve ortaya çıkacak kâr ve zararı paylaşma amacına hizmet etmektedir. Finansmana konu faaliyetlerin bizzat kurulan ortaklık tarafından icra edilmesi değildir.
Yönetmeliğe göre finansman ortaklığı iki şekilde kurulabilir:
- Meri Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen sermaye şirketi şeklinde veya
- Taraflar arasında imzalanan süreli ortaklık sözleşmesi ile
Bu türden ortaklıkların katılım bankacılığı meslek ilke ve standartlarına uygun şekilde kurulabilmesi ve sonlandırılabilmesi için akdedilecek sözleşmelerde, Yönetmelik’te sayılan bulunması gereken unsurlara aşağıda yer verilmiştir:
- Sermayesine iştirak edilen ortaklığın yönetimi başta olmak üzere tarafların hak ve yükümlülükleri
- Tarafların kâr ve zarara katılma oranları
Finansman ortaklığı paylarının en fazla yedi yıl içinde elden çıkarılması şarttır. Bankaca ihtiyaç duyulması ve konuya ilişkin tevsik edici belgelerle başvurulması halinde yedi yıllık sürenin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nca uzatılabileceği hüküm altına alınmıştır.
6- Finansman ortaklıkları finansmanı “kredi sınırlamalarına tabi olmayan işlemler” arasında sayılmıştır.
Finansman ortaklıkları finansmanı; 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 48.maddesi kapsamında bir kredi niteliğindedir. Bilindiği üzere, krediler riskli işlemlerdir, ne kadar teminata bağlanırsa bağlansın ana paraları, getirileri veya yapılan masraflarının geri alınamaması ihtimali vardır. Bu nedenle kredi riski çeşitli tekniklerle sınırlandırılmıştır.
Bankanın içinde bulunduğu risk grubuna açılacak kredilerin özkaynaklara oranı %20’dir. Anılan Kanunun 49. maddesinin ikinci fıkrasındaki banka risk grubu kapsamına banka ile bankanın nitelikli pay sahipleri, yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürü, bunların birlikte veya tek başına, doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol ettikleri ya da bunların sınırsız sorumlulukla katıldıkları veya yönetim kurulu üyesi ya da genel müdürü oldukları ortaklıklar dahildir.
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 55. maddesinde kredi sınırlamalarına tabi olmayan işlemler sayılmış ve birinci fıkrasının i bendi ile de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na istisnanın kapsamını genişletme yetkisi verilmiştir. BDDK, kredi sınırlamalarına tabi olmayan işlemleri Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinde düzenlemiştir. Yönetmelik değişikliği ile birlikte bankanın dâhil olduğu risk grubuna kullandırılacak “finansman ortaklıkları” kapsamındaki krediler sınırlamaya tabi olmayan işlemler arasında sayılmıştır. Söz konusu hüküm, Yönetmeliğin yayım tarihi olan 25.01.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
III- SONUÇ
Ülkemizde katılım bankacılığının gelişmesi, büyümesinin sürdürülebilir kılınması için sistemin özüne uygun ürünlerin yaygınlaştırılması ve kullanım alanlarının genişlemesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bakımdan Katılım Bankalarının; dijital dönüşüm sürecini hızlandırıp, sistemin özüne uygun ürün çeşitliliğini ön plana çıkararak ekonomiye katkıda bulunacak girişimlere ve projelere yön vermesi; Ülkemiz On Birinci Kalkınma Planı ile belirlenecek makroekonomik ve sektörel politikaların hayata geçirilmesi açısından öneme haizdir.
Katılım bankacılığına ilişkin söz konusu düzenleme; sistemin sağlıklı bir mevzuat altyapısının oluşması, tüketici ve yatırımcılara alternatif finansal hizmetler sunulması, reel sektörü daha fazla destekleyecek bir yaklaşımın yaygınlaşması ve ülkemizin kalkınmasına zemin hazırlaması açısından kritik niteliktedir.
Saygılarımızla,
Vahdet Deniz AKÇAOĞLU
“UYARI: Bu çalışmada yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleri olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir. Ayrıca, bilgiler yazının hazırlandığı tarihteki mevzuat göz önünde bulundurularak verilmiş olup, yazı içeriği aradan geçen zaman içerisinde mevzuat değişiklikleri ve ilgili kurumların konu hakkındaki görüşleri çerçevesinde güncelliğini yitirmiş olabilir.”
BANKALARIN KREDİ İŞLEMLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
BANKALARIN KREDİ İŞLEMLERİNE İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK 25.01.2019 Tarihli ve 30666 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlandı |
|
ESKİ DÜZENLEME | YENİ DÜZENLEME |
Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan; a) Ana ortaklık: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan ana ortaklığı, b) Banka: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan bankaları, c) Finansal kuruluş: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan finansal kuruluşu, ç) Kanun: 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununu, d) Konsolide özkaynak: Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik uyarınca hesaplanacak konsolide özkaynağı, e) Kontrol: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan kontrolü, f) Kredi: Kanunun 48 inci maddesi uyarınca kredi sayılan işlemleri, g) Kurum: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu, ğ) Nitelikli pay: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan nitelikli payı, h) Özkaynak: Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik uyarınca hesaplanacak özkaynağı, ı) Risk grubu: Kanunun 49 uncu maddesinde tanımlanan risk grubunu, i) 3568 sayılı Kanun: 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununu ifade eder.
|
Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan; a) Ana ortaklık: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan ana ortaklığı, b) Banka: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan bankaları, c) Finansal kuruluş: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan finansal kuruluşu, ç) Kanun: 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununu, d) Konsolide özkaynak: Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik uyarınca hesaplanacak konsolide özkaynağı, e) Kontrol: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan kontrolü, f) Kredi: Kanunun 48 inci maddesi uyarınca kredi sayılan işlemleri, g) Kurum: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu, ğ) Nitelikli pay: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan nitelikli payı, h) Özkaynak: Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelik uyarınca hesaplanacak özkaynağı, ı) Risk grubu: Kanunun 49 uncu maddesinde tanımlanan risk grubunu, i) 3568 sayılı Kanun: 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununu, j) Satıcı: Bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında sayılan yöntemlere dayalı finansmana konu mal, hak ve hizmeti satan, sağlayan, üreten, kiralayan ve/veya dağıtan gerçek ya da tüzel kişiyi, k) Üst yönetim: 11/7/2014 tarihli ve 29057 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bankaların İç Sistemleri ve İçsel Sermaye Yeterliliği Değerlendirme Süreci Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinde tanımlanan üst yönetimi, ifade eder. |
Katılım bankalarınca finansman sağlama yöntemleri MADDE 19 – (1) Kanunun 48 inci maddesinin ikinci fıkrasında kredi sayılacağı belirtilen finansman yöntemlerine ilişkin usul ve esaslar aşağıda belirtilmiştir. a) Kurumsal Finansman Desteği: Katılım bankası ile fonu kullanacak işletme arasında akdedilecek sözleşme dahilinde, işletmenin ihtiyaç duyduğu her türlü emtia, menkul kıymet, gayrimenkul, hak ve hizmet bedelinin satıcıya ödenmesi koşuluyla işletmenin borçlandırılması işlemidir. Bu yöntemle kullandırılacak fonlarla ilgili alım satıma ilişkin belgenin bir suretinin katılım bankasınca muhafazası zorunludur. b) Bireysel Finansman Desteği: Bireysel ihtiyaçlar için, gerçek kişi alıcıların doğrudan satıcılardan aldıkları mal veya hizmet bedelinin, katılım bankası tarafından satıcıya ödenmesi koşuluyla alıcının borçlandırılması işlemidir. Bu yöntemle kullandırılacak fonlarla ilgili alım satıma ilişkin belgenin bir suretinin muhafazası zorunludur. c) ç) Finansal Kiralama: Taşınır ve taşınmaz malların 10/6/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde, katılım bankası ile kalkınma ve yatırım bankası tarafından temin edilerek kiraya verilmesidir. d) Mal Karşılığı Vesaikin Finansmanı: Katılım bankası ile fon kullanan arasında düzenlenecek yazılı bir sözleşme dahilinde, mal karşılığı vesaik mukabilinde fon kullandırılması işlemidir. e) Ortak Yatırımlar: Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki sınırlamalar dikkate alınmak kaydıyla, gelişme potansiyeli taşıyan ve kaynak ihtiyacı olan şirketlerin sermayelerine, taraflar arasında düzenlenecek sözleşme hükümleri çerçevesinde edinilecek ortaklık paylarının en fazla yedi yıl içinde halka arz yoluyla elden çıkarılması şartıyla, katılım bankalarınca iştirak edilmesi veya belirli bir yatırımın finansmanı amacıyla oluşturulacak fonlara katılınmasıdır. Sermayeye iştirak şeklindeki yatırımlar için düzenlenecek sözleşmelerde, sermayesine iştirak edilen şirketin yönetimi hususu başta olmak üzere tarafların hak ve yükümlülükleri ile sermayenin halka arz edilmesi sürecine ilişkin hükümlere yer verilmesi zorunludur.
|
Katılım bankalarının fon kullandırma yöntemleri
MADDE 19 – (1) Katılım bankalarının fon kullandırma yöntemleri aşağıda belirtilmiştir. a) Satım yöntemleri: Finansman sağlama amacıyla müşterinin ihtiyaç duyduğu her türlü maddi ve gayri maddi mallar ile hak ve hizmetin, bedeli satıcıya ödenerek tedarik edilmesi işlemidir. Satım yöntemleri; kâr beyanı ile satım (murabaha), kârsız satım (tevliye), pazarlık usulüyle satım (müsaveme), peşin ödemeli satım (selem), açık hesaplı satım (isticrar), kâr beyanı ile emtia satımı (teverruk) ve eser sözleşmesi (istisna) türlerinden oluşur. b) Kiralama yöntemleri: Tüketilmeden kullanılabilen bir varlığın menfaatinin finansman sağlama amacıyla belirli bir süre için müşteriye bırakılması işlemidir. Kiralama yöntemleri; adi kiralama, finansal kiralama, faaliyet kiralaması, ürün kiralaması ve işgücü kiralaması türlerinden oluşur. c) Ortaklık yöntemleri: Gerçek veya tüzel kişilerin tüm faaliyetlerinden, belirli bir faaliyetinden veya belirli bir malın mülkiyetinin edinilmesinden doğacak kâr ve zarara katılmak üzere finansman sağlama amacıyla müşterilerle ortaklık kurulması işlemidir. Ortaklık yöntemleri; emek-sermaye ortaklığı (mudarebe), kâr-zarar ortaklığı (müşareke), yatırım ortaklığı (girişim sermayesi), mülkiyet ortaklığı, zirai ortaklıklar türlerinden oluşur. ç) Vekâlet yöntemleri: Müşteri ile imzalanan vekâlet sözleşmesi kapsamında kârın tamamı veya önceden belirlenmiş belirli bir kısmı ile zararı bankaya ait olmak üzere, gelir getirici bir faaliyeti için finansman sağlama amacıyla müşterinin vekil olarak yetkilendirilmesi işlemidir. Vekâlet yöntemleri, adi vekâlet ve yatırım vekâleti türlerinden oluşur. d) Diğer yöntemler: Karşılıksız ödünç (karz-ı hasen), kefalet, garanti, vaat, ödül vaadi (cuâle) türleri ile Kurulca belirlenecek diğer yöntemlerden oluşur. (2) Birinci fıkrada sayılan yöntemlere ve bu yöntemlere ilişkin belirlenecek standartlara dayalı hukuki ilişkiler münhasıran finansman sağlama amacıyla kurulur. (3) Katılım bankaları, gelir elde etme amaçlı olarak müşterilerine nakit finansman sağlayamazlar. (4) Satım yöntemlerine dayalı işlemlerde satıcı tarafından müşteri adına düzenlenen belgeler sebebiyle yapılacak ödemelerin finansman sağlayan banka vasıtasıyla yapılması, bankanın kayıtlarında gösterilmesi ve alım satıma ilişkin belgenin bir suretinin bankada muhafazası zorunludur. (5) Birinci fıkranın (c) bendinde sayılan ortaklık yöntemlerinden mülkiyet ortaklığı dışındaki yöntemlere dayalı finansman işlemlerinde banka ile müşteri arasında finansman ortaklığı kurulur. Finansman ortaklığı, müşterinin belirli bir faaliyetinden veya tüm faaliyetlerinden doğacak kâr ve zarara katılmak üzere Kanunun 48 inci maddesi hükümleri kapsamında münhasıran finansman sağlama amaçlı olarak kurulur ve bu madde hükümlerine uygun düştüğü ölçüde ortaklıkları düzenleyen ilgili mevzuat hükümlerine tabidir. (6) Finansman ortaklığı, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen sermaye şirketi şeklinde veya taraflar arasında imzalanan süreli ortaklık sözleşmesi ile kurulur. Tarafların kâr ve zarara katılma oranları sözleşmede belirtilir. (7) Finansman ortaklığı sözleşmelerinde, sermayesine iştirak edilen ortaklığın yönetimi başta olmak üzere tarafların hak ve yükümlülüklerine yer verilmesi zorunludur. Finansman ortaklığı paylarının en fazla yedi yıl içinde elden çıkarılması şarttır. Kurul, ihtiyaç duyulması halinde bankaca konuya ilişkin tevsik edici belgelerle Kuruma başvurulması halinde yedi yıllık süreyi uzatabilir. (8) Birinci fıkrada sayılan yöntemlere dayalı finansmanlar için müşteriler ile imzalanacak sözleşmelerin yeknesak bir şekilde uygulanmasını ve katılım bankacılığı meslek ilke ve standartlarına uyumunu teminen, Kurulun uygun görüşü alınmak suretiyle Türkiye Katılım Bankaları Birliği tarafından tip sözleşmeler hazırlanır. (9) Birinci fıkrada belirtilen her bir finansman yöntemine ilişkin standartlar, Kurulun uygun görüşü alınmak suretiyle Türkiye Katılım Bankaları Birliği tarafından belirlenir. (10) Kalkınma ve yatırım bankaları, bu madde hükümleri ile bu madde hükümlerine dayalı olarak yapılacak düzenlemelere uygun olmak ve münhasıran faizsiz yöntemlerle sağlamış oldukları kaynaklarla sınırlı olmak üzere, müşterilerine birinci fıkrada sayılan yöntemlere dayalı olarak finansman sağlayabilir. |