Banka ve Aracı Kurumlara Varlık Barışı Kapsamında Gelen Talepleri Kabul Etme Yükümlülüğü Getirildi
22 Ağustos 2016 tarihinde yayımladığımız yazımızda, 19 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun”un 7 nci maddesinde yapılan düzenleme ile kamuoyunda “Varlık Barışı” olarak bilinen uygulamanın yürürlüğe girdiğini, ancak, uygulamanın detaylarının Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanacak düzenlemeler sonrası netleşeceğini belirtmiştik.
25 Ağustos 2016 tarihinde yayımladığımız yazımızda da, Varlık Barışı’na ilişkin uygulama detaylarını içeren “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No:1)”in, 23 Ağustos 2016 tarihli Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, mevcut uygulamada Varlık Barışı’na konu edilecek varlıklar için herhangi bir vergi ödeme yükümlülüğü öngörülmediği için daha önceki uygulamalarda olduğu gibi bu varlıkların bildirim ve beyanına ilişkin bir süreç bulunmadığı belirtilmişti.
Bu defa, 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No:4)” (Tebliğ) ile devam eden Varlık Barışı uygulaması kapsamında Maliye Bakanlığı’na iletilen hususlar da dikkate alınarak ilave açıklamalar yapıldı. Mevcut Varlık Barışı kapsamında bugüne kadar yapılan düzenlemeler uygulamaya ilişkin çok fazla detay içermemesi ve mevcut uygulamada vergi ödeme yükümlülüğü de olmadığı için Varlık Barışı kapsamında gelen bedellerin bildirimine ilişkin bir süreç olmaması nedeniyle tereddüt içeren birçok nokta barındırıyor ve uygulama kapsamında gelen bedellerin tespiti ve raporlaması açısından sorunlar oluşturuyordu. Yeni yayımlanan Tebliğ uygulamaya ilişkin tereddüt içeren birçok noktayı açıklığa kavuşturması ve Varlık Barışı kapsamında gelen bedellerin bildirimi için bir form kullanılmaya başlanacak olması açısından oldukça isabetli düzenlemeler içeriyor. Öte yandan, banka ve aracı kurumlara Varlık Barışı kapsamında gelen talepleri karşılama yükümlülüğü getirdiği için de bu kurumların karaparanın aklanmasının ve terörizmin finansmanının önlenmesi kapsamında tabi oldukları özellikle uluslar arası kurallar ve yurtdışı muhabir ve kreditör ilişkileri açısından sıkıntı yaratabilecek hususlar içeriyor.
Bu çerçevede, Tebliğ ile getirilen değişikliklere ve uygulamada önemli görülen hususlara ilişkin bilgilere aşağıda yer veriyoruz:
VARLIK BARIŞI UYGULAMASI KAPSAMINDA BANKA VE ARACI KURUMLARA BİLDİRİLEN VARLIKLAR İÇİN FORM KULLANILMAYA BAŞLANACAK
1- Tebliğ’in 2/8 maddesi uyarınca yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’ye getirilmesinde veya menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının banka ya da aracı kurumlara bildirilmesinde, bu Tebliğin yürürlüğe girdiği 02 Aralık 2016 tarihinden itibaren Tebliğ ekinde yer alan ve ıslak imzalı olarak hazırlanacak “Form”un kullanılacağı belirtiliyor. Diğer taraftan, bu Tebliğ’in yayımından önce (02 Aralık 2016 tarihinden önce) bildirimde bulunanlar bakımından Tebliğ eki Form’un düzenlenerek ilgili banka veya aracı kurumlara verilmesi ise ihtiyari bırakılmış. Yine de 02 Aralık 2016 tarihinden önce uygulamadan yararlananların Türkiye’ye getirdikleri bedelleri Varlık Barışı kapsamında getirdiklerini ispat için söz konusu Formu doldurarak banka ve aracı kurumlarına vermesinin faydalı olacağını düşünüyoruz.
YURTDIŞINDA BULUNAN VARLIKLARIN HESABEN TÜRKİYE’YE GETİRİLDİĞİNİN TEVSİK EDİLMESİ
2- Tebliğ’de, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi durumunda, banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formlarının, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabileceği belirtilmiştir.
YURTDIŞINDA BULUNAN VARLIKLARIN FİZİKEN TÜRKİYE’YE GETİRİLMESİ HALİNDE NAKİT BEYAN FORMU KULLANILACAK
3- Tebliğ’in 2/7 maddesinde, yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon / bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgelerin, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabileceği belirtilmiştir. Maddede bahsi geçen Gümrük İdaresi’nden alınan belgenin mevzuatımızdaki karşılığı “Nakit Beyan Formu’’dur (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Gümrüklerde Nakit Kontrolleri Konulu 2016/1 sayılı Genelgesi). Bu çerçevede, banka ve aracı kurumlara nakit getiren ve Varlık Barışı’ndan faydalanmak isteyen kişilerden ilgili kurumlarca bu nakit varlıkların yurtdışından getirildiğinin tevsiki için Nakit Beyan Formu talep edilecektir.
MENKUL KIYMET VE DİĞER SERMAYE PİYASASI ARAÇLARININ TÜRKİYE’YE GETİRİLMEDEN BİLDİRİM YOLUYLA UYGULAMADAN YARARLANDIRILMASI
4- 6736 sayılı Kanun kapsamında 23.08.2016 tarihinde yayımlanan Seri 1 No’lu Tebliğ’de belirtildiği üzere menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının banka veya aracı kurumlara, kendileri veya yetkilendirdiği kişilerce bildirilmesi, söz konusu kıymetlerin Türkiye’ye getirildiğinin kabulü için yeterli olmaktadır. Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı formundaki varlıkların birçoğu yurt dışında kayden izlenen varlıklar olduğu ve bunların saklaması ilgili ülkelerdeki kuruluşlarda kayden yapıldığı; çoğu zaman bu varlıkların basılı olarak ve kaydi şekilde Türkiye’ye getirilmesi mümkün olmadığı için Varlık Barışı uygulamasında da bu varlıkların Türkiye’ye getirilmesi şart koşulmamıştır. Bu varlıkları bildirimde bulunma seçeneğini tercih ederek Varlık Barışı kapsamına almak isteyenler bakımından söz konusu varlıkların daha sonra hesaben veya fiziken Türkiye’ye getirilmesi ihtiyari bırakılmıştır. Yeni yayımlanan Tebliğ’in 2/5 maddesinde, bankalar ve aracı kurumların, hesaba transfer edilmek veya fiziken getirilmek suretiyle hesap açma halleri hariç olmak üzere, kendilerine bildirilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları için yapılan bildirimi tabi oldukları mevzuatları çerçevesinde muhafaza edecekleri ve bu varlıklara ilişkin ayrıca bir hesap oluşturmayacakları veya kayden izlemeyecekleri açıklaması yapılmıştır.
Gerçek ve tüzel kişiler, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde, yurt dışındaki ilgili kurum veya kuruluştan alınacak tevsik edici belgeleri kullanabileceklerdir. Bu kapsamda, bildirilen varlığa ilişkin olarak yurt dışındaki ilgili kurum veya kuruluştan alınan ve Tebliğ eki Form’a eklenen dekont, ekstre, makbuz gibi belgeler ilgili kuruluşlar açısından yeterli kabul edilecektir. Tebliğ’de 6736 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinin uygulanması bakımından, banka ve aracı kurumların kendilerine ibraz edilen söz konusu belgelerin teyitlerini almak gibi bir yükümlülüklerinin bulunmadığı, söz konusu belgelerin, varlığın bulunduğu ülkedeki Türk elçilik ve konsoloslukları, bunların bulunmaması halinde mahallinde Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından onaylanmış olması şartının da aranmayacağı belirtilmiştir.
ŞİRKETLERCE VARLIK BARIŞI KAPSAMINDA TÜRKİYE’YE GETİRİLECEK VARLIKLARDA ŞİRKET YETKİLİ KARAR ORGANI’NIN BU KONUDAKİ KARARI ARANACAK
5- Tebliğ’in 2/11 maddesi uyarınca şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen, ancak gerçekte şirketlere ait olan varlıkların şirketler tarafından Varlık Barışı kapsamında Türkiye’ye getirilmesinin mümkün bulunduğu açıklaması yapılmıştır. Bu kapsamda, şirketlerin, kanuni temsilcileri, ortakları veya 19.08.2016 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenmiş bir vekalet veya temsil sözleşmesi olmak koşuluyla vekilleri aracılığıyla yurt dışında değerlendirdikleri kendilerine ait varlıkları, madde kapsamında Türkiye’ye getirme imkanlarının bulunduğu belirtilmiştir. Bu durumda, şirket adına açılmış veya yeni açılacak bir hesaba kanuni temsilciler, ortaklar veya vekiller tarafından transfer edilecek varlıklar, şirket tarafından Türkiye’ye getirilmiş sayılacaktır. Madde kapsamındaki varlıkların bu şekilde Türkiye’ye getirilmesinde, usulüne uygun olarak şirket yetkili organlarınca alınmış karar örneği, vekalet veya temsil sözleşmesi gibi tevsik edici belgelerin Tebliğ eki Form’a eklenmesinin gerektiği belirtilmiştir.
VARLIK BARIŞINDAN FAYDALANACAK VARLIKLARA HANGİ TARİHTE SAHİP OLUNDUĞUNUN ÖNEMİ BULUNMUYOR
6- Tebliğ’de yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının 31.12.2016 tarihine kadar Varlık Barışı uygulaması kapsamında Türkiye’ye getirilmesi koşuluyla, bu varlıklara yurt dışında hangi tarih itibarıyla sahip olunduğunun herhangi bir öneminin bulunmadığı belirtilmiştir. Diğer bir ifadeyle yurt dışında bulunan varlıklar hangi tarih itibarıyla elde edilmiş olursa olsun 31.12.2016 tarihine kadar Türkiye’ye getirilmiş olmaları şartıyla Varlık Barışı’ndan faydalanabilecek.
7- Yurt dışında bulunan ancak anılan madde kapsamına girmeyen varlıkların (örneğin bireysel müşteriler için varlık barışı uygulaması kapsamında olmayan yurtdışında bulunan taşınmazların) kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle Varlık Barışı uygulaması çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesinin mümkün olduğu belirtilmiştir.
BANKA VE ARACI KURUMLARA VARLIK BARIŞI KAPSAMINDAKİ HESAP AÇMA VE BİLDİRİM TALEPLERİNİ KABUL ETME ZORUNLULUĞU GETİRİLDİ
8- Tebliğ’in 2/10 maddesi uyarınca, banka veya aracı kurumlar ya da Gümrük İdaresi ile ilgili diğer kurum ve kuruluşlar, gerçek ve tüzel kişilerin Varlık Barışı kapsamında Türkiye’ye getirdikleri varlıklarına yönelik işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmeye mecbur kılınmışlardır. Tebliğ’de, 6736 sayılı Kanun’un Varlık Barışı’na ilişkin 7 nci maddesinin uygulanması bakımından banka ve aracı kurumların, gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışından getirdikleri varlıklara ilişkin hesap açma taleplerini karşılamak ve bildirimlerini almak, ilgili diğer kurum ve kuruluşların da bu varlıklara ilişkin işlem taleplerini yerine getirmek zorunda oldukları belirtilmiştir.
BANKA VE ARACI KURUMLAR GELEN VARLIKLARIN KAYNAĞINI SORGULAYAMAYACAK
9- Yine Tebliğ’in 2/12 maddesinde; 6736 sayılı Kanun’un “Varlık Barışı’ndan yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacağı, vergi cezası ve idari para cezaları kesilemeyeceği” yönünde koruma getiren 7 nci maddesinin 6 ncı fıkrasının özel hüküm niteliği taşıdığı; bu nedenle banka veya aracı kurumlar ya da Gümrük İdaresi ile ilgili diğer kurum ve kuruluşların, Türkiye’ye getirilen varlığın daha önceden yurt dışında hangi şekilde tasarruf edildiğine veya değerlendirildiğine ilişkin olarak ayrıca bir inceleme ve araştırma yapmayacakları gibi Tebliğ eki Form ve ekleri dışında herhangi bir belge istemeyecekleri düzenlenmiştir.
Banka ve aracı kurumlara getirilen Varlık Barışı kapsamında başvuranlara hesap açma ve taleplerini karşılama, gelen varlığı sorgulamama zorunluluklarının bankaların karaparanın aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi kapsamında tabi oldukları ulusal ve uluslararası mevzuat, yurtdışı muhabirleri ve kreditörlerine verdikleri taahhütler yönünden sıkıntı yaratabileceği değerlendirilmektedir.
Ülkemizde birçok banka mevcut durumda yabancı banka gruplarına bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Varlık Barışı kapsamında gelen her talebin ilgili Kanun dışında herhangi bir sorgulama yapılmadan kabul edilmesi zorunluluğu öncelikle bu bankaların tabi olduğu yabancı banka gruplarının uyum politikaları açısından uyumsuz bir durum yaratabilecektir.
Bunun dışında 16.09.2008 tarihli ve 26999 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik“in 12 nci maddesindeki “Hizmetlerin, işlemlerin ve müşterilerin risklere göre derecelendirilmesi ve sınıflandırılması,“, “Riskli müşteri, işlem veya hizmetlerin izlenmesinin ve kontrol edilmesinin sağlanması; ilgili birimleri uyaracak şekilde rapor edilmesi; işlemin üst makamın onayı ile gerçekleştirilmesi ve gerektiğinde denetlenmesi için uygun işleyiş ve kontrol kurallarının geliştirilmesi“, aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesindeki yüksek riskli olarak belirlenen müşteri gruplarına yönelik olarak “Müşteri hakkında ilave bilgi edinmek ve müşteri ile gerçek faydalanıcının kimlik bilgilerini daha sık güncellemek, işleme konu malvarlığının ve müşteriye ait fonların kaynağı hakkında mümkün olduğu ölçüde bilgi edinmek, İş ilişkisine girilmesini, mevcut iş ilişkisinin sürdürülmesini ya da işlemin gerçekleştirilmesini üst seviyedeki görevlinin onayına bağlamak,” tedbirlerinin Varlık Barışı kapsamındaki işlemlerde uygulanamayacağı görülmektedir.
Varlık Barışı kapsamında özellikle nakit formunda gelecek bedeller ya da banka ve aracı kurumların yüksek riskli olarak belirledikleri ülkeler ve off-shore merkezlerden gelecek bedeller bu kurumlar için yüksek riskli işlemlerdir. Bu işlemlerin her türlü durumda kabulü bankaların yurt dışı muhabirlik ve kredi ilişkileri ile itibar risklerinin yönetimi açısından da sıkıntı oluşturabilecek mahiyettedir.
VARLIK BARIŞI KAPSAMINDA TÜRKİYE’YE GETİRİLEN VARLIKLAR İÇİN HERHANGİ BİR VERGİ ÖDENMEYECEK
10- Konuyla ilgili daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz üzere mevcut Varlık Barışı uygulamasının daha önceki Varlık Barışı uygulamalarından en önemli farkı beyan edilen veya bildirilen varlıklara ilişkin herhangi bir vergi ödeme yükümlülüğü bulunmamasıdır. Yeni yayımlanan Tebliğ’de de bu yönde bir açıklama yapılarak 6736 sayılı Kanun’un Varlık Barışı’na ilişkin 7 nci maddesi hükmü çerçevesinde Türkiye’ye getirilen varlıklardan dolayı herhangi bir vergi tarhiyatı yapılamayacağından, gerçek ve tüzel kişilerce bu varlıkların Türkiye’ye getirilmesinde herhangi bir vergi ödenmeyeceği belirtilmiştir (md. 2/3).
GELEN VARLIKLARLA İLGİLİ VERGİ İNCELEMESİ VE TARHİYATI İLE ARAŞTIRMA, İNCELEME, SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA YAPILAMAYACAK
11- 6736 sayılı Kanun’un Varlık Barışı’na ilişkin 7 nci maddesi kapsamında yurt dışından Türkiye’ye getirilen varlıklar nedeniyle, madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek, hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacak, vergi cezası ve idari para cezası kesilemeyecektir (md. 4).
Saygılarımızla
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN 6736 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 4)
GÜMRÜKLERDE NAKİT KONTROLLERİ HAKKINDA GENELGE (2016/1)
NAKİT BEYAN FORMU