5549 Sayılı Kanunda Avukatların Yükümlülük Kapsamı Değişti
26.07.2024 tarihli ve 32613 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7521 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (7521 sayılı Torba Kanun) ile 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’da değişikliğe gidilmiştir.
7251 Sayılı Torba Kanun ve gerekçesi ışığında 5549 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklere aşağıda yer verilmektedir:
- Avukatların, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yükümlü sayılmasına dair hüküm Anayasa Mahkemesi iptal kararı nedeniyle yeniden düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanının önlenmesi ile daha etkin mücadele edilebilmesi için gerek uluslararası sahada gerekse iç hukukta finansal kuruluşlara ve diğer bazı meslek gruplarına yönelik bir takım yükümlülükler getirilmiştir. Bu bakımdan 31 Aralık 2020 Tarihli ve 31351 Sayılı Resmî Gazete 5. Mükerrer’de yayımlanan Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun ile 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 2.maddesinde değişiklik yapılarak, “yükümlü” tanımının kapsamına serbest avukatlar da dâhil edilmiştir. Söz konusu değişiklikle serbest avukatların; “savunma hakkı bakımından diğer kanun hükümlerine aykırı olmamak ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun madde 35/1 ile alternatif uyuşmazlık çözüm yolları kapsamında ifa edilen mesleki çalışmalar nedeniyle edinilen bilgiler hariç olmak üzere, taşınmaz alım satımı, sınırlı ayni hak kurulması ve kaldırılması, şirket, vakıf ve dernek kurulması, birleştirilmesi ile bunların idaresi, devredilmesi ve tasfiyesi işlerine ilişkin finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi, banka, menkul kıymet ve her türlü hesaplar ile bu hesaplarda yer alan varlıkların idaresi işleriyle sınırlı olmak üzere” 5549 sayılı Kanun ve ikincil düzenlemelerindeki kimlik tespiti, şüpheli işlem bildirimi, muhafaza ve ibraz gibi yükümlülüklerini yerine getirmeleri öngörülmüştü. Aynı zamanda Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) tarafından FATF (Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü) kriterleri ve tavsiyeleri kapsamında yükümlü kapsamına alındığı için bilgi sahibi olunması ve farkındalık kazandırılması amacıyla “Avukatlar İçin Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Yükümlülüklere İlişkin Temel Esaslar” Yükümlülük Rehberi’de yayımlanmıştı. Akabinde 03.04.2024 tarihli ve 32509 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 18/1/2024 tarihli ve E.: 2021/28, K.: 2024/11 sayılı Kararı ile 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 2. maddesindeki avukatları yükümlülük kapsamına alan hükümler iptal edilmişti.
Bunun üzerine 7521 sayılı Torba Kanun ile birlikte yapılan değişiklikle Anayasa Mahkemesinin iptal kararında belirtilen eleştirilerin karşılanması ve serbest avukatlar için belirli güvencelerin sağlanması amaçlanmıştır. Ülkemizin FATF Tavsiye Kararları’na tam uyumlu hale gelmesini sağlamak üzere serbest avukatlar için yükümlülüklerinin sınırı daha net bir biçimde çizilerek ve madde metninde sayılan işlemlerle (taşınmaz alım satımı vb.) sınırlı olarak 5549 sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan yükümlüler arasına eklenmiştir. Bu kapsamda öncelikle avukatların, sadece madde metninde sayılan işlerle (taşınmaz alım satımı, sınırlı ayni hak kurulması ve kaldırılması, şirket, vakıf ve dernek kurulması vb.) sınırlı olarak MASAK yükümlüsü oldukları açıkça düzenlenerek, savunma hakkı kapsamında icra edilen görevlerin ve edinilen bilgilerin (meslek sırrı olarak), MASAK yükümlülüğü kapsamında olmadığı vurgulanmıştır. Ayrıca Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik dahil olmak üzere ikincil mevzuatta da bu kapsamda gerekli değişikliklerin yapılması beklenmektedir.
- MASAK tarafından verilen idari para cezalarına dair ihtilafların görüleceği mahkeme, sulh ceza mahkemeleri yerine idari yargı olarak belirlenmiştir.
Bilindiği üzere 12.03.2024 tarihli ve 32487 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7499 sayılı Torba Kanun ile 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanun’da değişikliğe gidilerek Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca verilen idari yaptırım kararlarına karşı sulh ceza hâkimliğine başvuru yerine idare mahkemelerine dava açılması imkânı tanınmıştı. Benzer şekilde Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun yanı sıra Sermaye Piyasası Kurulu, Rekabet Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu gibi düzenleyici ve denetleyici kurumlar tarafından uygulanan cezalarda olduğu gibi, MASAK tarafından düzenlenen idari para cezaları için de 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 27.maddesinde öngörülen sulh ceza mahkemesine başvuru yolu yerine, idari yargı yoluna başvuru yönteminin tatbiki amacıyla düzenleme yapılmıştır.
Saygılarımızla,
Vahdet Deniz AKÇAOĞLU
“UYARI: Bu çalışmada yer alan görüşler, yazarın kendi görüşleri olup, çalıştığı kurumun görüşlerini yansıtmamaktadır. Bu yazı yalnızca bilgilendirme amacıyla yayımlanmış olup, herhangi bir hukuki görüş, yönlendirme ve tavsiye içermemektedir. Ayrıca, bilgiler yazının hazırlandığı tarihteki mevzuat göz önünde bulundurularak verilmiş olup, yazı içeriği aradan geçen zaman içerisinde mevzuat değişiklikleri ve ilgili kurumların konu hakkındaki görüşleri çerçevesinde güncelliğini yitirmiş olabilir.”
5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun – Karşılaştırma Tablosu: