2019 Yılında Veraset ve İntikal Vergisinden İstisna Olarak Dikkate Alınacak Tutarlar ve Veraset ve İntikal Vergisi Tarifesi Belirlendi

Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya hangi suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve intikal vergisinin konusunu oluşturmaktadır.

31 Aralık 2018 tarihli ve 30642 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan “Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 50)” ile 01.01.2019 tarihinden itibaren veraset yoluyla veya ivazsız surette meydana gelen intikallerde uygulanacak veraset ve intikal vergisi tarifesi ve bu vergiden istisna tutarlar aşağıdaki şekilde yeniden tespit edildi.

1- Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu (VİVK)’nun 4 üncü maddesinde yer alan veraset ve intikal vergisinden istisna tutarlar 01.01.2019 tarihinden itibaren

i) Evlatlıklar dâhil, füruğ ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinde 250.125 TL (füruğ bulunmaması halinde eşe isabet eden miras hissesinde 500.557 TL),

ii) İvazsız suretle meydana gelen intikallerde 5.760 TL,

iii) Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerde 5.760 TL 

olarak dikkate alınacak. Bu tutarların üzerindeki intikaller ise 01.01.2019 tarihinden itibaren aşağıdaki tarifeye göre vergilendirilecek.

2- Veraset ve İntikal Vergisi Tarifesi (VİVK md. 16)

Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 17 nci maddesi uyarınca amme idare ve müesseseleri, bankalar, bankerler, kasa kiralayanlar, sigorta şirketleri sair şirket ve müesseselerin, hak sahiplerine bu verginin mevzuuna giren herhangi bir muamele dolayısıyla para ve senet verebilmeleri için öncesinde verginin ödenmiş olduğuna dair vergi dairesinden verilmiş bir tasdikname istemeleri gerekmektedir. Tasdikname veremeyen hak sahiplerine ise veraset yoluyla intikallerde % 5, ivazsız intikallerde % 15 oranında vergi karşılığı olarak tevkifat yapıldıktan sonra kalan bakiyesi ödenebilmektedir. Tevkifatı yapan bu kurum ve kuruluşlar, tevkif ettikleri parayı en geç bir hafta içinde bulundukları yerin mal sandığına yatırmaya ve keyfiyeti bağlı bulundukları vergi dairesine yazı ile bildirmeye mecburdurlar.

Bu kurum ve kuruluşların, tevkifat yapmadan ödemede bulunmaları durumda, tevkif etmeye ve yatırmaya mecbur oldukları paraların % 10’u oranında ayrıca ceza tahsil edilmektedir.

Görüldüğü gibi, esasında tüm şirketlerin Kanun’un 17 nci maddesinden doğan bir tevkifat sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak uygulamada yaptıkları işler nedeniyle diğer kurumlardan daha çok finans kurumları (özellikle de bankalar, sigorta şirketleri, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri gibi nezdinde müşteri varlıkları bulunan finans kurumları) bu maddeden doğan sorumluluklarla karşılaşmaktadır (özellikle nezdlerinde varlıkları bulunan müşterilerinin vefatı halinde miras sahiplerine ödenecek tutarın vergilendirilmesi açısından).

Ayrıca, kişilerin (aynı aile fertleri dahil) birbirleri arasındaki ivazsız (karşılıksız) para intikalleri de söz konusu verginin konusunu oluşturabilmektedir. Örneğin, bir babanın bir bankada oğlu adına açılan hesaba karşılıksız olarak para aktarması gibi. Aile fertleri arasındaki ivazsız intikallerde söz konusu vergi, istisna tutarı düşüldükten sonra tarifedeki oranların yarısı olarak uygulanmaktadır. Söz konusu vergide mükellefiyet, beyanname verilmeyen hallerde intikal eden malların idarece tespit olunduğu tarihte başladığı için belirli bir zamanaşımı süresinden bahsetmek mümkün olmamaktadır.

Saygılarımızla,

VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 50)